1. HABERLER

  2. ARAŞTIRMA - İNCELEME

  3. Kürt ve Türklere göre Türkiye’nin en önemli sorunları neler?
Kürt ve Türklere göre Türkiye’nin en önemli sorunları neler?

Kürt ve Türklere göre Türkiye’nin en önemli sorunları neler?

ARAŞTIRMA: Kürt ve Türklere göre Türkiye’nin en önemli sorunları neler?

A+A-

 

Kadir Has Üniversitesi'nin yaptığı 2019 yılı Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması'nın (TSSEA) sonuçlarına göre, Türkiye'de Kürtlerin büyük çoğunluğu ülkenin en önemli sorunu olarak işsizlik ve hayat pahalılığı olarak görürken, Türklerin büyük çoğunluğu ise önce terör sonra hayat pahalılığı olarak görüyor.

Kadir Has Üniversitesi tarafından her yıl yapılan Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması (TSSEA) 2019 sonuçları açıklandı.

25 Kasım – 13 Aralık 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları 15 Ocak 2020 Çarşamba günü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Prof. Dr. Murat Güvenç, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, Prof. Dr. Osman Z. Zaim ve Sabri Deniz Tığlı’dan oluşan araştırma ekibi ile Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz’in katıldığı toplantı ile kamuoyuyla paylaşıldı.

Araştırma, Demografi, Siyasi ve Etnik Yapı, Türkiye ve Sorunları, Siyaset, Seçimler, Ekonomi, Dış Politika, Kürt Sorunu, Terör, Sosyo Kültürel Göstergeler başlıkları ile 26 ilde kent merkezlerinde yaşayan (İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Manisa, Tekirdağ, Balıkesir, Adana, Antalya, Hatay, Zonguldak, Samsun, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Trabzon, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Malatya, Bitlis, Erzurum ve Ağrı) 18 yaş üzeri 1000 kişiyle, önceden hazırlanmış soru formuna bağlı yüz yüze, görüşmeler tekniği ile yapıldı.

Araştırmaya katılanların yüzde 49,7’si kadın, yüzde 50,3’ü erkek olurken bunlardan yüzde 42,8’i 24  Haziran 2018 Milletvekili Genel Seçiminde AK Parti’ye, yüzde 24,9’u CHP’ye, yüzde 11,9’u ise HDP’ye oy verdiklerini söyledi.

“Kürt’üm diyenler arttı”

Araştırmanın “Siyasi ve Etnik Yapı” adlı bölümünde halkının siyasi yelpazedeki yerinin anlaşılması için katılımcılara, “Kendinizi siyasi açıdan nasıl tanımlarsınız?” sorusu yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 27,9’u dindar, yüzde 19,8’i milliyetçi, yüzde 13,8’i cumhuriyetçi Kemalist, yüzde 18,3’ü muhafazakar, yüzde 10’u sosyal demokrat ve yüzde 4,3’ü de sosyalist olarak nitelendirdi.

Araştırmaya göre Türkiye’de 2017’de kendisini “Türk” olarak tanımlayanların oranı yüzde 89,9 iken bu oran 2019’da yüzde 82’ye geriledi.

Aynı şekilde kendisini “Arap” olarak tanımlayanların oranı 2017’de yüzde 3,1 iken 2019’da yüzde 1,1’e geriledi.

Fakat kendisini “Kürt” olarak tanımlayanların oranı 2017’de 6,2 iken bu oran 2018’de yüzde 10’a ve 2019’da da yüzde 13,5’e yükseldi.

“Türkler terör, Kürtler işsizlik ve hayat pahalılığını en temel sorun görüyor”

Araştırma sonuçlarının geneline göre, katılanlar 2019 yılında terörün ardından işsizlik ve hayat pahalılığını Türkiye’nin en önemli sorunları olarak görüyor.

Ülkenin en büyük sorunu olarak  terör diyenlerin oranı yüzde 19,8 iken, hayat pahalılığı yüzde 18,1 ile ikinci, 2018’de yüzde 27 ile birinci sorun olan işsizlik ise yüzde 16,8 ile üçüncü sırada yer alıyor.

Ekonomi ile ilişkilenen sorunlar bir arada değerlendirildiğinde ise işsizlik, hayat pahalılığı ve ekonomik durgunluk toplamda yüzde 46,1 oranla birinci sıraya yerleşiyor.

Öte yandan, coğrafi olarak bakıldığında Ege ve Marmara gibi batı illerinde en büyük sorun “hayat pahalılığı” olurken, Kürt kentlerinde “işsizlik’, Karadeniz ve İç Anadolu’da “terör”, Akdeniz’de ise “ekonomik durgunluk” oldu.

Yine Türk/Kürt kökenlerine göre sınıflandırıldığında Türklerin yüzde 20, 6’sı ülkenin en büyük sorununun terör olduğunu düşünüyor. Türklerin 18,8’i hayat pahalılığını, yüzde 15,7’si ise işsizliği en büyük sorun görüyor.

Kürtlerin 21,5’i ülkenin en büyük sorunu işsizlik diyor. Yüzde 15,6’sı hayat pahalılığı, yüzde 14,8’i terör, yüzde 9,6’sı ise hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması olduğunu düşünüyor.

“Kürt sorunu ve iktidar”

Araştırmanın “Kürt Sorunu” başlıklı bölümünde hükümetin bu soruna yönelik politikası soruldu.

“Genel olarak değerlendirdiğinizde, hükümetin Kürt sorunu konusundaki politikalarını ve yaklaşımlarını ne kadar başarılı veya başarısız bulduğunuzu söyleyebilir misiniz?” sorusuna yüzde 31 başarılı, yüzde 26 başarısız, yüzde 42,9’u ise ne başarılı ne de başarısız şeklinde yanıt verdi.

Yine AK Partililerin yüzde 42,7’si kendi partilerinin Kürt Sorunu konusundaki politikasını başarılı bulurken yüzde 8,8’i başarısız bulduğunu belirtti. AK Partililerin yüzde 42’si de bu konuda kararsız kaldı.

Yine CHP’ye oy verenlerin yüzde 17,5’i, HDP’ye oy verenlerin yüzde 13,4’ü AK Parti’nin Kürt politikasını başarılı buldu.

HDP’ye oy verenlerin yüzde 51’i, CHP’ye oy verenlerin yüzde 35’i hükümeti bu konuda başarısız buldu.

“Kürtlerle Türkleri birbirine bağlayan Müslümanlık”

“Kürtlerle Türkleri Bağlayan Ana Unsur” başlığında ise katılımcılara “Kürtlerle Türkleri bağlayan ana unsurun ne olduğunu lütfen karta bakarak belirtebilir misiniz?” sorusu yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 37,7’is Müslümanlık, yüzde 22,7’si ortak tarih, yüzde 14,7’si ekonomik ilişkiler, yüzde 9,6’sı demokratik toplum, yüzde 9,0’u evlilik ve aile ilişkileri ve yüzde 6,3’ü de ortak gelecek beklenditisi olduğunu belirtti.

“Askeri seçeneğe inanlar azaldı”

Araçtırmanın Terör başlığında ise bu sorunun çözümü için en etkili yol “Askeridir” diyenlerin oranı 2018’de 45,5 iken 2019’da bu oran yüzde 35,1’e gerildi.

“Terör sorunu siyasi yollarla çözülür” diyenlerin oranı 2018’de yüzde 30,5 iklen 2019’da yüzde 34,3’e yükseldi. Yine sorunun ekonomik yollarla çözüleceğini düşünenlerin oranı yüzde 17,4, sosyal yollarla diyelerin oranı 8,6 ve kültürel diyenlerin ki ise yüzde 4,4 oldu.

Katılımcılara ayrıca, “Sizce Türkiye bölünme tehlikesi altında mı?” diye soruldu. Bu soruya yüzde 17 Evet, yüzde 59,3 Hayır yanıtı verirken yüzde 23,7 ise bir fikrim yok diye yanıt verdi.

 “En güvenilen kurum TSK”

Araştırma sonuçlarına göre, halkının en güvendiği kurumlar arasında 2019 yılında ilk sırayı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) aldı. 2018’de ilk sırada yer alan Jandarma 2019’da ikinci sıraya yerleşirken üçüncü Polis, dördüncü ise Cumhurbaşkanlığı oldu.

TSK, Jandarma, Polis, Cumhurbaşkanlığı ve Muhalefet Partileri gibi kurumlara “kesinlikle güveniyorum” diyenlerin oranının 2019 yılında artış göstermesi de dikkat çekiyor.

En az güvenilen kurum ise, bu sene de değişmeyerek yüzde 35,2 ile medya oldu.

“HDP’liler en çok Jandarmaya güveniyor”

Partilere göre kurumlara güven derecesi kısmında AK Partilelilerin en çok Cumhurbaşkanlığına, CHP ve İYİ Partililerin TSK’ya, MHP’liler polise ve HDP’liler ise Jandarmaya güveniyor.

Araştırmanın “Siyaset” başlığı adıyla ele alınan bölümünde ankete katılanların yüzde 17,5’i AK Parti’yi 2019 yılında çok başarılı gördüğünü belirtirken yüzde 23,4’ü de “kessinlikle çok başarısız” dedi.

Yine katılımcıların yüzde 3,5’i HDP’yi çok başarılı, yüzde 45,6’sı ise çok başarısız gördüğünü söyledi.

“Genel olarak değerlendirdiğinizde, size sayacağım siyasi parti liderlerini ne kadar başarılı veya başarısız bulduğunuzu söyleyebilir misiniz?” sorusuna katılanların yüzde 26,4’ü Recep Tayyip Erdoğan’ı çok başarılı, 22,4’ü ise çok başarısız bulduğu yanıtını verdi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok başarılı bulanların oranı yüzde 9,7 iken çok başarısız bulanların oranı ise 24,7 oldu.

HDP Eş Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli’yi çok başarılı buluyorum diyenlerin oranı yüzde 3,7’de kalırken çok başarısız buluyorum diyenlerin oranı yüzde 39, 5 olarak öne çıktı.  

AK Partililerin yüzde 57,1’i Erdoğan’ı, CHP’lilerin yüzde 26,3’ü Kılıçdaroğlu’nu ve HDP’lilerin ise 20,2’si eş başkanlarını başarılı bulduğunu söyledi.

“Erdoğan’a destek düştü”

Araştırmaya göre AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verilen destekte düşüş var. 2017’de 49,7 olan Erdoğan’a destek oranı 2018’de yüzde 33,6 olarak gerçekleşirken, 2019’da ise yüzde 30,9’da kaldı.

“Erdoğan’ı desteklemiyorum” diyenlerin oranı 2019’da yüzde 41,3 olarak belirlendi.

 “Siyasal kutuplaşma olduğunu düşünenlerle düşünmeyenler aynı oranda”

Araştırmaya göre Türkiye’de siyasal kutuplaşma olduğunu düşünenlerin oranı yüzde50,8, olmadığını düşünenlerin oranına yüzde 49,2 olarak çok yakın görünüyor.

Yargının siyasallaştığını düşünenlerin oranı ise 2018 yılında yüzde 30,8 iken, 2019’da 38,7’ye yükseldi.

Araştırmaya katılanların yüzde 30,7’si Türkiye’de demokrasinin zayıfladığını düşünürken, yüzde 29,8’i Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde olan bir ülke olduğuna dair görüş bildirdi.

Ayrıca “Türkiye’de bugün bir seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz?” sorusuna katılımcıların, kararsızlar (%10,4) dağıtıldıktan sonra, yüzde 40,2’si AKP,yüzde 33’ü CHP, yüzde 9,2’si HDP, yüzde 8,3’ü MHP, yüzde 8,1’i ise İyi Parti yanıtını verdi.

“Çoğunluk kayyumlara karşı kararsız”

Araştırmaya katılanlara, “31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra bazı il ve ilçe belediye başkanlıklarının görevden alınarak, yerlerine vekâleten kayyum atanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 23,3’ü HDP’li belediyelere kayyum atanmasını olumlu bulurken yüzde 36,9’u olumsuz bulduğunu yüzde 39,8’i ise bir fikri olmadığını belirtti.

“Türkiye'de demokrasi zayıflamaktadır”

Araştırmada, “Türkiye’de Demokrasi” başlığı ile katılımcılara, Türkiye’de demokrasinin durumu soruldu.

Katılımcıların yüzde 30,7’si “Türkiye'de demokrasi zayıflamaktadır” dedi. Türkiye demokratikleşmekte olan bir ülkedir diyenlerin oranı yüzde 29,8 iken Türkiye’de demokrasi yoktur diyenlerin oranı yüzde 13 oldu.

Yine Türkiye’de yeni bir siyasal partiye ihtiyaç olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 18,7 iken “hayır ihtiyaç yok” diyenlerin oranı ise yüze 58,5 oldu.

“Meclis’teki 3 parti barajı geçemiyor”

Bugün seçim olsa katılımcıların hangi partiye oy verecekleri de araştırmanın sonuçlarında yer aldı.

Buna göre AKP, en son genel ve yerel seçimlere göre yaklaşık yüzde 2,5’luk bir kayıp yaşadı. MHP’nin barajı geçemediği görülürken AKP ve MHP toplamı da yüzde 50’yi bulamıyor.

Araştırmaya göre kararsızlar dağıtılınca AKP yüzde 40,2, CHP yüzde 33. HDP yüzde 9,2, MHP yüzde 8,3, İYİ Parti de yüzde 8,1 oy alabiliyor.

 “Halkın yarıya yakını ekonomik olarak sıkıntıda olduğunu belirtiyor”

Araştırma sonuçlarına göre, “Son bir yılda yaşanan ekonomik gelişmeler sizi nasıl etkiledi?” sorusuna toplumun yüzde 46,5’i ekonomik olarak daha kötüye gittiğini belirtirken, yüzde 19,4’ü hiç etkilenmediği şeklinde cevap verdi.

2018 yılında kendi ekonomik olarak daha kötü durumda görenlerin oranı yüzde 57,1’di.

 “Türkiye’ye için ABD tehdit Azerbaycan dost”

Araştırma sonuçlarına göre hükümetin dış politikalarını “başarılı” bulanların oranı 2018 yılında yüzde 32,2 iken 2019’da bu oran yüzde 28,5’e geriledi.

Farklı ülkelerin Türkiye’ye tehdit olarak algılanıp algılanmadıkları sorgulandığında, ABD yüzde 64,5 ile ilk sırayı alırken, yüzde 55,6 ile İsrail ikinci, yüzde 49,2 ile İngiltere üçüncü sırada yer aldı.

Türkiye’nin en yakın dostu/müttefiki olarak görülen ülke ise yüzde 56,5 ile yine Azerbaycan oldu. Azerbaycan’ı Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Özbekistan takip etti.

Araştırma sonuçlarına göre, AB üyeliğini desteklediğini belirtenlerin oranı ve NATO üyeliğini desteklediğini belirtenlerin oranı 2018’e göre büyük değişiklik göstermeyerek sırasıyla yüzde 51 ve yüzde 54,8 oldu.

 “Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri döneceğine inanılmıyor”

Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri de Türkiye’de yaşayan Suriye ve Rojavalı sığınmacılarla ilgili. Buna göre 2018’de Suriyeli sığınmacılardan memnun olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 13,7’de kalırken, 2019’da bu oran yüzde 12,9’a geriledi. Memnun olmayanların yüzde 51,6’sı memnun olmama sebebi olarak suça meyilli olmalarını gösterdi.

Halkın yüzde 70,9’u Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderileceğine inanmadığını beyan ederken, katılımcıların yüzde 86,1’i “İş sahibi iseniz/olsanız, yanınızda Suriyeli sığınmacı çalıştırır mısınız?” sorusuna hayır yanıtını verdi.

“Yabancı ülkelerde asker bulundurma ve Rojava operasyonu”

Araştırmanın Dış Politika başlığında ise katılımcılara yabancı ülkelerde asker bulundurma ve Türkiye2nin sınır dışı operasyonları soruldu.

Halkın yüzde 37,9’u “Türkiye’nin yabancı ülkelerde asker bulundurmasını/askeri üsler kurmasını destekliyor musunuz?” sorusuna Evet yanıtı verirken yüzde 42,3’ü Hayır dedi. Halkın yüzde 19,8’i ise bir fikrim yok dedi.

Yine katılımcıların yüzde 49,2’si  Türkiye’nin Fırat’ın Doğusunda yürüttüğü operasyona destek verdiğini söyledi. Karşı çıkanların oranı yüzde 33,3 olurken yüzde 17,5’i bir fikri olmadığını belirtti.

“En çok Ermenilerle komşu olmak istenmiyor”

Sosyo Kültürel Göstergeler adıyla etnik kimliğe göre farklı kimliklerle komşu olma isteği sorulan katılımcılardan yüzde 36,3’ü bir Ermeni ile, yüzde 29,8’i Rum ile, yüzde 21,5’i Arap ile, yüzde 11,5’i Kürt ile ve yüzde 3,1’i de Türk ile komşu olmak istemediğini söyledi.

Ancak anketin bu bölümünde “benim için fark etmez” diyenlerin sayısındaki oranın diğerlerinden daha çok olduğu görülüyor.

“Doktorluk en prestijli meslek”

Araştırma Türk halkının sosyoekonomik durumunun yanı sıra sosyal ve kültürel durumuna yönelik de önemli veriler içeriyor. Araştırmaya göre Türkiye’de en prestijli meslek olarak 2018’de olduğu gibi Tıp Doktorluğu ilk sırada yer aldı.

Doktoru, Üniversite Profesörü ve Hakim takip etti. Her gün gazete okuyanların sayısı yüzde 10,5’ten 9,6’ya gerilerken, gazeteyi internetten okuyanların oranı yüzde 42’ye yükseldi.

 “Halkın yarısı kitap okumuyor; yüzde 73,5’i tiyatroya yüzde 38’i sinemaya gitmiyor”

2019 yılında hiç kitap okumayanların sayısı yüzde 60,9’dan yüzde 50,9’a gerileyerek azaldı. Buna karşın her gün kitap okuyanların sayısı artış göstererek yüzde 2,6’dan 4,3’e yükseldi.

Araştırma sonuçlarına göre sinemaya ayda üç-dört kez gidenlerin sayısında artış gözlemlenirken, futbol maçına, sergiye ve konsere gidenlerin sayısı da 2018 yılına göre arttı.

Hiç sinemaya gitmeyenlerin oranı yüzde 38,3; hiç tiyatroya gitmeyenlerin oranı ise yüzde 73,5 oldu. Günde 5 saatten fazla sosyal medya ve bilgisayar oyunlarıyla geçirenlerin sayısı da 2018’e göre 2 kat artarak yüzde 9,4’e yükseldi.

Türkiye’de iyiye giden değişimler başlığı altında ilk sırayı ekonomi, askeri güç ve sağlık hizmetleri aldı. Kötüye giden değişimler ise yine ekonomi, işsizliğin artması ve hayat pahalılığı olarak gösterildi.

Ankete katılanlara sorulan “Türkiye’de yaşamaktan duyduğunuz memnuniyet seviyenizi öğrenebilir miyiz” sorusuna yüzde 46 “çok mutluyum ya da ‘mutluyum’ cevabını verirken; 2018’de olduğu gibi yüzde 15 ‘çok mutsuzum’ cevabını verdi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.