1. YAZARLAR

  2. Ergun BABAHAN

  3. Türkiye tarihinin en ağır krizini yaşıyor
Ergun BABAHAN

Ergun BABAHAN

Ergun BABAHAN
Yazarın Tüm Yazıları >

Türkiye tarihinin en ağır krizini yaşıyor

A+A-

Bu dönemi geçmişten bir dilime benzeteceksek, 1980’ler daha uygun olur. Türkiye’nin yeniden 70 cent’e muhtaç olacağı günler kapıda belirirken devlet kurumları resmen dökülüyor.
 
Saray’ın öncülüğünde uygulanan politikalar, bir kişinin çıkarı uğruna ülkenin çivisini yerinden çıkarmış durumda. Ne yargıya ne de bürokrasiye güven var. Şiddet sarmalının yükseldiği bu dönem, yönetici sınıfların da düzenden mutsuz olduğu bir zaman dilimine denk geliyor.
 
Marksist literatüre göre bu bir devrim dönemi. Yönetici ve yönetilen sınıfın düzenden aynı şekilde mutsuz olması. Türkiye’de devrimci bir sınıf yok ama darbeci bir kadro var.
Yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın görevi devralırken yaptığı konuşma, Silahlı Kuvvetler’in duruşunu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor aslında. Elbette anlamak isteyene.
 
Toplum her gün gelen şehit haberlerinden ağırlıklı olarak Saray ve AKP’yi sorumlu tutuyor. Ayrıca siyaset kurumu ülkenin içinde bulunduğu ağır şartlara rağmen bir araya gelip soruna bir çözüm aramadığı için halk nezdinde güven ve itibar erozyonuna uğruyor.
 
HALK SARAYA GÜVENMİYOR
 
Asker şu anda çok sayıda şehit veriyor ama güven sıralamasında tekrar eski yerine geliyor olması kimseyi şaşırtmamalı. Çünkü toplumun güveneceği kurumlar hızla azalıyor.
 
Güvenlik ihtiyacının giderek arttığı bir dönemde, halkın yüzünü Silahlı Kuvvetlere dönmesi kaçınılmaz hale gelecektir.
 
Tarafsız olup tüm topluma güven vermesi gereken cumhurbaşkanlığı makamı izlediği politikalar nedeniyle bu rolü oynama şansını tamamen kaybetmiştir. Halkın yüzde 60’ından fazlasının güvenmediği bir kurum halindedir şu anda cumhurbaşkanlığı.
Başta yüksek yargı olmak üzere yargı teşkilatının, emniyet teşkilatının, bürokrasinin, milli eğitimin partizanlaştığı, siyasi İslamcı bir çizgiye kaydığı bu ortamda, ülke sadece Doğu-Batı kutuplaşması yaşamıyor, kendi içinde bir çok gerilim taşıyor.
 
AĞIR BEDEL ÖDEYECEĞİZ
 
Dolar kurunun her geçen gün daha artması, özel sektörü iflas noktasına getirecek, Batılı kurumların alacaklarını tahsil garantisi önem kazanacaktır. Yeni bir ekonomik olağanüstü dönem yaşanacak ve başta üretim tesisleri olmak üzere, oteller yabancıların eline geçecektir.
 
Bunun için de Batı’nın güveneceği ekonomi uzmanlarına ihtiyaç duyulacaktır.
Siyaset boşluk kaldırmaz. Bugün sadece siyasette değil, devlet yönetiminde ciddi bir boşluk bulunuyor. Başta Amerika olmak üzere Batılı müttefiklerin güven ve saygı duymadığı bir yönetimin çığlığına kulak veren de olmayacaktır.
 
Darbe olursa iç savaş çıkar söylemi yaşadığımız koşullarda anlamını yitirmiştir çünkü adı konulmamış bir iç savaşı zaten yaşamakta bulunuyoruz.
 
Siyaset aklını başına toplayıp ülke çıkarını kendi çıkarının önüne koyacak becerikliliği göstermezse, hem onların hem bizim ağır bedel ödeyeceği bir döneme girmemiz kaçınılmaz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.