1. YAZARLAR

  2. Muhammed Taha Uğurlu

  3. SORGULAMA İÇTEPİSİ: SORGULA!
Muhammed Taha Uğurlu

Muhammed Taha Uğurlu

Yazarın Tüm Yazıları >

SORGULAMA İÇTEPİSİ: SORGULA!

A+A-

İnsan özgür bir varlıktır, bu özgürlük başkalarının özgürlük sınırlarını aşmadığı müddetçe geçerlidir. Hayal etmek ve düşünmek insanın özgürlüğünün bir kanıtıdır, insan hayal edip düşünmediği sürece bir toplumun veya zümrenin esiri olur. Toplumu yönlendirmek ve toplumu ileriye taşımak her zaman sorgulama, hayal etme ve üretme ile olur. İnsanların sorgulamasını engellemek için çoğu kez milliyetçilik ve din kavramları afyon olarak kullanılmaktadır. Günümüz insanlarının hassas olduğu bu kavramlar kapitalizm, iktidarlar ve bazı din adamları tarafından kullanılır. Duygularına yenik düşen insanlar bu tür oyunlara inanır. İşte sorgulamanın önemi burada ön planı çıkar. Sorgulayan ve düşünen birisi inandığı şeyleri araştırır ve gerçeğin ne olduğunu kendisi görür.

Din adına sorgulamak herkesin görevidir. İster Ateist olsun ister Müslüman ister Hristiyan bir insan neye inandığını araştırarak ve tatmin olarak görmelidir. Bir Müslüman inandığı dinin kulaktan duyma dogmatik bilgilerden oluşmadığını bilmesi ve neden doğru dinin İslâm olduğunu sorgulaması gerekir. İslâm evrensel bir din olduğu için bir millete bir topluma veya bir zümreye mâl edilemez. Eğer din bir grubun tekeline girerse bilinsin ki o din afyondur. Dinin yegâne sahibi Allah’tır, kuralları o koyar günahları da o bağışlar(bkz. Ali İmran Suresi 135, Fatiha Suresi 4). Bize sorgula, düşün, akıl et diyen Kur’an’a uymak düşer. Birileri sizin sorgulamanızı istemiyorsa o kişi uyanmanızı da istemiyordur. Cahil bir toplumda din ticaret için kullanılacak en büyük sermayedir. Bu toplumlarda Kapital sistem ve din adamları sizi otomatik işleyen bir makineye dönüştürür ve iradenizi de elinizden alır. Eğer uyanmazsanız itibarınızı da şerefinizi de paranızı da kaybedersiniz.Biz Müslümanlar olarak bizi sorgulamaya teşvik eden en büyük kaynak olan Kur’an’a yönelmeliyiz. Kur’an hayat kitabıdır dolayısıyla hayatımızı da ona göre şekillendirmeliyiz. Sorgulamak imanı da diri tutar nitekim sorgulamak zaten insanın karşı koyamadığı bir histir. Sorgularken insan şüpheye düşebilir bu çok normal bir şeydir. Bu şüpheler yine Kur’an’la giderilebilir. Eğer insan mantıklı bir şekilde düşünürse Kur’an’ın gerçekten yeterli, mükemmel ve mucizevi bir kitap olduğunu anlayacaktır. Gâşiye suresi 19. ayette geçen“ve dağlara, nasıl sağlamca dikilmiş?” Orojeniye(dağ oluşumu), Târık suresi5. ayette geçen ”insan neden yaratıldığına bir baksın”Embriyolojiye(döl bilim), Gâşiye suresi 17. Ayette geçen “Bakmıyorlar mı o deveye, nasıl yaratıldı?” Zoolojiye(hayvan bilim), Ankebût suresi 20. Ayette geçen “De ki yeryüzünde dolaşın da yaratılışın nasıl başladığına bir bakın. İleride Allah öteki oluşmaya da vücut getirecektir. Allah, her şeye Kadîr’dir.”Paleontolojiye(fosil bilim), Gâşiye suresi 18. Ayette geçen “Ve göğe ki nasıl yükseltildi!” Gök bilimine, Enbîyâ suresi 30. Ayette geçen “ O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi” Kozmogoniye(evren doğum), En’am suresi 99. ayette geçen “O’dur gökten yağmuru indiren. İşte Biz bu yolla her tür bitkiyi tomurcuklandırdık, ondan da yemyeşil bir çim meydana getirdik, ondan ise birbiri üzerine binmiş tahıl taneleri çıkarıyoruz. Yine hurma ağacının tomurcuğundan sık salkımlı hurmalar, üzüm bağları, zeytin ve nar ağaçları; biri diğerine çok benzeyen ve biri diğerinden çok farklı. Ürün verdiği ve olgunlaştığı zamanmeyvesine bakın! Hiç kuşkusuz bütün bunlarda inanacak insanlar için derin mesajlar vardır.” Botaniğe(bitki bilim) birer örnek teşkil eder. Bunlar ve birçok ayet gerçekten düşünüldüğü takdirde gerek sosyal gerek yönetim ve gerek bilimsel anlamda birçok sonuç ve yöntem çıkarılabilir.

Günümüz Müslüman topluluklarının düşünmesini ve Kur’an’a yönelmesini önleyen en önemli engellerden birisi de gelenekçi anlayıştır. Bu anlayışa göre insanlar, atalarından gördükleri yanlışları dinin içindeymişçesine benimserler. Halbuki din, bugüne kadar tek bir harfinin bile bozulmadığı ve bizzat Allah tarafından taahhüt edilerek korunan Kur’an’dır(bkz. Hicr 9).

Ne yazık ki çoğu Müslüman, Kur’an’dan uzaklaşarak geleneksel anlayışı tercih etmiştir. Bu yüzden de İslâm coğrafyası, içinden çıkamadığı bir felaket bataklığının ortasında boğulmaktadır. Şüphesiz ki İslâm toplulukları kendi menfaatlerini bir yana bırakıp gerçekten Allah’ın ipine yani Kur’an’a sarılmadıkça ve kendini düzeltmedikçe yüce Allah da onları düzeltmeyecektir(bkz. Ra’d 11). Bugün Müslümanlara düşen en büyük görev Allah’ın bize rahmet olarak indirdiği Kur’an’ı hakkıyla öğrenip insanları bu yolla uyandırmaktır. Selam olsun Allah’ın ayetlerini ufak bir menfaate değişmeyip Allah’ın ayetlerini duyuran yiğitlere!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum