Öze Dönüş Platformu Üzerine
Kahta Diyalog sitesinin yazarlarından Salih Eskitaş'ın Öze Dönüş Platformu hakkında yazdığı anlamlı ve derinlikli yazısı:
Salih ESKİTAŞ | fıtrat.com
Soylu çınarları bilirsiniz, gölgeleri her daim serinletir insanı. Duruşu güven verir. Yürüyüşü dosta şefkat, namerde korkudur. Soylu çınarları bilirsiniz, kökleri sabittir, fırtınadan, boradan, tipiden etkilenmez. Kimi zaman kasırga kırsa da dallarını kök fıtrat üzerine sabittir, sebat üzerinedir. Dallar kırılsa da soylu çınarın, daha güçlü dallar vermede hantallık etmez. Soyludur çınar, beslendiği toprağa karşı vefasızlık etmez.
Soylu çınarları ihanetler, zulümler, ayrılıklar yıldırmaz. Popüler olan ırgalamaz soylu çınarı. Ne gidenler azametine gölge düşürür ne de kalanların vurdumduymazlığı… Sonbaharda yapraklarını dökmesi bazen yanıltsa da, canlılığını gizlese de içine, kırılan dallar hüzün bulutlarını dolaştırsa da üstümüze, fıtrat üzerine sebat eden kök, bunların hepsini bertaraf etmeye muktedirdir.
Soylu çınar, zorlu kışın ardından yeniden dal verdi. Hira’nın varisleri fıtrat üzere sebat ettiler ve zamana söyleyecek sözleri olduğunu, öze dönüş kervanının yola düşme zamanının geldiğini, kışın ardında mutlaka baharın olduğunu ’’zorlukla beraber kolaylık olduğunu, zorlukla beraber mutlaka bir kolaylık olduğunun’’ bilinciyle erdemlilerin ittifakını oluşturdular. Allah’ın rahmeti, selameti, şefaati üzerinize olsun. Allah çalışmalarınızı bereketli, birliğinizi daim kılsın.
Gavurgalaşmak diyor Nuri Gedikli, başak vermeyen buğday tanesine. Davası olmayana benzer bir yakıştırmada bulunmak abes olmazsa gerek. İnsanların konuşmada mahir olduğu; ama çalışmada, fedakarlıkta, cesarette, okumada, tebliğde, taş üstüne taş koymada pek de mahir olmadığı bir dönemde; emeklilerin adım başı karşımıza çıktığı, gidin başlayın sizi bir görelim yollu söylemlerin çoğaldığı bir zamanda, davudi sesle haykırmak, yeniden yola düzülmek, verilen bedellere, yazılan tarihe sahip çıkmak Müslüman’ın asilliğine delalettir.
Dolaştım Kitabevi sokağını, daldım kitap yerine satılan çayın demine, daldım yeniden inşa edilen “ziguratların fiyakasına” Bir adım ötesine koştum, dalgınlığımı kaybetmeden. Ubeydullah’ın gözlerini aradım, sonra kıyametim koptu, koptum ve toparlayamadım dalgınlığımı Demirci dükkânına uğrayamadım, uğrayacak ne mecalim ne de yüzüm vardı. Bakmaya cesaret edemedim ağaran sakallarına. Yırtık ayakkabısına takıldı gözlerim, silüeti belirsiz çocuğun…
Öze Dönüş Platformu, şüphesiz bu topraklarda söyleyecek sözü, heybesinde bağrından çıktığı toplumun sorunlarını çözecek, yaralarına merhem olacak bir harekettir. Özellikle Kürt halkına dayatılan çözümlerin ithal çözümler olması ve halkın fıtratına aykırı olması, Platformun çalışmalarının kıymetini daha da arttırmaktadır. Yıllardır halkın uğradığı zulümleri ortadan kaldıracak alternatif olarak, zulüm yapanların mantığına uygun cilalı çözüm arayışları halkı iki arada bir derede bırakmakta, vebayı gösterip sıtmaya razı etmektedir. Hal bu iken Platformun önemi bir kat daha artmakta, sorumluluğunu bir kat daha arttırmaktadır.
Bölgemizle ilgili birçok ülkenin binlerce planı programı varken elbette işi kolay olmayacaktır. Bu gün daha açık bir şekilde görülmektedir ki Kürt Sorunu yıllardır öyle bir kördüğüm halini almıştır ki çözüm için elini atanın sadece elini değil bedenini de yakmıştır (Özal, Bitlis vs.). Platformun sahip olduğu düşünsel ve sosyal miras sorunun kördüğümlerini çözecek, tehlikelerine göğüs gerecek bir tecrübeye sahip olduğunu göstermektedir.
Yakın zamanda toplumun gündemine giren anayasa tartışmalarına, Platformun yapacağı alternatif anayasa tekliflerini önemsiyor, halkın beklentilerinin tercümanı olması gerektiğini düşünüyorum. Yıllardır kendi değerlerine aykırı anayasalarla yönetilen bu halk, Öze Dönüş Platformu benzeri yapılanmaların halkın hissiyatına tercüman olmasıyla ancak asli değerlerine uygun bir anayasaya kavuşabilir. Değerlerimize aykırı yasaların ayıklanması, özgürlüklerin önünü açan maddelerin anayasaya konulması; ancak STK ‘ların yapacağı ciddi çalışmalarla mümkündür.
Toplumsal çatışmaların temelini oluşturan derin yapılanmalarla ilgili sivil iradenin gür sesi, hem halkın birliğini güçlendirecek hem de sergilenen ayak oyunlarının etki alanlarını daraltacaktır. Yine kanayan bir yara olarak faili meçhullerin üzerine gidilmesi, halkın üzerine oynanan oyunlar konusunda halkın bilinçlenmesine, toplumsal birliğimizi zedeleyen gediklerin kapanmasına katkıda bulunacaktır.
Yıllardır yapılan sistemli asimilasyonlarla özünden koparılan halkımızın özüne dönmesinde platformun yapacağı çalışmaların, düzenleyeceği etkinliklerin, sunacağı eğitim programlarının önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyim. Şüphesiz manevi eğitimi önceleyen uzun soluklu bir eğitim programı basiretli ve güçlü bir birlikteliğe önemli bir katkı sağlayacaktır.
Son olarak Platformun fikirlerini, düşüncelerini, gelecekle ilgili projelerini kitaplaştırması veya bir bülten şeklinde yayınlaması, fikir dünyamızın zenginleşmesine katkıda bulunacak geniş kitlelerin bu fikirlerden beslenmesine, haberdar olmasına katkıda bulunacaktır.
Salih Eskitaş'ın diğer yazıları için:
http://www.kahtadiyalog.com/?Haber-8377-Hanalaya.html
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.