1. YAZARLAR

  2. Vahap Coşkun

  3. Kutu içindeki kemikler
Vahap Coşkun

Vahap Coşkun

Serbestiyet
Yazarın Tüm Yazıları >

Kutu içindeki kemikler

A+A-

 

PKK, yedi yıl önce akıl dışı bir kararla şehir merkezlerinde hendekler açtı, barikatlar kurdu. Kürt çocuklarını hendek-barikat efsaneleriyle bile bile ölüme gönderdi. Rahat koltuklarında ve sıcak mekânlarında oturan kimileri de “devrimci halk savaşı” sloganının çığırtkanlığını yaptı. Sonu felaket oldu. Hakan Arslan da o meşum hendek-barikat çatışmalarında hayatını kaybetmiş. Kemikleri İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan Diyarbakır Adliyesi’ne gönderilmiş. Dosyaya bakan savcı da bu kemikleri bir kutu içinde babası Ali Rıza Arslan’a teslim etmekte herhangi bir sorun görmemiş.

Kapısında yüzüne hüzün oturmuş, omuzları çökmüş bir baba.

Elinde bir kutu, yalnız başına çıkıyor sözüm ona adaletin tecelli edeceği umuduyla girilen binadan.

Hava sıcak, güneş yakıyor ortalığı, baba bir ağaç gölgesine sığınıyor ve bir sigara yakıyor. İhtimamla tuttuğu kutuyu ağacın altına bırakıyor, telefonla yakınlarını arıyor.

O kederle sigarasını üflerken bir araba yanaşıyor yanına. Üç-dört genç iniyorlar arabadan, babayı bindiriyorlar, kutuyu yerleştiriyorlar ve ayrılıyorlar oradan. 

Babanın kutuda taşıdığı herhangi bir eşya, bir mal değil, ayağı taşa değse kendi canının yanacağı evladının kemikleri var o kutuda.

Kürt çocuklarının sırtından devrimcilik

PKK, yedi yıl önce akıl dışı bir kararla şehir merkezlerinde hendekler açtı, barikatlar kurdu. Kürt çocuklarını hendek-barikat efsaneleriyle bile bile ölüme gönderdi. Rahat koltuklarında ve sıcak mekânlarında oturan kimileri de “devrimci halk savaşı” sloganının çığırtkanlığını yaptı.

Sonu felaket oldu. Ancak Kürt çocuklarının sırtından arkaik devrimci hayallerini gerçekleştirmeye çalışanlar ne bir özeleştiride bulundular ne bir pişmanlık belirttiler ne de bir özür dilediler.  

Hakan Arslan da o meşum hendek-barikat çatışmalarında hayatını kaybetmiş. Kemikleri İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan Diyarbakır Adliyesi’ne gönderilmiş. Dosyaya bakan savcı da bu kemikleri bir kutu içinde babası Ali Rıza Arslan’a teslim etmekte herhangi bir sorun görmemiş.

Oysa burada hem hukukun hem de ahlakın ağır bir ihlali söz konusu. Çünkü devlet veya toplum nezdindeki kimliğinden bağımsız olarak herkesin onurlu bir şekilde gömülmek ve bir mezara sahip olmak hakkı vardır. Ölenin ailesi ve yakınlarının da, öleni geleneklerine uygun defnetmek, onun yasını tutmak ve onu anmak gibi hakların maliki oldukları tartışma götürmez.

yazının devamı için tıkla

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.