Nasıl tarih dışı kalınır?
Bir süredir TBMM Anayasa Komisyonu’nda seçim sistemiyle ilgili bir takım kanunlarda düzenleme yapan teklifi görüşüyoruz. CHP ve HDP, teklif tartışılırken referandum sürecinde öne sürdükleri savları tekrarlıyor ve hatta teklifle bu savların doğruluğunun ortaya çıktığını iddia ediyorlar.
Onlardan bir tanesi koalisyon dönemlerinin yeni sistemle ortadan kalkmayacağı, teklifte yer alan konulardan birisi olan ittifak düzenlemesinin tam da koalisyon olduğu yönünde.
Duyulduğunda belki ilk anda bir nebze hak verilebilecek ama küçük bir açıklamayla böyle olmadığı hemen ortaya çıkacak bir sav bu.
İlk önce, evet yürütme yönünden artık koalisyon diye bir ihtimal artık kesinlikle yoktur. 3 Kasım 2019 günü akşam saatlerinde belli olacak seçim sonuçlarıyla yürütmeyi temsil eden, yani tek kişilik hükümet olan Cumhurbaşkanı belirlenmiş olacaktır. Seçim ikinci tura kalsa bile, iki hafta sonraki pazar akşamı sonuç ortaya çıkmış, hükümet kurulmuş olacaktır.
Seçimlerden önce, bir takım parti veya partiler, bir başka partinin adayını destekleyeceklerini açıklayabilirler. Ya da her parti, hatta yüz bin imza toplanması halinde bir sivil inisiyatif grubu da ayrı ayrı adaylarını bu yarışa sokabilirler. Tüm bunlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin milletimize sunduğu yeni imkânlardır. Yani millet iradesi, üç erkin ortaya çıkmasında hayati ve merkezi bir güç haline gelmiştir.
Cumhurbaşkanlığı seçilme oranının yüzde 50 artı 1 oya endekslenmesi vesayet ihtimallerini ortadan kaldırırken demokrasinin kalitesini artırmış, çoğulculuk konusunda bir taban kural haline gelmiştir. Artık hiçbir parti, dar bir gruba, tek bir kesime, marjinal yaklaşımlara dayanarak yürütmeyi elde edemeyecektir.
Resmi/kanuni ittifak ise, parlamento, yani yasama seçimlerinde mümkün hale getirilmektedir. Bu yine koalisyon olarak yorumlanamaz. Çünkü yasamanın yürütme ile ilişkisi kalmamıştır. Yasama’da ittifakların uzlaşma kültürünü artırmak dışında milli iradeye katkıdan başka bir etkisi olamaz. Eskiden olduğu gibi kanunsuz ve fiili olarak, arkadan dolanarak, seçmenin tercihlerini seçimlerden sonra değiştirmeye kalkan oyunlara gerek kalmamıştır.
İşte şimdi AK Parti ve MHP, seçimlere uzun bir süre kala ittifaklarını önceden milletimize deklare ediyor, siyasi bir risk üstlenirken, bunun bedelini veya getirisini sandığa/millete bırakıyorlar. Her şey milletin gözleri önünde, sarih ve dürüstçe gerçekleşiyor.
Hasılı yepyeni demokratik bir durumla karşı karşıyayız. Bu yeni durumu eski sav ve kavramlarla değerlendirmek, ancak tarih dışı kalmanın bir garantisi olabilir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.