Suret-i haktan görünmek
Yaklaşık beş bin kişiyi devletten ihraç eden 688 sayılı KHK birçok kesimin tepkisini çekti. AKP tabanından da KHK’ya yönelik itirazlar yükseldi. Muhafazakâr-dindar çevrelerden bazı sivil toplum örgütleri, yapılanın haksız-hukuksuz olduğunu ve 28 Şubat’ta kendilerine reva görülen işlemlerin benzerlerinin şimdi misliyle kendileri tarafından başkalarına uygulanmasından rahatsızlık duyduklarını dile getirdi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de KHK’lara dönük eleştirilerde bulundu. Gül, KHK ve görevlerine son verilen kişilerle ilgili olarak, adaletle ve vicdanla bağdaşmayan durumlar gördüğünü belirtti. Bilhassa üniversitelerde ve bilim dünyasında sıklaşan bu halin çok rahatsız edici ve vicdanları yaralayıcı olduğunu söyledi. Yakın tarihte benzer işlerin yapıldığını, kendisinin 12 Eylül’de güvenlik soruşturmasından dolayı yurt dışına çıkmak zorunda kaldığını hatırlattı. Herkes bildiği, 28 Şubat’ta yaşananlara dikkat çeken Gül’e göre, “bu tip vicdanlara ve adalete ters gelen konularda hep prensipli ve ilkeli durmak gerekir” idi.
Çuvala sığmayan mızrak
Zannım o ki, Abdullah Gül sadece kendi düşüncelerini ifade etmedi; kendisinin de içinden geldiği tabanda hissedilen bir rahatsızlığı gördü ve buna karşı pozisyon almak gereğini duydu. Ama hükümet çevreleri Gül’ün uyarılarına kulak verecek gibi görünmüyor. Onlar yaptıkları bütün işlemleri “her türlü terörizme ve bütün terör örgütlerine karşı mücadele” söylemi ile meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Her eleştiriyi terör gerekçesiyle savuşturup etkisiz kılmak istiyorlar. Mesela Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, eleştirilere karşı şunları söylüyor:
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.