1. YAZARLAR

  2. Kurtuluş TAYİZ

  3. PKK’da Paris şoku
Kurtuluş TAYİZ

Kurtuluş TAYİZ

Akşam Gazetesi
Yazarın Tüm Yazıları >

PKK’da Paris şoku

A+A-

PKK kurucusu Sakine Cansız ve iki arkadaşının Paris’te suikasta kurban gitmeleri örgütte şok etkisi yarattı. PKK üçüncü bir devletten şüpheleniyor 

 
Paris’in göbeğinde PKK’nın kurucularından Sakine Cansız ve iki arkadaşının suikasta kurban gitmesi örgütte şok etkisi yaratmış. Gerek örgütün Avrupa kanadı, gerekse Kandil, suikastın şaşkınlığını henüz üzerinden atmış değil.
 
Edindiğim bilgilere göre PKK yöneticileri, bugüne kadar böyle bir saldırıyla ilk defa karşı karşıya geldiklerini değerlendiriyorlar. Daha önce örgüt elemanlarına yönelik benzer özellikleri taşıyan bir suikast hiç gerçekleşmemiş.
 
Suikastın hangi nedenle, kimler veya hangi güçler tarafından işlendiği hakkında da henüz bir bilgi/fikir sahibi değiller. Bu yüzden açıklamalarında “temkinli” olmaya çalışıyorlar. Suikastın arkasında Türkiye’den başka uluslararası bir gücün olup olmadığını merak ediyorlar. KCK’nın konuyla ilgili önceki günkü açıklamasında “Suikast, uluslararası düzeyde yetkinleşmiş profesyonellerce işlenmiştir” denmesi, suikastın üçüncü bir devletten kaynaklanıp kaynaklanmadığı üzerine kafa yorduklarını gösteriyor. Zira bu özellikte bir saldırının kendi tarihlerinde tek bir örneği yok. PKK yöneticileri bu saldırının kendilerine yönelik bir “mesaj” niteliği taşıyıp taşımadığını ve aynı nitelikte suikastların devamının gelip gelmeyeceği konusunu da ele alıyorlar.
 
Paris suikastının PKK’da şok yaratmasının nedeni Sakine Cansız’ın durumuyla yakından ilgili. Çünkü Cansız, örgütte ciddi karar mekanizması içinde yer almıyor. Yeni İmralı süreciyle de bağlantılı herhangi bir görevi, özel sorumluluğu, çalışması yok. Öcalan’ın başlattığı bu yeni barış sürecine dair de karşı bir düşünce içine girmemiş; Cansız, 2009’daki Habur sürecini (eve dönüşü) destekleyen bir isim olarak biliniyor.
 
Sakine Cansız mali gerekçelerle de hedef olabilecek bir poziyonda bulunmuyor. Örgütün para trafiğinde daha önce görev üstlendiği için Avrupa polisi tarafından mimlenmiş. Son olarak örgütte pasif görevlerde bulunuyor. “Pasif görev” Kandil’le arasına mesafe koyduğu anlamına geliyor. Avrupa’da KNK olarak bilinen (Kürdistan Ulusal Meclisi) yapının üyesi olarak, kadın çalışmaları içinde yer alıyordu.
 
Örgütün kafasını karıştıran da işte Sakine Cansız’ın bu portresi. Örgüt, Cansız’ın suikasta hedef olmasını gerektirecek herhangi “özel” bir neden bulamıyor.
 
Tabii tüm bu değerlendirmeler sadece örgütten dışarı yansıyan görüşler. Polis, tetiği çekenlerin “içeriden”, “tanıdık” biri olduğu şüphesi üzerinde de duruyor. Soruşturma henüz tamamlanmış değil. Olayın örgüt içi bir infaz olup olmadığı ihtimal dahilinde.
 
 
İmralı’dan Kandil’e telefon
 
Ahmet Türk ve Ayla Akat’ın İmralı’ya gitmesini kimlerin kararlaştırdığı sorusu, merak ediliyordu. Selahattin Demirtaş’ın Meclis grubunda yaptığı konuşmada iktidara sert çıkması ve ardından eşbaşkanların Ada’ya götürülmesi talebinde bulunması tartışma yaratmıştı. Bu soru Afrika gezisinde Başbakan Erdoğan’a soruldu. Erdoğan şu yanıtı verdi: “Kendi aralarındaki bu mutabakat üzerine oraya bu iki kişiyi (Ahmet Türk ve Ayla Akat) gönderdiler.”
 
Yani Öcalan’la görüşecek isimleri İmralı, Kandil ve BDP birlikte müzakere ederek belirlemiş.
 
Peki bu nasıl olmuş, dersiniz?
 
Edindiğim bilgiye göre Abdullah Öcalan, Kandil’deki örgüt liderlerinden Murat Karayılan ile telefonla görüşerek İmralı’da belirlenen bu iki ismi çağırdı. BDP’nin itirazları Öcalan’ın tutumundan haberdar olan Kandil tarafından geri çevrildi ve Ahmet Türk ile Ayla Akat İmralı’ya gitti.
 
Televizyon Aralık’ta verildi
 
Başbakan Erdoğan önceki gün İmralı’ya televizyon için Adalet Bakanlığı’na talimat verdiğini açıkladı. Açıklamada bu talimatı “çoktan” verdiğine özel vurgu yaptı. Taraf ’ın Ankara bürosundan Hüseyin Özkaya, Adalet Bakanlığı’na İmralı’ya televizyon verilip verilmediğini sordu. Adalet Bakanlığı yetkilileri Taraf ’a Abdullah Öcalan’ın henüz bir televizyon almadığı açıklamasını yaptı.
 
Ancak gelen bilgiler, İmralı’ya aralık ayında televizyon gönderildiği yönünde.
 
Yani Öcalan, yeni yıla televizyonla girmiş.
 
 
Önceki ve Sonraki Yazılar