1. HABERLER

  2. ARŞİVİMİZ

  3. Öze Dönüş Platformu Üzerine
Öze Dönüş Platformu Üzerine

Öze Dönüş Platformu Üzerine

Kahta Diyalog sitesinin yazarlarından Salih Eskitaş'ın Öze Dönüş Platformu hakkında yazdığı anlamlı ve derinlikli yazısı:

A+A-

Salih ESKİTAŞ fıtrat.com


     Soylu çınarları bilirsiniz, gölgeleri her daim serinletir insanı.  Duruşu güven verir. Yürüyüşü dosta şefkat, namerde korkudur. Soylu çınarları bilirsiniz, kökleri sabittir, fırtınadan, boradan, tipiden etkilenmez. Kimi zaman kasırga kırsa da dallarını kök fıtrat üzerine sabittir, sebat üzerinedir. Dallar kırılsa da soylu çınarın, daha güçlü dallar vermede hantallık etmez. Soyludur çınar,   beslendiği toprağa karşı vefasızlık etmez.

     Soylu çınarları ihanetler, zulümler, ayrılıklar yıldırmaz.  Popüler olan ırgalamaz soylu çınarı. Ne gidenler azametine gölge düşürür ne de kalanların vurdumduymazlığı… Sonbaharda yapraklarını dökmesi bazen yanıltsa da, canlılığını gizlese de içine, kırılan dallar hüzün bulutlarını  dolaştırsa  da   üstümüze, fıtrat   üzerine   sebat   eden   kök, bunların  hepsini   bertaraf   etmeye   muktedirdir.

      Soylu çınar, zorlu kışın ardından yeniden dal verdi. Hira’nın varisleri fıtrat üzere sebat ettiler ve  zamana  söyleyecek  sözleri  olduğunu, öze dönüş kervanının yola  düşme  zamanının   geldiğini, kışın  ardında  mutlaka  baharın  olduğunu  ’’zorlukla beraber  kolaylık olduğunu, zorlukla  beraber   mutlaka   bir  kolaylık  olduğunun’’ bilinciyle  erdemlilerin   ittifakını  oluşturdular. Allah’ın rahmeti, selameti, şefaati üzerinize olsun.  Allah çalışmalarınızı bereketli, birliğinizi daim kılsın.

     Gavurgalaşmak diyor Nuri Gedikli,  başak vermeyen buğday tanesine. Davası olmayana benzer bir yakıştırmada bulunmak abes olmazsa gerek. İnsanların konuşmada mahir olduğu;  ama çalışmada, fedakarlıkta, cesarette,  okumada, tebliğde, taş üstüne taş  koymada pek  de  mahir  olmadığı   bir  dönemde; emeklilerin  adım  başı  karşımıza  çıktığı,  gidin  başlayın   sizi   bir   görelim   yollu    söylemlerin   çoğaldığı   bir   zamanda, davudi   sesle    haykırmak, yeniden  yola  düzülmek, verilen   bedellere,  yazılan   tarihe   sahip   çıkmak    Müslüman’ın  asilliğine   delalettir.

     Dolaştım Kitabevi sokağını,  daldım kitap yerine satılan çayın demine, daldım yeniden inşa edilen “ziguratların fiyakasına”  Bir adım ötesine koştum, dalgınlığımı kaybetmeden. Ubeydullah’ın gözlerini aradım, sonra kıyametim koptu, koptum ve toparlayamadım dalgınlığımı Demirci dükkânına uğrayamadım, uğrayacak ne mecalim ne de yüzüm vardı.  Bakmaya cesaret edemedim ağaran sakallarına. Yırtık ayakkabısına takıldı gözlerim, silüeti belirsiz çocuğun…  

     Öze Dönüş Platformu,  şüphesiz bu topraklarda söyleyecek sözü, heybesinde bağrından çıktığı toplumun sorunlarını çözecek, yaralarına merhem olacak bir harekettir. Özellikle Kürt halkına dayatılan çözümlerin ithal çözümler olması ve halkın fıtratına aykırı olması, Platformun çalışmalarının kıymetini daha da arttırmaktadır. Yıllardır halkın uğradığı zulümleri ortadan kaldıracak alternatif olarak, zulüm yapanların mantığına uygun  cilalı  çözüm  arayışları  halkı  iki  arada   bir  derede   bırakmakta, vebayı   gösterip   sıtmaya   razı   etmektedir.  Hal bu iken Platformun önemi bir kat daha artmakta,   sorumluluğunu bir kat daha arttırmaktadır.

      Bölgemizle ilgili birçok ülkenin binlerce planı programı varken elbette işi kolay olmayacaktır.  Bu gün daha açık bir şekilde görülmektedir ki Kürt Sorunu yıllardır öyle  bir  kördüğüm  halini   almıştır  ki   çözüm  için  elini  atanın  sadece  elini değil  bedenini de  yakmıştır (Özal, Bitlis  vs.). Platformun    sahip   olduğu  düşünsel  ve  sosyal   miras   sorunun  kördüğümlerini  çözecek,  tehlikelerine   göğüs   gerecek   bir   tecrübeye  sahip  olduğunu  göstermektedir.

      Yakın zamanda toplumun gündemine giren anayasa tartışmalarına, Platformun yapacağı alternatif anayasa tekliflerini önemsiyor, halkın beklentilerinin tercümanı olması gerektiğini düşünüyorum.  Yıllardır kendi değerlerine aykırı anayasalarla yönetilen bu halk, Öze Dönüş Platformu benzeri yapılanmaların halkın hissiyatına tercüman olmasıyla ancak asli değerlerine uygun bir anayasaya kavuşabilir.  Değerlerimize aykırı yasaların ayıklanması,  özgürlüklerin önünü açan maddelerin anayasaya konulması; ancak STK ‘ların yapacağı ciddi çalışmalarla mümkündür.

      Toplumsal çatışmaların temelini oluşturan derin yapılanmalarla ilgili sivil iradenin gür sesi,  hem halkın birliğini güçlendirecek hem de sergilenen ayak oyunlarının etki alanlarını daraltacaktır. Yine kanayan bir yara olarak faili meçhullerin üzerine gidilmesi,  halkın üzerine oynanan oyunlar konusunda halkın bilinçlenmesine,  toplumsal birliğimizi zedeleyen gediklerin kapanmasına katkıda bulunacaktır.

      Yıllardır yapılan sistemli asimilasyonlarla özünden koparılan halkımızın özüne dönmesinde platformun yapacağı çalışmaların, düzenleyeceği etkinliklerin, sunacağı eğitim programlarının önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyim. Şüphesiz manevi eğitimi önceleyen uzun soluklu bir eğitim programı basiretli ve güçlü  bir  birlikteliğe  önemli  bir  katkı  sağlayacaktır.

      Son olarak Platformun fikirlerini, düşüncelerini, gelecekle ilgili projelerini   kitaplaştırması    veya  bir  bülten  şeklinde  yayınlaması, fikir  dünyamızın   zenginleşmesine   katkıda   bulunacak   geniş  kitlelerin  bu   fikirlerden  beslenmesine, haberdar  olmasına   katkıda  bulunacaktır. 

Salih Eskitaş'ın diğer yazıları için:

http://www.kahtadiyalog.com/?Haber-8377-Hanalaya.html 


 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.