1. YAZARLAR

  2. Muhammed Taha Uğurlu

  3. YAŞADIĞIMIZI SANDIKLARIMIZ
Muhammed Taha Uğurlu

Muhammed Taha Uğurlu

Yazarın Tüm Yazıları >

YAŞADIĞIMIZI SANDIKLARIMIZ

A+A-


21. yüzyıl iletişim çağı diyorlar... Evet teknolojinin getirdiği iletişimsel araçlar mevcut. Fakat bunların birçoğu ne kadar amacına hizmet ediyor acaba?

 

Baktığımız zaman mobil teknolojik araçların ve internetin son yıllardaki müthiş atılımıyla beraber birçok sosyal medya uygulamaları/siteleri hayatımıza girdi. Fakat gerçek mânâda hayatımıza girdi. Öyle eften püfften değil! Hatta bizlerin kontrolünde olması gereken bu siteler, bizleri kontrol eder hâle gelmiş durumda! Sürekli değişmekte olan sosyal medya gündemleri, sosyal medyayı hayatının bir parçası haline gelen insanları da var olan gündeme göre şekilden şekile sokarak anlamsız bir rekabete götürmektedir.

Özellikle çevrimiçi video sitesi olan Youtube, öyle çok da masum içeriklere sahip değildir. Son yıllarda meslek haline gelen ve genelinin henüz zihinsel gelişimini tamamlayamamış bireylerin oluşturduğu “youtuberlık”, daha fazla izlenme ve beğeni alma amacıyla sürekli olarak içi boş içeriklerle büyük bir çoğunluğunun çocukların oluşturduğu kesimin zihin dünyasını çok olumsuz bir şekilde etkilemektedir.

Bu youtuberlar, gösterişli ve şaşalı dünyalarını sık sık kullanmaktan çekinmedikleri argo kelimelerle küçük yaştaki çocuklara daha fazla izlenme almak uğruna izletip olumsuz yönde özentiliğe neden olmaktalar. Bu durum, ülkemizde olmasa bile sırf daha fazla izleneyim diye kendi eşini öldürecek kadar çığrından çıkar hale gelmiştir. Bu şekilde insanlar anlamsız bir rekabet içerisine girerek özellikle minik bedenleri ve birçok kişiyi olumsuz olarak etkilemektedir.

Youtube dışında çok popüler halde bulunan İnstagram uygulaması da aynı şekilde insanları çok farklı durumlara sokabilmektedir. İnsanlar kendi yaşantıları dışındaki hayal ettikleri yaşantıları bu uygulamaya fotoğraf veya video olarak yükleyip daha fazla beğeni almayı ve kişilerin gözünde olduğundan daha farklı bir konuma gelmeyi hedeflemekteler. İnsanların zekalarıyla dalga geçen challengelar, sürekli tüketim halinde olan ve gezdiği, yediği, yaptığı şeyleri gösteriş amaçlı paylaşmaktan geri kalmayan sosyal medya fenomenleri, sürekli olarak site içinde karşılaşmaya maruz kaldığımız cinsel içerikli reklamlar...

Tüm bunların hepsi bilinç ve bilinçaltımızı etkilemekte! Yapılması gereken ise sanal ortamın henüz gelişim çağında olan çocuklar üzerindeki etkisini minimize etmektir. Henüz belli bir denetim altına alınmayan bu ortamı çocuklardan uzak tutmak yapılabilecek en yararlı çözüm olarak görüyorum.

Göz ardı edilmemesi geren bir başka konu ise televizyon ve internet dizileri aracılığıyla yayılan misyonerlik faaliyetleridir. Uzak Doğu patentli özellikle de Güney Kore çıkışlı diziler ergenlik çağında olan kız çocuklarını özenti bir anlayışla etkilemekte ve bu özenti anlayışın içinde Uzak Doğu kültürü ve inanışları empoze edilmektedir.

Bu konu son olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın hizmet içi programlarında gündeme gelmiş vaziyettedir. Sadece dizi olarak değil akıllı telefon uygulamalarında yer alan Whatpad denilen çevrim içi kitap arşivinde de en çok genç kesimin okuduğu ve birçok Uzak Doğu kökenli belli belirsiz kişilerin yazdığı yoğun cinsel içerikli kitaplar da mevcut. Bu konuda da genç kesimin bilinçlendirilmesi ve yönlendirilmesini gerekli görüyorum.

                    

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.