1. YAZARLAR

  2. Mehmet Can

  3. Neyin seçimi?
Mehmet Can

Mehmet Can

hurbakis
Yazarın Tüm Yazıları >

Neyin seçimi?

A+A-

7 Haziran’da yapılacak genel seçimler ile beraber Türkiye ve Kürdistan yeni bir siyasi ortamın içine girecektir. Özellikle bu seçimlerden sonra yeni bir anayasanın yapılacak olması 7 Haziran’da yapılacak olan seçimlerin önemini daha bir artırmaktadır. Mevcut düzen ve burjuva partilerinin düzenin bekasını savunan bir program ile alanlara çıkması, oligarşinin, sömürü düzenin, yağmanın ve talanın kendi iktidarları ile beraber devam edeceğinin yeniden ilanı, sadece söylemsel biçim değiştirerek makyajlanıp kitlelere sunulmasıdır.

 

Rejimi ve onun karakterini tartışma konusu yapmayan burjuva düzen partileri, seçimleri demokrasinin, demokratikleşmenin payandası olarak kitlelere sunmakta, üzerine bastığı, kendi sürekliliğini sağladığı gerçek zeminin ise, yani rejimin sorgulanıp, tartışılmasına engel olmaktadır. AKP iktidarı ile beraber yeni yetme AKP tandanslı orta sınıflar ve burjuvazi, egemen iktidar klik içinde iktidarın günümüzde önemli bir bileşeni ve ortağı olmaktadır. AKP’nin seçimlerdeki en önemli finansörü de olan bu kesim 7 Haziran’da yapılması planlanan genel seçimleri tıpkı diğer seçimler gibi kendi egemenliğinin, kendi büyümesinin önemli bir öğesi saymaktadır.

 

Bu gidişata ancak devrimsel bir program ile dur denilebilir. Bu devrimsel program ise ancak burjuva meclisinde, oligarşinin meclisinde sömürücüleri, halktan geçinen asalakları hedef alarak, onları kendi inlerinde deşifre ederek mümkündür.  Seçimlerin ezilen sınıf için önemi budur. Unutmamak gerekir ki bu seçimler temsili demokrasi esas alınarak yapılan seçimlerdir. Temsili demokrasi denilen şey ise Fikret Başkaya’nın tabirini kullanmak gerekirse asıl demokrasiyi, yani doğrudan demokrasiyi engellemek onun görünür ve tartışılabilir olduğunu perdelemek için egemen burjuva anlayışının çıkarı doğrultusunda oluşturulan onun işine gelen bir durumdur.

 

Dört yılda bir halkın oy vererek seçtiği vekiller, halkı ne kadar bu siyasal sistemde temsil edebilmektedirler. Esasında 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerden önce, mevcut siyasal sistem, halkın haklarını boğan, onun üzerini örten bu geri mekanizma tartışılmalıdır. Halkın iradesini seçilmişlere seçim yoluyla devrettiği ve dört yıllık gibi bir zaman zarfıyla yönetimsel karar alma süreçlerinin dışına itildiği seçim halkın seçimi değildir. Halk dört yılda bir değil, dört yılın her anında ve gününde siyasal karar alma süreçlerinin içinde olmalıdır. Düzen partilerinin dışında siyaset yaptığını iddia eden partiler bu şekilde devrimsel bir program ile sahaya çıkarlarsa ancak sistemi halkların ve ezilenlerin çıkarına olacak bir şekilde dönüştürebilirler.

 

Bunun dışında gerçekleşecek seçim, yöneticilerin ve bürokratların yer değiştirdiği, yöneten ve yönetilen ilişkilerinin olduğu gibi devam ettiği, seçilenin çok önceden belli olduğu bir seçimden, bir mizansenden öteye gidemeyecektir.

 

Bu mizansenin tersine çevrilmesi halkın, halkların öz gücüne dayanan,  aşağıdan kitle radikalizmini esas alan, dört yılda bir değil, hayatın her anında ve gününde siyasal süreçlere müdahale edip iradesini kimseye teslim etmeden kendi kaderini kendisi tayin eden doğrudan bir demokratik seçim sistemi ve doğrudan demokrasi işlediği zaman ancak gerçek anlamda halkların çıkarına olan bir seçimden bahsedebiliriz.  Tabi bu uzun soluklu bir mücadeleyi gerektiren bir şeydir. Doğu toplumlarının bir çoğunun tepeden Baasçı ve Kemalist bir şekilde inşa edildiğini düşünürsek işimiz zor fakat imkansız değil. Tepeden inşa edilen siyasal sistemlerin sorgulanması bu topraklarda gerçek seçimlerin ve gerçek demokrasinin önünü açacaktır ve işte biz ondan sonra gerçek anlamda seçimleri ve onun faydalarını tartışacağız. Tekrarlamak gerekirse, İşimiz zor, ama imkansız değil.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.