
Qadi Mihemmed ile Mele Mustafa'nın vedalaşması!
Sovyetler birliği bölgeden çekilmiş.
Amerika ve İngiltere İran'dan yana tavır almış.
Türkiye ve Irak'ın desteğini alan İran,
Kürd cumhuriyetini kuşatmış, Mahabad dışında Kürdistan düşmüştü.
Tüm kürd aşiretleri kendi bölgesine çekilip savaşmayı reddetmiş. Mahabbatta evsiz olan barzaniler ortada kalmış.
2 bin Peşmergesi ile Barzandan Mahabada yardıma gelen Barzani. Yalnız kalmış yinede Mahabatı İran’a verme niyetinde değildi.
Ama Qadi Mihemmed buna karşı çıkıp.
Barzanilerin Barzana gitmelerini emretmişti.
Emri alan Mele Mistefa Barzani, gitmeyi ret edip 16.12.1946 gecesi gece geç saatte Qadi Mihemmedin yanına gitti.
Hüzünlü bir Havada geçen görüşmede.
Barzani. Qadi Mihemede.
Ben ailem ve Barzandan getirdiğim tüm Peşmergeler.
Sizin emrinizdeyiz.
Vereceğiniz her karar, Bizim için emirdir.
Buraya sizden talimat emir almaya geldim.
Qadi Mihemmed 3-4 daka sustu.
İçten ve hüzünlü bir ses tonu ile.
Elini Mele Mistefa'nın omzuna koydu.
Dünya ve ahiret kardeşim.
Kürd milletinin çırası,
Allah senin ve kahraman Peşmerge'lerinin yanında olsun.
Gün mertlik günüdür ve ikimizde üzerimize düşeni yapacağız.
Kürd halkının kanının dökülmesini önlemek için kendimi feda edeceğim.
İran ordusuna teslim olacağım.
Sende Kürd milletinin hayalini gerçekleştirmek için.
Mahabad'tan gideceksin.
"Meyanduab' da bulunan Genaral Humayuni' ye bir heyet gönderdim.
Teslim olacağımı söyledim.
İran beni yakalasa öfkeleri dinecek ve Kürd halkına zarar vermeyeceklerdir.
Qazi Mihemmed Bunları söylerken gözlerinden yaş akıyordu.
Sözlerini şöyle sürdürdü:
Mele Mistefa Kardeşim Sakın kendi Kanından başkasına güvenme!
Çünkü, bana bağlı kalacaklarına dair yemin edenlerin tümü ihanet ettiler.
Ve İran ordusuna bağlılıklarını bildirmek için birbirleriyle yarışa girdiler.
Senden ricam en kısa zamanda Mahabadı terk et.
İran ordusuyla doğrudan çatışmaya girme, Kürd çocuklarının geleceği için mücadele edeceksin deyip sustu.
Mele Mistefa, Qadi'nin gözlerine baktı ve gözlerinden yaş akarak.
Titrek bir sesle,
1914 yılında Abim Şex Abdulselam idam edildiğinde ben küçük bir çocuktum ve o gün yemin ettim, Düşmana teslim olmayacağım, gidecek hiçbir yerim yoksa, kürdün dağları var, orda ölmekte yaşamakta şereftir.
Seni anlıyorum Güzel kardeşim sen halkı için Canını feda edecek kadar mertsin.
Ama düşman kahbe,
Senden bir ricam var Qadi Mihemmed. Benimle gel.
Seni korumak için kendimi tüm ailemi ve beraberimdeki herkesi feda etmekten şeref duyarım.
Sen Kürt milletinin sembolüsün, bu yüzden bizimle beraber gelmen lazım.
İran hükümetinin vaatlerine güvenme.
Seni asacaklar.
ilk Kürt cumhuriyetinin reisinin düşman eline esir düşmesi bize ağır gelir.
Ben bunu kaldıramam.
Qadı Muhammed yerinden kalktı,
Mele Mistefaya sarıldı ve alnından öptükten sonra şöyle dedi:
‘Allahtan seni başarılı kılmasını ve korumasını diliyorum.
Doğru Benim hayatım Kürd milletine feda olacaktır.
Ve belki onlara gelebilecek bazı kötülükleri engelleyecektir.
Bakarsın onlara yönelecek vahşetin dozunu hafifletir.'
İran beni idam etse Kürdler ile uğraşmaz ama beni ele geçirmese,
Binlerce kürdü öldürür.
Ben kendi halkım için kendimi feda edeceğim, bunu en iyi sen anlarsın.
Benim görevim kolay zor olan senin, sen bırak beni kendi vazifeni yapmaya çalış. Kürtlerin senden başka umudu kalmadı, beni değil Kürd milleti için vereceğin mücadeleyi düşün.
Yerinden kalktı masa üstündeki
Kürdistan bayrağını alıp.
Mele Mistefaya teslim etti.
‘Bu Kürdistan’ın sembolüdür, Onu, emanet olarak sana veriyorum.
çünkü bana göre onu en iyi koruyacak kişi sensin' dedi."
Mele Mistefa Bayrağı öptükten sonra koynuna koydu ve ikisi dakikalarca birbirine sarılıp ağladılar.
Tüm ısrarlara rağmen mele Mistefa gitmek istemiyordu,
Sabaha doğru Qadi Mihemmed abin olarak değil. Devlet başkanın olarak emrediyorum Barzanileri al Barzana doğru yola çıkın dedi ve ayrıldılar.
Mele Mistefa Kadın çocukları, Sîne bölgesine çekti.
İran askerleri ile 8 çatışmaya girdi 5 Peşmerge şehit olurken, İran ordusuna ciddi zararlar verdi.
2 bine yakın olan Barzani gücünün silah ve lojistik yardımı olmadığı için,
İran’a karşı cephe savaşı açma şansı yoktu.
İran Irak ve Türkiye Barzani’nin teslim olması için baskı uygularken.
Barzani teslim olmaktansa ölümü seçerim diye başka formüller arıyordu.
Kış Çetin ve zor geçti O yıl soğuk ve açlıktan binlerce Barzani çocuğu öldü.
Irak ve İran hükümeti Barzani'ye teslim olması durumunda af edeceğini söylesede.
Barzani Düşmana teslim olmaktansa ölürüm cevabını veriyordu.
Daha sonra Barzani Aileleri Barzana çekti.
Abisi Şex Ahmet komutasında 1500 Peşmerge’yi Aileleri korumak için Barzanda bıraktı.
Ve Barzani Kürd milletinin hayallerini gerçekleştirmek ve kürdü dünyaya tanıtmak için, hiç kimsenin beklemediği bir şekilde.
504 Peşmergesi ile Sovyetler birliğine doğru yürüdü.
Irak ve Türk'üye geçişi engellemek için Sınırda ortak operasyonlar yaptı İran’da iki tabur ile takip etti 5 yerde İran, 2 yerde Türküye ile çatışmaya girip 4 şehid verdi.
Barzani üstün bir zeka ile, Önce Türkiye İran sınırında zigzaglar çizip, daha Sonra askeri uzmanların dahi hayret ettiği yolları kullanarak.
Tüm zorlukları rağmen 30 günlük bir yolculuktan sonra sosyeteler birliğine ulaştı.
Dönemin İran Genelkurmay başkanı acı ama gerçek Barzani askeri defada Napolyon’dan çok daha ilerde diyordu.
Aksi 3 ülke ve binlerce askerin arasından geçmesi imkansızdı diyordu.
18 Nisan 1947’de başlayan yürüyüş.
Bir ay sonra Sovyetler birliği sınırında bitmişti.
12 yıl Rusya'da Kürdlerin çektikleri zulmü dünya kamuoyuna anlatmaya çalıştı, Peşmerge Askeri siyasi eğitim verdi ve o dönem Kürtçe bir radyo açarak Kürt'lerin sesini dünyaya duyurdu.
Kürde karşı kör Sağır olan dünya.
O dönem kürdü tanıdı.
1958 yılında Kürdlerin desteği ile darbe yapan Abdulkerim kasım iktidara geldi.
Yapılan anlaşma ile Kürdler resmi olarak Irak anayasına girdi ve bir çok hak elde ettiler.
Yalnız bu güzel hava fazla sürmedi ve
1961 yılında Irak hükumeti anlaşmayı bozunca.
Barzani yine savaştı ve 1970'de yine Irak ile özertlik anlaşması imzalandı.
Irak hükumeti resmi olarak Kürdistanı tanıdı.
Kerkük'ün statüsü üzerine 1974 te Anlaşma bozuldu.
Barzani Kerkük Kürdistanın kalbidir deyip Kerkük'ü ırak hükümetine vermedi.
1974 yılında İran,Türk'üye, Irak, Amerika ve İngiltere'nin ortaklaşa projesi ile.
Cezayir anlaşması imzalandı ve Kürdler yine savaşmak zorunda kaldı.
91'de Raperin hareketi ile Kürdler kendi bölgelerinde hakimiyeti sağladılar.
Qadi Mihemmedin Mele Mistefa'ya teslim ettiği bayrağı, Mele Mistefa 32 yıl gururla taşıyıp 1979 yılında oğlu Mesud Barzaniye teslim etti.
Oğul Barzani Ala rengini,
Kürdistan'ın dağlarında, şehirlerinde dalgalandırdıktan sonra O bayrak şimdi Avrupa başta dünyanın bir çok ülkesinde dalgalanıyor.
Qazi Mihemmed 1947 yılında Mele Mistefaya Yeryüzünde bu bayrağı dalgalandıracak tek kişi sensin dediğinde yanlış tercih yapmadığı gibi.
Mele Mistefa'da 1979 yılında Oğul Mesud Barzani'ye
Bende bir emanet vardı. Qazi Mihemedin.
Sende ise şimdi iki emanet var.
Hem Qazi Mihemedin, Hem Benim Emanetim.
Benim yüküm birdi senin iki.
Al bu bayrağı Allah yardımcın olsun,
Bunu benden sonra en iyi sen taşırsın derken.
Oda Yanlış tercih yapmamıştı.
Ve Ala Rengin adım adım hak ettiği yere çıkarken.
Pêşewa Qazi Mihemmed'in hayatta olan tek oğlu
PAK Genel Sekreteri Ali Qazi 2014 yılında Serok Mesud Barzani'ye hitaben,
Başta Babamın ve hepimizin hayalini gerçekleştirdiği için Serok Mesud Barzani’ye Kendim ve Kürd milleti adına şükranlarımı sunuyor.
Bunun huzuru içinde vefat edeceğim için Allah şükür ediyorum diyordu.
Çeviri: Dilşad Derkari
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.