1. YAZARLAR

  2. Cevdet IŞIK

  3. KUTLU ZAMANLARDAN GEÇMEK
Cevdet IŞIK

Cevdet IŞIK

Yazarın Tüm Yazıları >

KUTLU ZAMANLARDAN GEÇMEK

A+A-

Yaratılmışları kuşatan bir özelliği vardır zamanın. Hiçbir yaratılmış zamana hükmetme, zaman üstünde tasarrufta bulunma güç ve kudretine sahip değildir. Zaman, bir öğretmen olarak, irade ve akıl sahibi varlıklara, en üst perdeden ve net sözcüklerle, ne olduğunu bildiren bir münadi gibidir: Ey insan! Sen yaratılmış bir varlıksın. Geçici bir süreliğine bu dünyada bulunmaktasın. Sende olan her şey, sana verilmiş bir emanettir…

Her şey insana verilmiş bir emanet olduğuna göre, zaman da insana verilmiş bir emanettir. Zamana nicel ve nitel açıdan baktığımız zaman, canlıların dünya üzerinde, adına ömür dediğimiz yaşanmışlıkların tamamı, zamanın nicelik tarafını oluşturur. Yani bütün canlıların –aslında buna bütün cansız varlıklar da dâhildir- sahip oldukları bir ömürleri vardır. Verilmiş bir süre ve mühlet olarak bütün varlıkların sahip oldukları ömürleri tamamlandığı zaman, ölüm hakikatine uyanırlar.

Neden ölüm hakikatiyle karşılaşmak değil de, ölüm hakikatine uyanmak? İnsan, nerdeyse her gün ölüm hakikatiyle karşılaşır. Kendisinin de bir gün öleceğini söyler, ama bu söylediğini yalanlayacak bir hayatı sürdürmekten de geri durmaz. Yani kendisine ölümü hiç mi hiç yakıştırmaz. Fakat gün geldiğinde, yani zaman dolduğunda, ölümün soğuk yüzü kendisine dokunduğunda, ölüm hakikatine uyanır. Buna karşı koyacak bir akli ve iradi eylemde bulunma imkânı da kalmamıştır. İşte insana verilmiş olan bir emanet olarak zamanın bu ölüm boyutunda insan, nitelikleri arttıran katıksız hakikat olan ölüm hakikatinin sert duvarına çarparak uyanır. Buna, ölürken uyanmak da diyebiliriz.

Zamanın nitelik boyutu, akıl ve irade sahibi olan insanın tasarruflarıyla oluşmaktadır. Bu manada insanın yapıp ettiklerinin niteliği, zamanın niteliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitelik olarak, “iyi” veya “kötü” zamanın ne olduğunun tespiti hususundaki “ölçü”yü belirleme hakkı, zamanı yaratanın, zamanın sahibi olanın hakkıdır. İslam’a göre her şeyin maliki, mutlak hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ın bir ve tek ilah kabul edilmesinin oluşturduğu sonuçlardan birisi de, O’nun belirlediği “ölçü” ve “sınır”ları kabul ederek zamanı değerlendirmektir.

“Kutlu zaman” tabiri, belirli bir tarih ve belirli bir mekâna işaret etmekten çok, zamanın değerlendirilmesi ile ilgili bir durumdur. Bir değerlendirmeyi söz konusu ettiğimize göre, bir ölçü ve kıstastan da söz ediyoruz demektir. Kıstası vahiy olan bir değerlendirme tarzıyla zamana vaziyet etmek suretiyle oluşan niteliği, “kutlu zaman” tabiriyle dile getiriyoruz. İnsan, hem iç ve hem de dış dünyasında İlahi Vahyi dikkate alan bir hayat sürdürdüğünde, kutlu zamanların bir yolcusu olarak, kutlu zamanlardan geçmiş olur.

Kur’an’da bir sureye de adını veren Kadir Gecesi’nin bin aydan daha değerli olduğu belirtilmektedir. Çünkü o gecede Kur’an indirilmiştir. Bir zamanı diğer zamanlardan daha kıymetli yapanın nitelik olduğunun en somut örneği, böylece gözlerimizin önüne serilmiş olmaktadır. Kur’an, baştan sona tümüyle nitelikleri oluşturan niteliksel bir hayat ve hidayet rehberidir. Öyle ise şu yargıyı rahatlıkla dile getirebiliriz: Kur’an’ın rehberlik ettiği bütün zamanlar kutlu zamanlardır.

Kutlu zamanlardan geçmek için, Kur’an’ı anlamak gerekir. Kur’an’ın indiği bir zamanın değeri bin sayısı ile çarpılmak suretiyle sembolize edildiğine göre, demek ki insan hayatına indiğinde de aynı değerlendirme söz konusu olacaktır. Bunun için olmalıdır ki, Ramazan ayında tümüyle niteliksel bir ibadet olan oruç tutulması emredilmiştir. Oruç neden tümüyle niteliksel bir ibadettir? Çünkü muhatabını, iradesi dışında mecbur edeceği bir şekilsel yaşantı yoktur. Yani tamamen irade eşliğinde ifa edilen bir ibadettir. Ramazan’la birlikte açılan niteliklerin kapısı, bütün zamanları kutlu kılmak için; aklı, iradeyi ve ruhu arıtarak onaran, göklerden insana sunulan muhteşem ikramların kapısıdır.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.