1. HABERLER

  2. EYLEMLER VE STK

  3. OHAK-DER'den Ezidilere yönelen saldırılara tepki
OHAK-DER'den Ezidilere yönelen saldırılara tepki

OHAK-DER'den Ezidilere yönelen saldırılara tepki

OHAK-DER Başkanı M. Burhan Hedbi, son günlerde artan saldırıların hedefinde olan Êzîdî Halkının Yok Olmakla Karşı Karşıya bırakıldığını belirterek, saldırıları kınayan yazılı bir açıklamada bulundu.

A+A-

“Hepimiz Ermeniyiz” diyenler, maksad insan olmaktır diyorlardı. Êzîdiler katledilirken “Hepimiz Êzîdiyiz” seslerini duymuyoruz. Neredesiniz, İnsanlığınız bitti mi yoksa o zaman ki insanlığınız da sahte miydi? diye soran Hedbi, açıklamda şu ifadelere yer verdi:

"Şeytanlaşan insan şeytandan daha tehlikelidir.

Eskiden İslamiyet mazlumiyeti ortadan kaldırdığı için müslüman ve müslüman olmayanın farkı; namaz kılan veya kılmayan olarak kabul edilirdi.

Günümüzde ise; gerçek dindar ile sahte dindar ayrımı başka bir mecraya oturtulmaktadır.

Mazlumiyet asrı sayılan asrımızda ise bu fark; insan merkezli bir mefkûreye sahip olan ve olmayan olarak değerlendirilebilir. Temiz vicdanın tecellisi de olan mazlumdan taraf olma erdemi! Bu bağlamda: Hakiki dindar, mazlumlar arasında din, dil ve ırk farkı gözetmez ve aynı tepkiyi gösterir. Öldürülen FİLİSTİN, AFGANİSTAN, UYGUR, ARAKAN, MYANMAR, ŞENGAL ve ROJAVA çocuğu arasında ayırım yapmaz, sahte olan dindar da mazlumlar arasında fark gözetip birisi için gözyaşı döker fakat kendinden olmayan ve Kerbela faciasında yaşananları yaşayarak susuzluktan ölen mazlumu görmezden gelir.

İmanda samimiyet olmayınca; zalim ve mazlum tanımı da şahsi çıkarlara dayalı keyfi ve nefsi olmaya başlar.

OHAK-DER suç işleyen insanların cezasız kalmaması bununla birlikte üzerinde durulması gereken en önemli hususun suçluyla uğraşmak yerine suçu oluşturan sebeplerle mücadele edilmesinin daha doğru bir yöntem olacağını savunmaktadır.

OHAK-DER suçluyu değil suçu ortadan kaldıracak tedbir, yöntem ve yasaların oluşturulmasını tavsiye ettiğini bir kez daha ilan etme zorunluluğunu hissetmektedir.
Tarih boyunca hiçbir fikir ve düşünce katliam ve idamlarla yok edilebilmiş değildir. Fakat görünen o ki günümüz zalimleri hala bu gerçeği anlamış değiller veya anlamazlıktan geliyorlar. Ama her şeye rağmen bilinmelidir ki onların akıbeti de Nemrut, Firavun ve emsallerinin akıbeti gibi olacaktır.

Zulmün hüküm sürme sebebi, zalimlerin tavrından çok mazlumların takındığı tavırdır. Zalimler iktidarlarının hüküm sürmesi için yapılması gerekenleri yapıyor, tabiri caizse görevlerini yerine getiriyorlar. Peki ya bizler, yapmamız gerekenleri yapıyor muyuz?

OHAK-DER olarak şimdi buradan mazlumlar arasında da ayrımcılık yapan herkese alenen sesleniyoruz! Hani herkese aynı hassasiyeti gösteriyordunuz! Hani herkese eşittiniz. Hani konu zulüm ve insan hakları ihlali olunca din, dil, ırk ve cinsiyet farkı gözetmezdiniz!
Hedbi, bu konudaki çifte standarta da değindi;

Maalesef küresel güçler kendi çıkarları doğrultusunda; Mazlumu ve zalimi tanımlama konularında çifte standart uygulamaktadırlar. OHAK-DER olarak ebediyen kim olursa olsun tüm mağdur ve mazlumların yanında saf almayı bir erdem ve görev sayar. Dün mısırdaki idam kararına tepkisini dile getiren ve kalben de olsa yanlarında olduğunu belirten, Filistinli mazlumların acısını paylaşan, Uygur ve Arakanlı mazlumların saffında olan OHAK-DER, bu gün de Êzîdi halkına yapılanlara duyarsız kalmamayı ilkeleri gereği bir görev saymaktadır.
OHAK-DER hiç kimsenin fıtri haklarının yok sayılmaması ve inanç özgürlüğüne dokunulmaması, bunlardan ötürü hiç kimseye tahakküm ve tecavüzün meşru kılınmaması gerektiğini savunur. Şayet bu iki unsur üzerinden birilerine tecavüz veya tahakküm ediliyorsa; bunu yapan zalimdir. Zulüm edilmesi halinde zalimden taraf olmayacağını, kalben de olsa tüm mazlumların yanında olacağını bugün de herkese ilan ediyoruz. 

Asrımızın Moğolları olan IŞİD, ne yazık ki dünya kamuoyuna bu insanlık dışı davranış ve katliamlarını “İslam adına” yaptığı görünüm ve izlenimini vermektedir. Bundan daha da acı olan bu algının kamuoyunda kabul görmeye başlamasıdır. Bilinmelidir ki şayet İslam bir yere giriyorsa orada emniyet, huzur ve barış oluşmalıdır; kaos, korku, tecavüz ve katliam yaşanıyorsa bu başka bir şeydir. IŞİD'in Şengal kasabasında Êzîdilere uyguladığı ve islamî hassasiyet ve referanslara ters düşen bütün hareket, davranış ve katliamları kınıyoruz. Şayet buna dur denilmezse; bu ateş herkesi yakabilir. Biz insani görevimizi yaptık, şimdi sıra sizde…"

Ortadoğu Halklarının Birliğini Koruma, Kalkındırma ve Strateji Araştırmalar Merkezi


 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.