1. YAZARLAR

  2. Fehmi KORU

  3. Ufukta Mısır ve İsrail ile arayı düzeltmek var mı gerçekten? Çaba var da, gerçek durum ne?
Fehmi KORU

Fehmi KORU

http://fehmikoru.com/
Yazarın Tüm Yazıları >

Ufukta Mısır ve İsrail ile arayı düzeltmek var mı gerçekten? Çaba var da, gerçek durum ne?

A+A-

 

Türkiye arası epeydir açık olduğu Mısır’la yeniden yakınlaşmak istiyor…

Ortadoğu’yu yakın takipte tutan uluslararası medya Ankara’dan gelen mesajları böyle yorumluyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçen hafta bu yorumu hak edecek bir açıklaması oldu. Mısır’ın bir süredir birlikte hareket ettiği Yunanistan’dan Akdeniz’in kullanımı konusunda farklı bir yaklaşımı benimsediğini ve Türkiye’nin kıta sahanlığı ilan ettiği Meis adası çevresindeki alana saygılı bu tavrın Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaya yarayacağını söyledi Dışişleri Bakanı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, dün, üst düzey komutanlarla birlikte katıldığı bir deniz tatbikatı sonrasında yaptığı konuşmada daha ileri sözler sarf etti.

Okuyalım:

“Mısır ile bizim tarihsel, kültürel birçok ortak değerimiz var. Bunların aktive olmasıyla önümüzdeki günlerde farklı gelişmeler olabilir diye değerlendiriyoruz. Zaten Mısır’ın aldığı bu kararın, bizim deniz yetki alanlarımıza saygı duyularak yapılan bu çalışmaların, bizim çalışmalarımıza uygun olduğu kadar Mısır halkının da hak ve menfaatinin yararına olduğunun da bilinmesini istiyorum.” 

Bakan Akar, iki ülke dışişleri bakanlıkları mensuplarının ilişkileri olumlu bir noktaya taşımak için görüştüklerini de duyurdu.

Türkiye ile Mısır istihbarat örgütleri arasında görüşmelerin hiç kesilmediğini de bu arada öğrenmiş olduk.

[Mısır-Türkiye istihbarat işbirliğinin tarihi eskidir. 1970’li yıllarda aralarında Mısır ve Türkiye’nin de bulunduğu altı ülkenin istihbarat örgütleri bilgi alışverişi yapmak üzere bir birliktelik oluşturdular. ‘Safari Kulüp’ adını taşıyan bu oluşumun fikir babası Suudi Arabistan istihbarat örgütünün başındaki Türk kökenli Kemal Adham’dı. Güvenlik ve iletişim altyapısı da Fransız istihbaratının başındaki Kont Alexandre de Marenches tarafından sağlanmaktaydı.]

Haydi hayırlısı…

Yunanistan’ın Türkiye’nin Mısır’la yakınlaşması ihtimalinden rahatsız olduğunu Yunan gazetelerinden öğrendik. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el-Sisi’yi telefonla aradığı gibi, ne olup bittiğini öğrenmesi için dışişleri bakanını da Kahire’ye göndermiş…

Mısır ile Yunanistan işbirliği ikili değil; Fransa ve İsrail de değişik alanlarda aynı işbirliğinin parçası haline dönüşmüş ülkeler… Bu dörtlü İtalya’yı da yanlarına çekme gayreti içerisindeler…

Arayı bozan sorun/lar

Türkiye’nin Mısır’la arasındaki duvarı yıkma çabası çok yönlü sonuçlar doğurabilecek doğru bir adım. 

Sonuca ulaşırsa, yalnız uluslararası ilişkiler alanında tecrit olmayı ortadan kaldırmakla sınırlı kalmaz bu yakınlaşma, enerji alanında da ülkemizi yeni bir dengenin parçası haline dönüştürür.

Yakınlaşmanın sonuca ulaşmasından kuşku duyduğumu herhalde fark etmişsinizdir.

Sebebi şu: Türkiye’nin Mısır’la ilişkilerinin bozulmasının sebebi Mısır’ın Yunanistan, İsrail ve Fransa ile dörtlü bir cephe oluşturması ve bu cephenin bir üyesi olarak yaptığı çıkışlar değildir; iki ülkenin ilişkilerini bozan çok daha derin sebepler var.

Mısır’da Abdülfettah el-Sisi’nin askeri darbeyle yönetimi ele almasına (2013) en sert tepkiyi Türkiye gösterdi. Geçen hafta bile, bir vesileyle, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ‘Rabia’ işaretiyle rahatsızlığın devam ettiğini duyurmaktaydı.

İkili ilişkilerin bozulmasının temelinde Türkiye açısından askeri darbe yatıyor…

Buna karşılık, Mısır, AK Parti iktidarının Müslüman Kardeşler (MK) örgütüne arka çıkması yanında, kaçan örgüt liderlerine Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı ve muhaliflere Sisi rejimini hedef alan yayınlar için imkan tanıdığı iddialarını ciddiye alıyor.

Suudi Arabistan ve öteki Körfez ülkeleri de aynı iddiaya dayalı gerekçelerle Türkiye’den uzak duruyorlar.

[Arap ülkelerinin çoğunda MK ‘terör örgütü’ muamelesi görüyor.]

İsrail ise, Filistin sorununa bakışı ve MK’nın uzantısı gördüğü Hamas’a verdiği destek yüzünden Türkiye ile ters.

Türkiye’nin bölgede ilişkilerinin düzgün olduğu tek ülke Katar…

Katar da bir süredir kendisine ambargo uygulayan bölge ülkeleriyle arasını düzeltme çabası içerisine girdi. Ambargo kaldırıldı. 

İsrail gazeteleri ülkeleriyle diplomatik ilişki kurmakta olan Arap ülkeleri arasına Katar’ın da katılabileceği yolunda yayınlar yapıyorlar.

Katar’ın Suudi Arabistan, diğer Körfez ülkeleri, hatta Mısır ve İsrail ile yakınlaşması Türkiye’yi bölgede iyice yalnızlaştırabilir.

Mısır’la ilişkileri düzeltme çabası bu sebeple anlamlı.

Nasır bir büyükelçimizi kovmuştu

Ülkemizle Mısır arasında şu yakınlarda varlığını sürdüren soğukluğun bir benzeri 1950’lerde de yaşanmıştı.

Mısır ordusu Org. Muhammed Necip liderliğinde bir askeri darbeyle Kral Faruk’u devirdiğinde (1952) Türkiye’yi Kahire’de büyükelçi olarak Dr. Hulusi Fuad Tugay temsil ediyordu. Büyükelçinin eşinin devrilen kral ile akrabalık bağı bulunuyordu. Org. Necip’in arkasındaki gerçek güç Cemal Abdünnasır yönetimi ele alıp millileştirme politikalarını uygulamaya koyunca, İngiltere ile birlikte Türkiye’yi de hedef olarak seçmiş ve bunu da Büyükelçi Tugay ve eşi üzerinden bir basın taarruzuyla yürütmüştü.

Nasır mı büyükelçiyi ‘persona non-grata’ ilan etmişti, yoksa Türkiye mi kendisini geri çekmişti, orası karışık. Ancak, ayrılmasının arifesinde katıldığı bir davette Nasır’a hakaret ettiği görülen büyükelçimiz ertesi gün havaalanında istihkar edici hareketlere maruz kalmış (1954), bunun üzerine Türkiye Mısır’la ilişkileri dondurmuştu.     

Türkiye’nin tavrı Süveyş kanalının millileştirilmesi üzerine İngiltere, İsrail ve Fransa’nın Mısır’a birlikte saldırmalarını desteklemeye kadar varmıştı (1956). [ABD desteğini esirgeyince üçlü saldırı sonuçsuz kaldı.]

Nasır Kıbrıs konusu gündeme geldiğinde Yunanistan’ın yanında yer aldı.

Arada Nasır’ın bir başka büyükelçimizi daha istenmeyen adam ilan etmesi var.

1950’lerin ilk yarısında bozulan ilişkiler 1988’e kadar soğuk devam etti. Refahyol iktidarı sırasında Başbakan Necmettin Erbakan ilişkileri daha iyileştirmek için Kahire’yi ziyaret etmişti (1996).

[Mısır’ın o dönem dışişleri bakanı olan Amr Musa ‘Kitabiyye’ adıyla yayımladığı anılarında Erbakan’la ilişkilerin de engebeli olduğunu anlatır. İsrail ile ilişkiler konusunda uyarmak üzere Ankara’ya gelen Hüsnü Mübarek’le görüşürken, Erbakan, hapiste tutulan Müslüman Kardeşler liderlerini serbest bırakması tavsiyesinde bulununca, Mübarek’in “Bu bizim iç işimiz, karışmayın” diyerek görüşmeyi sonlandırdığını yazıyor Amr Musa.

Refah Partisi’nin zor da olsa sürdürdüğü ilişkiler AK Parti döneminde 1950’ler düzeyine gerilemiş oldu.

Gördüğüm şu: Mısır’la ilişkileri tazelemek için eş-zamanlı olarak İsrail ile de aranın düzelmesi, bunu sağlamak için ise Ankara’nın Müslüman Kardeşler yaklaşımını değiştirmesi gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.