1. YAZARLAR

  2. Müfid YÜKSEL

  3. Seyyid Taha En-Nehr&ici
Müfid YÜKSEL

Müfid YÜKSEL

Yenişafak
Yazarın Tüm Yazıları >

Seyyid Taha En-Nehr&ici

A+A-

Mevlâna Hâlid-i Şehrezorî, 19. Asırda Nakşibendiliğin en önemli meşâyihinden olup, Nakşibendiyye-i Müceddidiyye’nin Hâlidiyye şubesinin kurucusudur. Ailesi, kürtlerin Câf aşiretinin mikâilân kolundan olup, Ahmed Ağa’nın oğludur. Hicri 1193 tarihinde Süleymaniye sancağına bağlı Karadağ kasabasında dünyaya gemiştir.Küçük yaştan beri zeka ve terbiye ve takvası ile temeyyüz etmiş olup, kuvvetli bir medrese tahsili yapmış, Irak kürdistanı ile Bağdat ve çevresinde tanınmış ulemanın nezdinde bittelemmüz tahsilini ikmal etmiş, kısa zamanda devrinin meşhur alim ve müderrisleri meyanına girmiştir. Daha genç yaşta tasavvufa meyletmiş, önceleri Kadirî tarikatına temayül göstermişse de, Mekke-i Mükerreme’de Hacc-ı şerîf esnasında manevi bir işâret ile mürşid bulmak için Hindistan tarafına azimet eylemiş, ve Delhi’de Nakşibendiyye-i Müceddidiyye’nin meşâhir-i meşâyihinden Gulam Ali Abdullah Ed-Dehlevî’ye intisap edip, 11 ay gibi kısa bir sürede seyr u sülukunu itmam ederek müstahlef olmuşlardır. Ardından, memleketi olan Süleymaniye’ye avdet ederek, burada bir tekye ve medrese inşâ etmek suretiyle irşâd ve tedrise devam etmiştir. Bilahare, âsitânesini Bağdâd Dârusselâmına naklederek irşâd ve tedris faaliyetlerine burada mübaşeret eylemiştir. Kısa zamanda hıtta-ı Irak ve ekradda şöhretyâb olarak kesretle mürid ve hulefası neşrolmuştur. Hatta, Süleymaniye’ye avdeti akabinda oradaki bazı ulemanın hasedine muhatap  olduğundan çok hücumlara maruz kalmıştır. Bilahare, Bağdat’taki bazı siyasi hadiselerden mutazarrır olarak, Şâm-ı Şerîfe hicrete karar vermiş, 14 Şevvâl 1238 Cumartesi gecesi bu şehre vâsıl olmuştur.[1] Şâm-ı Şerîf’de iken Anadolu ve Osmanlı coğrafyasının her yerinde müridân ve hulefası çoğalır. Ancak burada da hased sahipleri, onu rahat bırakmaz, İstanbul’da Sultan II. Mahmud’un yakın müşaviri ve gözdesi Mevlevi tarikatı mensubu Mehmed Said Hâlet Çelebi ve Mecmuâ sahibi Süleyman Fâik gibi kimseler aleyhinde bulunarak, Padişaha yanlış ihbarda bulunurlar. Yanı sıra, İstanbul’a yedi şart ile gönderdiği halifesi Abdülvehhâb Es-Sûsî’nin daha sonra bu şartların tümünü çiğneyip, ihaneti akabinde Mevlâna Hâlid hazretleri tarafından reddedilip, tarikattan tard edilmesini hazmedemeyerek, düşmanlık edip, aleyhinde zeban-derazlık ederek risaleler neşretmesi, müşarunileyh hazretlerini bir hayli üzmüştür. Mevlâna Hâlid hazretleri Şâm’da beş yılını doldurmadan bu şehirde vâki olan vebâ/tâun salgını neticesinde oğulları Bahaeddin ve Abdurrahman’ın  ardından, 14 Zilka’de 1242 Tarihinde Cum’a gecesi Dâr-ı Bekâ’ya irtihal eylemişlerdir. Türbe-i şerîfeleri Şâm-ı Şerîf’de, Kasyon tepesindedir. Mevlâna Hâlid hazretleri ardından, 200’e yakın hulefa ve yüzlerce ilim mücazı ile bir çok telifat bırakmıştır. Başlıca eserleri: Dîvân (Farsça-Arapça-Kürtçe), Farsça-Arapça Mektubat, Seyalkutî Üzerine Tâlikât, Farsça Cibril Hadisi Şerhi.

Seyyid Taha En-Nehrî El-Hakkârî ise Nakşibendiyenin Hâlidiyye kolunun serçeşmelerinden olup, Mevlâna Hâlid-i Bağdâdî’nin  Kürdistan’daki en önemli halifelerindendi. Nesebi Şeyh Abdülkâdir-i Geylâniye ulaşmaktadır.

Nesebi Şeyh Abdülkâdir Geylânî’den şöyle getirilmektedir:

Muhyiddin Abdülkâdir El-Cilânî (Geylânî)

Es-Seyyid Abdülazîz

Es-Seyyid Ebubekir

Es-Seyyid Hâcı

Es-Seyyid Abdullah

Es-Seyyid İbrahim

Es-Seyyid Muhammed

Es-Seyyid Hâcı

Es-Seyyid İbrahim

Es-Seyyid Sâlih

Es-Seyyid Molla Ahmed

Es-Seyyid Taha

Seyyid Taha’nın doğum tarihi bilinmemektedir. Dedelerinden Molla Hâcı İran tarafında Berdesor köyünden gelerek   Şemdinli’nin Diman karyesine yerleşmiştir. Seyyid Taha da burada dünyaya gelmiştir. Çocukluğundan itibaren kuvvetli bir eğitim görür. Önce Kur’ân-ı Kerîm’i hıfzeder Sonra Arabi ve İslami ilimleri tahsil için seyahate çıkar. Şemdinan ve Hakkârî’den başlayarak Süleymaniye, Erbil, Kerkük,Bağdat gibi önemli merkezlerde medrese tahsili görür. Kısa zamanda temayüz ederek icâzet alıp, memleketine dönerek müderrsilik yapmaya başlar.

O sıralarda ise amcası, Seyyid Abdullah Şemdinan’ın Nehrî köyünde yerleşmiş olup orada müderrislik yapmaktadır. Seyyid Abdullah ise, Mevlâna Hâlid-i Şehrezorî hazretlerinin medrese arkadaşı olup,  Mevlâna Hâlid’in Hindistan’a gidip, Nakşibendi-Müceddidî  Meşâyihinin ünlülerinden Şah Gulam Ali Abdullah Ed-Dehlevî’den (Vefatı: 1240/1825) hilâfet alıp memleketi Süleymaniyeye dönünce, Mevlana Hâlid hazretlerinin yanına giderek ondan Nakşi hilâfeti alır. Seyyid Abdullah, Mevlâna Hâlidê yeğeni Seyyid Taha’yı anlatır. Mevlâna Hâlid de, Seyyid Taha’yı yanına getirmesini ister.

Seyyid Abdullah yeğeni Seyyid Taha’yı getirince Mevlana Hâlid ondan ceddi olan Abdülkâdir Geylânî’nin Bağdat’daki türbesini ziyaret etmesini ister Bunun üzerine Seyyid Taha Bağdat’a gidip türbeyi ziyâret eder ve bir gece orada istihareye yatar. Şeyh Abdülkâdir Geylânî rüyada ona gidip Mevlâna Hâlid’e mürid olmasını söyler. Süleymaniye’ye dönen Seyyid Taha Mevlâna Hâlid’e bağlanıp onda seyr u süluka mübaşeret eder. Uzun süren bir riyazet ve seyr u süluk devresinden sonra Mevlâna Hâlid’den icâzet alarak hulefâsı meyanına girer.

Ardından memleketine dönen Seyyid Taha, Mevlâna Hâlid’in talimatıyla Berdesor köyüne yerleşerek burada tedrîs ve irşad faaliyetine girişir. Hem medresede müderrislik hem de dergâh’ta postnişînlik yapar. O sırada amcası Seyyhid Abdullah ise Nehrî köyünde tedris ve irşad faaliyetini sürdürür. Amcası Seyyid Abdullah’ın vefatına kadar Berdesor’da kalan Seyyid Taha, Seyyid Abdullah’ın  1228/1813 yılında vefatı üzerine, Nehrî köyüne gelip yerleşmiştir. Seyyid Taha bu tarihten vefatı olan 1269/1853 yılına kadar Nehrî’de irşad ve medrese tedrisatı faaliyetini sürdürür. Nehrî’de büyük bir dergâh ve medrese inşa edilir. Bölgenin her tarafından insanlar akın ederek ona mürid olurlar. Kısa zamanda Nakşibendî-Hâlidiği bölgede en fazla yayan halife olur. Seyyid Taha hazretlerinin menakıbı birçok yerde anlatılmıştır. Özellikle, Seyyid Sibgatullah El-Arvâsî ile Şeyh Abdurrahman Et-Tâhî’nin Minah ve İşârat  kitaplarında yer yer Seyyid Taha’nın menakıbına genişçe yer verilmiştir.

Seyyid Taha hazretleri irşad faaliyetleri sırasında zaman zaman haset sahiplerinin saldırı ve haksızlıklarına da maruz kalmıştır. Nehri kalesinde hüküm süren Musa Bey ona en fazla rahasızlık verenlerden biri olmuştur. Yanısıra, İran-Osmanlı ilişkilerindeki gerilimler de Seyyid Taha’ya olumsuz biçimde yansımıştır.

Seyyid Taha Hazretlerinin birçok halifesi olup, tesbit edebildiklerimiz şunlardır. 

Seyyid Sibğatullah El-Arvâsî[2]

Seyyid Fehîm El-Arvâsî (Gavs-i Hizânî’nin Amcazâdesi)

Seyyid Muhammed Sâlih[3]

Şeyh Taha El-Herîrî[4]

Seyyid Abdulahad (Seyyid Taha’nın Damadı)

Molla Ahmed El-Meczûb

Şeyh Muhammed El-Küfrevî (Türbesi Bitlis şehir merkezindedir.)

Şeyh Abdullah En-Neynikî (Muş’un Bulanık ilçesnin Neynik köyünden)

Şeyhülislam El-Kergûrî

Şeyh Süleyman Biradostî

Mevlâna Hacı El-Hakkârî

Molla Muhammed Minhanî

Molla Resul Es-Sibkî

Şeyh Seyyid Kemaleddîn[5]

Şeyh Abdüsselâm Barzânî

 Seyyid Taha En-Nehrî’nin kabri Nehrî köyündeki kabristan’da olup, mezar şahidesinde baş taşı Arapça ve ayak taşı Farsça şu kitâbeler bulunmaktadır: 

Baş Taşı: 

فاتحة

هذا مرقد السعيد الشهيد المرحوم

المغفور المبرور المحتاج الی رحمة الله

تعالی و غفرانه قطب العارفين

الشيخ السيّد طه

بن ملا احمد سنة ١٢٦٩

Ayak Taşı:

سيّد نسب والا نام طه قطب دين

پيشوای عاشقان و رهبر نهج يقين

مطلع شمس منير و نور عالم پاك ذات

منبع عين طهور ساقی خمر برين

بس هزار و دو صد و شصت و نه بود

شد شهيد عشق تاريخش قرار

جاء في جنّات عدن نعم اجر العاملين

Tercümesi:

Baş Taşı: Fatiha,  Bu, saîd ve şehid, merhum ve mağfur, Allah’ın Rahmet ve Gufranına muhtâc, Kutbu’l-‘Arifîn Şeyh Seyyid Taha bin Molla Ahmed’in kabridir. Sene: 1269 

Ayak Taşı: Seyyid neseb, yüce namlı , Dinin kutbu nâmı Taha, ‘âşıkların pişvâsı, yakîn yolunun rehberi, Nur saçan güneşin matla’ı; pâk zâtların âleminin nuru; tertemiz pınarın menba’ı; aşk şarabının sâkisi; sene bin ikiyüz altmış dokuz olduğunda; ‘aşk şehidi olup, tarihi şöyle sabit oldu: “ Câe Fi Cennâti ‘Adnin Ni’me Ecri’l-‘Amilîn”  Adn Cennetine Geldi. Ne Mutlu (Salih ) amel sahiplerinin Ecrine. 

Seyyid Taha’nın vefatının ardından Nehrîde posta yerine kardeşi Seyyid Salih geçmiştir. Seyyid Salih’in H.1281 yılında vefatının ardından ise Nehrî dergâhının postuna Seyyid Taha’nın oğlu Seyyid Ubeydullah geçmiş. Ve sürgün tarihi olan H. 1299’a kadar bu dergâh’ta postnişîn olmuştur. Bu tarihte Seyyid Ubeydullah’ın müritleri ile İran arasında vukubulan çatışmaların büyük bir savaşa dönüşmesi üzerine, Seyyid Ubeydullah Osmanlı hükümetince derdest edilerek Mekke-i Mükerreme’ye zorunlu ikâmete tabi tutulmuş ve H. 1300 Tarihinde Mekke’de Mescid-i Haram’da namaz kılarken secde üzerinde vefat etmiştir. 

Mevlâna Hâlid’in ecille-i hulefâsından olması hasebiyle, müşârunilyhin kendisine gönderdiği çeşitli mektupları bulunmaktadır. Bu makalede, Mevlâna Hâlid’in kendi el yazısı ile Seyyid Taha’ya gönderdiği mektubun orjinalini tercümesi ile birlikte derc edeceğiz.

حق تعالی منظور نظر فوآد سيّد طه را بفنا و بقای اتم مشرف گرداناد 

بمنّه، نامۀ اخلاص علامه كه بنامزد اين مسكين قلمی نموده بودند رسيد. از رواج طريقة عليّه و ختم كلام الله مجيد كه نوشته بودند، بسيار مسرور شديم. بشرط اخلاص عباد الله هر چند بعبادت الهی جلّ و علا و اتباع سنّة رسالت پناهی صلی الله عليه و علی آله و صحبه وسلّم بواصطۀ بپردازند. بمقدار اجر همه در دفتر اعمال شما ثابت خواهد شد. خبر وافی اثر ( من سنّ سنّةً خسنةً .. الخ ) شاهد اينحال و ما صدق اينمقال است. والسلام عليكم و رحمة الله و بركاته

اضعف العباد

خالد النقشبندی المجدّدی

“ Hakk Taâla, Seyyid Taha’nın gönül nazarının maksat ve emelini en mükemmel bir fenâ ve bekâ ile müşerref kılsın.

İhsân-ı İlâhî ile, ihlâs ve samimiyet nişânesi olan ve bu miskîn’in adına yazılmış olan mektup bize ulaştı. Tarikat-ı aliyyeye revaç ve teveccüh dolu ve yüce Kelâmullah ile sonlandırılmış bu mektuptan nâşi pek mesrur oldum. İhlâs şartı ile, Allah’ın kullarının  her türlü ibâdet-i İlâhiye (Celle Ve ‘alâ)  ve sünnet-i Hazret-i Risâletpenâhi (SAV)’ye ittibaları sizin vasıtanızla süslenip, zinetlensin. Ve onların ecrinin mikdarı kadar da amel defterinize kayd edilsin.  من سنّ سنّة حسنة الخ  Men Senne Sünneten Haseneten. İlh. Haber-i vâfisi ve hadîs-i şerîfi bu hâlin şâhidi ve bu sözün doğrulayıcısıdır. Allah’ın Selâmı, Rahmeti ve Bereketi üzerinize olsun.

Kulların En Zayıfı

Hâlid En-Nakşibendî El-müceddidî[6]

Notlar:   

[1] Bkz. BOA, HAT, 767/36137

[2] Seyyid Sibgatullah El-Arvâsi, aslen Van-Müküs’ün (Bahçesaray) Arvas köyünden olup, Seyyid Molla Lütfullah’ın oğludur. Seyyid Taha’nın en önemli halifelerindendir. Bitlis’in Hizan kazasının Gayda köyünde tavattun etmiş olup, irşad faaliyetini burada sürdürmüştür. Gavs-i Hizânî lakabı ile meşhur olmuştur. Dört halifesi olup, bunlar, Şeyh Abdurrahman Et-Tahî (Vefatı:1304), Allâme Molla Hâlid El-Orekî (1293 Osmanlı-Rus harbinde şehid olmuştur. Zamanının en büyük alimlerinden olup, yüze yakın eseri varsa da basılmadığından çoğu zamanla kaybolmuştur. Kelam ilminde zamanının feridi idi.) , Oğlu Şeyh M. Bahaeddin ve Buhtili Abdurrahman El-Meczûb’dur. Seyyid Sibgatullah H. 1287 tarihinde vefat etmiş olup, kabr-i şerîfleri Gayda köyündedir.

[3] Seyyid Muhammed Salih, Seyyid Taha’nın kardeşi olup halifesidir de, Seyyid Taha’nın vefatı sonrasında Nehri’deki dergâhta postnişîn olmuştur. H. 1281 tarihinde vefat etmiş olup, Nehrî’deki kabristan’da Seyyid Taha’nın ayak ucunda medfundur. Mezar  şahidesinde şu kitâbe okunmaktadır. 

هذا مرقد الشيخ السيّد محمّد صالح 

اخ الشيخ السيّد طه قدّس سرّهما

انّ هذه روضة طابت لشمس العارفين

تارك الدنيا و ما فيها باخلاص يقين

سيّد صاف بلا شكّ من اولاد الرسول

قطب اعظم شيخ صالح قطب ربّ العالمين

سنة  ١٢٨١

Tercümesi: Bu, Şeyh Seyyid Taha’nın kardeşi Şeyh Seyyid Muhammed Salih’in kabridir, Kuddise Sirruhuma; Bu ravza , ihlâs ve yakîn ile dünyayı içindekilerle beraber terk eden ‘ariflerin güneşi için pâk ve temiz olsun. Şeksiz sâf seyyid ve Haz Resul evlâdından, Kutb-ı A’zam Şeyh Salih. Sene 1281

[4] Şeyh Taha El-Harîrî El-Kürdî, Mevlanâ Halid’in halifelerinden Seyyid Taha En-Nehrî El-Hekkarî’nin (Vefatı:1269) hulefasından olup, “Köse Halife” ve “Molla Taha” lakaplarıyla anılmıştır. Taha El-Herirî El-Kürdî,  şeyhinin adaşı idi. 1220 yılında Erbil’in kuzey doğusunda yer alan Herîr’de doğmuş olup 1292 yılında aynı nahiyede vefat etmiştir. Şeyh Taha aynı zamanda ünlü Erbilli Şeyh Es’ad’ın da şeyhidir.Mezarı Herîr nahiyesinin merkezindedir.  Oğullarından Bahaeddîn Efendi, Erbilli Şeyh Es’ad Efendi’nin halifelerinden birisidir. Bu zât Şeyh Es’ad Efendi’yi Kürdistan’ın Herîr nahiyesinde temsil etmiştir.

[5] Seyyid Kemaleddîn El-Huseynî,: Seyyid Taha hazretlerinin ecille-i hulefasından olup, Erbil ve Süleymaniye civarlarında irşad  ve tedris ile meşgul olmuştur. Birçok halifesi ve ellibini aşkın müridi olmuştur. Bir ara İran tarafında sakin olmuşsa da Sultan II. Abdülhamid devrinde H. 1311 tarihinde tekrar Osmanlı topraklarına dönmüştür.  1329/1910 tarihinde vefat etmiştir.  

[6] Mevlâna Hâlid hazretlerinin el yazısı ile olan mektubun aslı, Bağdat Milli Kütüphanesi, No: 1657’de bulunmaktadır.

 

 
Mevlana Halid Hazretlerinin Elyazısı ile Olan Mektup
 
Seyyid Taha Hazretlerinin Kabri Başında
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.