1. YAZARLAR

  2. Cengiz ÇANDAR

  3. 'Umut'a yolculuk...
Cengiz ÇANDAR

Cengiz ÇANDAR

Cengiz ÇANDAR
Yazarın Tüm Yazıları >

'Umut'a yolculuk...

A+A-

LONDRA-CARDIFF ARASI- Londra’nın doğu ucundan başlayıp şehri boydan boya geçmek neredeyse iki saati aldı. Bir iki saat daha yol alarak, Cardiff’e varacağız. Cardiff, Birleşik Krallık ya da Büyük Britanya’yı meydana getiren dört parçadan biri olan Galler’in başkenti. Diğer üç parça, bilindiği gibi, İngiltere, İskoçya ve Kuzey İrlanda.
Bizim minibüs, Galler yönünde İngiltere’nin yemyeşil, dağlar halinde yükselmesine izin vermeden yumuşak eğimle alçalan-yükselen kırsal alanından geçerek ilerliyor. Ali Bayramoğlu’na, “Bizde ‘Bir cihan devleti yarattık bir aşiretten’ diye Osmanlı Devleti’ni anlatan sözü bilirsin” diyorum, “Bunlar da ‘Güneşin Batmadığı İmparatorluk yarattık şu kırlardan’ diyerek, benzer bir övünme payı ile söz etseler yeridir.”
DPI’nın bir yıldır sürdürmekte olduğu ‘Çatışmalı Çözümlerde Karşılaştırmalı Örnekler’ çalışmasının Birleşik Krallık’ta son ayağı için, artık aramızda epey bir ‘hukuk’ oluşturduğumuz ‘yol arkadaşlarımız’la yine birlikteyiz. Geçen yıl, Londra (İngiltere), Belfast (Kuzey İrlanda), Edinburgh (İskoçya) yollarına düşmüştük. Cardiff’le ‘seri’yi tamamlayacağız. Dublin’e (İrlanda Cumhuriyeti) zaten geçen sonbaharda gitmiştik.
‘Britanya (ya da Birleşik Krallık) dosyası’nı kapattıktan sonra, muhtemelen önümüzdeki sonbaharda sırada Güney Afrika var. Daha sonra İspanya ve Bask deneyimi. Şiddet kullanılarak nihai çözümün elde edildiği sanılan Sri Lanka bile üzerinde çalışılması düşünülen örnekler arasında.
Bu çalışmanın, Türkiye’nin Kürt sorununa izdüşümünü bırakması için yapıldığını söylemenin gereği bile yok. Daha önce ‘Kuzey İrlanda çözümü’ bağlamında, bu köşede konuyu defalarca gündeme getirmiştik. DPI da bu çalışmanın tüm zabıtlarını yayımlıyor zaten.
Ak Parti, CHP, BDP milletvekillerinin yanı sıra tanınmış akademisyenler ve gazetecilerin yer aldığı yaklaşık 20 kişinin tam şu günlerde Britanya topraklarında olduğunu öğrenen bir yakını, Yılmaz Ensaroğlu’na Türkiye’den mesaj göndererek takılıyor. DPI’nın (Demokratik Gelişim Enstitüsü) girişiminin başını çekenlerden, eski Mazlum-Der Başkanı Yılmaz Ensaroğlu’na gelen mesajda “Bu nasıl iş, ‘devlet aklı’ Meksika’da, ‘âkil adamlar’ Avrupa’da, İdris Naim Şahin burada. Ona emanetiz yani...” diye şaka yapılmış.
Son PKK saldırısı olduğu sırada, şimdi Galler yolunda olan hepimiz Türkiye’deydik. ‘Devlet aklı’nın kastedildiği Başbakan Tayyip Erdoğan ve beraberindekiler ise Meksika’dan Brezilya’ya geçmiş durumdalar.
Bu arada, Britanya’da birlikte olacağımız bazı arkadaşlarımızı, Meksika-Brezilya gezisinde oldukları için, ‘devlet aklı’na, Hasan Cemal’i ‘futbol dilencisi’ olmaya karar verdiği için Polonya ve Ukrayna’daki Euro 2012 finallerine kaptırdık. Eksiğimiz var.
Şaka bir yana, DPI girişimi, Ak Parti, CHP ve BDP milletvekillerinin TBMM çatısı dışında bir araya geldikleri ve gelmeye devam ettikleri tek ‘ortak temas alanı’nı oluşturması bakımından başlıbaşına değer taşıyor.
Aynı insanlar son bir yıl içinde, iki dış gezi (Birleşik Krallık ile İrlanda) ve Türkiye’de iki toplantıda buluştular. Hiçbir zaman DPI çerçevesi içindeki çalışmadan kopmadılar ve çalışmayı aksatmadılar.
İşin en önemli yanı, TBMM’de temsil edilen üç partiden gelen milletvekillerini kapsayan ilk DPI gezisinin, geçen yıl meydana gelen ‘Silvan olayı’nın hemen ardından gerçekleşmiş olmasıdır. İkinci dış gezi olan İrlanda Cumhuriyeti’ne yapılan gezi ise Çukurca’daki kanlı gelişmelerin ardından söz konusu oldu.
Yani, son bir yıl içinde, özellikle Silvan’dan başlayarak Kürt sorununa ilişkin en olumsuz gelişmelerin yaşandığı bir uzun zaman diliminde, Ak Parti, CHP ve BDP’li milletvekillerinin DPI’nın sağladığı ‘platform’ üzerinde birliktelikleri bozulmadı. Katılımcı milletvekillerinin, partilerinin genel merkezlerinin bilgisi ve onayı ile bu çalışmaya katıldıkları düşünülürse, Kürt sorununun siyasi çözümü konusunda ‘umut beslemekten vazgeçmemek’ gerekir.
DPI çalışmasına Ak Parti, CHP ve BDP katılımı, DPI’nın Kürt sorununun siyasi çözümüne dolaylı ve mütevazı bir katkıda bulunma amacına, kendiliğinden, destek vermiş oluyor.
Ne Londra’da, ne Belfast’ta, ne Edinburgh’da, ne Dublin’de, ne İstanbul’daki iki toplantıda, Ak Partili, CHP’li ve BDP’li milletvekilleri aralarında “Kürt sorunu nasıl çözülür?” tartışmasında bulunmadılar. Tüm konuşmalar, İngiltere, Kuzey İrlanda, İskoçya ve İrlanda’da ‘Kuzey İrlanda sorunu’nun ‘müzakereler’ yoluyla ve ‘ne tür bir metodoloji’yle çözüldüğü, İskoçya’da ‘yetki devri’nin nasıl yapıldığı üzerinde, konuların doğrudan aktörlerinin deneyimlerini aktarmalarıyla sınırlı tutuldu.
Bununla birlikte, DPI’nın ‘Çatışmaların Çözümünde Karşılaştırmalı Uluslararası Deneyimler’ çalışmasına katılan tüm milletvekilleri –ayrıca akademisyenler, aydınlar ve gazeteciler- bu konuda dağarcıklarına sürekli bilgi depoluyorlar; ‘bilgi valizleri’ni sürekli dolduruyorlar.
Bu birikim, gün geldiğinde ve gerekli bir an ya da durumda ‘Kürt sorununa çözüm’e söz konusu siyaset adamlarının bireysel ve daha da tercih edilir şekliyle ‘kolektif’ katkısına dönüşebilir.
Ancak, böyle bir katkı, ancak öyle bir birikimi elde etmek ve bu da ‘uluslararası deneyimleri yerinde incelemek’ için ‘yollara düşmek’le mümkün olabilir.
DPI’nın önayak olduğu girişim ve oluşturmak istediği zemin bundan ibaretti. Bugüne dek Ak Parti, CHP ve BDP, bu girişime uydular ve söz konusu zemin üzerinde buluştular.
Ülkenin içini karartan son PKK saldırısından yaklaşık 48 saat sonra, Galler’e yaklaşırken pencereden ‘Güneşin Batmadığı İmparatorluğu’ yaratan İngiltere kırlarını seyretmeyi bırakıp, minibüsün içine dönüyorum. Minibüsün içinde yan yana oturan Ak Parti ve BDP milletvekillerini görünce, Türkiye’nin Kürt sorununun üstesinden ‘siyasi çözüm’le gelebileceğine dair umudun, pekâlâ geçerli olduğuna hükmediyorum.
CHP milletvekilleriyle Cardiff’te buluşacağız.
‘Galler notları’na Cardiff’ten devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar