1. YAZARLAR

  2. Ali BAYRAMOĞLU

  3. Kürtsüz Kürt sorunu
Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU

Karar
Yazarın Tüm Yazıları >

Kürtsüz Kürt sorunu

A+A-

Düşünsel ve siyasi fetret dönemleri bizim aşina olduğumuz hallerdendir.

Türkiye'de, toplumun referans olmaktan çıktığı, siyasetin öfkeyle özdeş hale geldiği, hatta duygunun siyasileştiği, toplumun siyaset içine hapsolduğu dönemler sık yaşanır.

Bu topraklara bunu kolaylaştıran faydacı, ataerkil, değişmez bir toplum algısına sahip bir siyasi kültür hakimdir.

Bunun sonuçları da bildiktir.

Eksik demokrasi ve eksik modernleşme uygulamaları, bu topraklarda doğal hal buymuşçasına bu nedenle kronikleşir. Dış ve iç değişim dalgaları, hemen her defasında donuk siyasi, ekonomik, toplumsal yapılar üzerinde ağır 'travmatik etki'ler yaratır.

Özelliklerimizden birisidir: Bu travmalar çerçevesinde Türk toplumsal yapısı kendisini bütünleşerek değil, yırtılarak üretmiştir.

Her travma, her yırtılma, devlete endeksli, onun kontroluna yönelik çatışmacı siyaset algısını biraz daha beslemiş, toplumu biraz daha geri itmiştir.

Kemalist gözlükle bakıldığında, örneğin, son 10 yılın öyküsü, AK Parti'nin dindarı, değişimi, çevreyi temsil eden kimliğiyle iktidar olmasından ve bunun yarattığı bozulmadan ve travmadan ibarettir.

Ve bugün biliyoruz ki, bu travma, özellikle kentli, seküler, üst kesimleri etkilemiştir, zihni çatışmaları ve çelişkileri azdırmış ve onlar nezdinde 'içi boş ve aktörsüz değişim söylemi'ni putlaştırmıştır. Sonuçta, değişim ruhuna aykırı bir ortak payda üremiştir.

'İçi boş ve aktörsüz değişim söylemi'nin altını çizmek gerek..

Dün belli bir kesimi tanımlayan bu ifade bugün bir başkasını, yarın bir diğerini tanımlayabilir.

Tanımlıyor da.

Dün hakim güçler tarafından muhatap alınmayanlar ve bunun siyasi mücadelesini geliştirenler, bugün başkalarını muhatap almıyor ve bunun siyasi savunusunu geliştiriyorlar.

Nitekim AK Parti'nin öyküsünü, Kemalistlerden farklı olarak değişim ve başarı öyküsü olarak yaşayanlar, kendilerini o değişimin aktörü olarak görenler, yani iktidar sahipleri ve onun temsil ettiği toplumsal kesimler, bugün başka bir konuda, başka bir değişim öyküsü karşısında, direnci ve siyasetsizliği temsil eder hale geldiler. Toplumun öz ve değer olarak değişmezliğini ya da aktörsüz, insansız, talepsiz değişimi olmasını savunur noktadalar..

Altını çizdiğimiz değişim, Kürt sorununa ilişkin olan değişimdir...

Altını çizdiğimiz kesim ise sağ ve soluyla Türk muhafazakarlarıdır.

Mesele, Kürt sorununda muhatapsız, aktörsüz, talepsiz bir değişim sürecini savunan anlayışın yaygınlığı ve işlevidir.

Endişe ve ataerkil kültürün birlikte beslediği, bu 'toplumsuz ve siyasetsiz yenilenme, değişme, sorun çözme mitosu', ne yazık ki, ülkeye egemen zihniyetin hâlâ özünü oluşturuyor.

Ve bu öz her geçen gün pekişiyor.

Bu zihniyet yırtılarak kendisini biteviye yeniden üretmektedir.

Bu yırtılma iki yönlü oluyor.

Bir yandan her bir aktörün zihniyetine ilişkin yaşanıyor, öte yandan toplumsal kesimlerin iç ortak algısına ilişkin olarak karşımıza çıkıyor.

İlk yırtılma, kişinin kendisini, 'olan'ın dışına itip 'bir bilinmeyen'in itici güç olduğu komplo teorilerine yaslanmasıyla, bunu toplumsal, kültürel, insani duyarlılıkları, talepleri, bunların belirleyiciliğini yok saymasından ileri gelir.

Nitekim ikinci yırtılma, 'çoğulcu bir yerelleşme ya da siyaset' yerine 'çoğunlukçu bir yerel fikir ya da siyaset'in yeniden doğmasıyla, çok parçalı toplum yerine tek parçalı millet kavramının sağda ve solda ideolojik bohçalardan tekrar çıkarılmasıyla ilgilidir.

Bu ikinci yırtılma 'komplo teorilerine dayanan sembolik bir milliyetçilik üretiyor.

Ve tüm bunlar, bu savunan kişi, kesim ve dinamikler tersini söylese de, siyasetten yola çıksa da, siyasetin değişme adına sterilleştirilmesine ve devletleştirilmesine destek sağlıyor…

Kürtsüz Kürt sorunu algısının kökeninde de bu zihniyet yatmaktadır.

Umarız bu zihniyetin değişmesinin de sırası gelir..

Yoksa zor yol alacağız.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.