Dış İlişkiler Komisyonu’nun ülkenin dış politikasıyla ilgili yayımladığı, 9 bölümden oluşan ve ‘devlet olmayan ve yarı devlet olan aktörler’in değerlendirildiği raporun 7'nci bölümünde Kürtler örnek olarak anlatıldı.

Raporda 20'nci yüzyılın aksine Ortadoğu'daki ülkelerin büyük bir bölümünün egemenliğinin zayıfladığı  ve merkezi hükümetlerin ülkelerinin her tarafına hakim olmadığı belirtildi.

Aralarında Chatham House Ensitüsü'nden Dr. Renad Mansur'un da olduğu çok sayda uzmanın görüşüne yer verilen raporda, “Güçleri peşmerge olan Iraklı Kürtler, IŞİD'e karşı savaşta etkili bir güç olduklarını ispatlamış durumda. IŞİD'le savaş, Kürtler için önemli bir dönüm noktası oldu, çünkü uluslararası arenada daha fazla görünen Kürtler bu vesileyle 62 devletin desteğini kazandı” ifadelerine yer verildi.

Raporda, Dr. Renad Mansur'un, “Eğer Kürtler hakkında konuşursan Bağdat'a gitmiyorsun çünkü Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Irak arasındaki gayriresmi sınır, Suriye ile Irak arasındaki resmi sınırdan çok daha güçlü” belirlemesi yer aldı.

Kürtlerin devletleşmek için çabaladığının altı çizilen raporda, şöyle denildi:

“Kürtler şimdi bağımsız bir devlet sahibi için siyasi olarak tek ses değiller. Bu yüzden bağımsız Kürt devletinin kurulması uzak ihtimal. Kürtler daha iyi bir hayat, daha fazla otonomi için bağımsız devleti inşa etmeyi amaçlıyor.”

“Uluslararası bakışa göre, Kürtler sahip olduğu sınırlar çerçevesinde otonom bir çerçevede kalacak. Türkiye, İran ve diğer ülkeler bundan hoşnut olacak” ifadeleri de raporda öne çıkan bir diğer bölüm.

İngiltere'nin Kürtler ve bağımsız Kürdistan devletiyle ilgili politikasına ilişkin, “Kürtler önemli bir müttefik. İngiltere, Kürdistan Bölgesi Hükümeti'ne maddi ve askeri olarak yardım etmeli. Ancak İngiltere, Kürtlerin bağımsızlığını desteklememeli” denildi.