1. YAZARLAR

  2. Ali BAYRAMOĞLU

  3. Kürt Sorununda Yeni Sayfalar
Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU

Karar
Yazarın Tüm Yazıları >

Kürt Sorununda Yeni Sayfalar

A+A-

     Kürtler temel olarak dört ülkeye dağılmış bulunuyor. Aslında doğrusu şu: Kürtler'in yaşadıkları topraklar dört ülkeye dağılmış durumda. Irak ve Suriye'nin kuzeyi, İran'ın batısı, Türkiye'nin doğusu aslında coğrafî olarak bir bütün oluşturuyor.

     Hem bu parçaların hem bu bütünün siyasî açıdan sürekli olarak hareket ettiği bir dönemi soluyoruz.

     Irak'ta yaşanan değişim, Özerk Kürdistan Bölgesi'nin varlığı, Arap Baharı, Suriye'deki çatışma ve saçılma hali, Türkiye'de Kürt Hareketi'nin aldığı siyasî ve toplumsal yol, Kürtler'in siyasi enerjisini iyice ortaya çıkarmış bulunuyor.

     Irak ve Suriye'deki gelişmeler Ortadoğu'da sınır değişikliklerine, bölünmelere ya da bölünmelerin derinleşmesine giden kapıları açtıkça, bu enerji farklı bir arayışı, Kürt merkezli siyasî varoluş arayışını da ifade etmeye başladı.

     Bunun içindir ki pekçok stratejik analiz Ortadoğu açısından 21. yüzyılı, sadece İslam - siyaset ilişkilerinin alacağı biçim etrafında değerlendirmez. Aynı zamanda Kürtler'in dönemi olacağını söyler.

     Aslında bu öykü yeni değildir, biçim değiştiren ve hız kazanan bir niteliktedir.

     Açıktır ki, 1. Dünya Savaşı sonrası Ortadoğu'daki Osmanlı toprakları paylaştırılırken buradan devletsiz çıkan birkaç topluluktan biridir Kürtler.

     Ve 19. yüzyıldan başlayarak, ama özellikle 1. Dünya Savaşı sonrası gerek Türkiye'de, gerek İran'da, gerek Irak'ta isyanlarla, bu istikamette, en azından kendilerini yönetme arayışında siyasallaşmalarını sürdürmüşlerdir.

     Nitekim bugün itibariyle bakıldığında KDP Irak'ta, PYD Suriye'de, PKK Türkiye'de, PJAK ve diğerleri İran'da kâh özerk bölgelere kâh başkaldırmalar üzerinden bu tür siyasallaşmaya işaret etmektedirler.

     Bu işin bir yanı…

     Öte yanda başka bir seyir var. Nitekim Kürt meselesinde son 10 yıl itibariyle ortaya çıkan en önemli dinamik 'ulus - ötesi kültürel, sosyal ve siyasî bir Kürt ağının, bir Kürt zonunun oluşması' oldu.

     Bu açıdan bakıldığında farklı Kürt hareketleri kendi örgütsel çıkarları ve hakimiyet arayışıyla hem bir farklılaşmayı ifade ettiler, hem yolları kesişen ortak bir siyasetin parçaları olmayı…

     Kesişme ve ortak bir yola doğru hareket etme bugün aralarındaki farklılaşma kadar önemli bir duruma işaret etmektedir.

     Erbil'de toplanan hemen tüm Kürt grupların temsilcilerini içeren Kürt konferansını da her şeyden önce bu çerçevede değerlendirmek gerekir…

     Aslen Suriye'deki çatışma dinamiklerinden, çatışan grupların alan ve doğal zenginlik kontrolu kavgasından kaynaklanan nedenle PYD'nin özerklik sınırlarında dolaşması, bu örgüt ile Barzanî'nin yaşadıkları hakimiyet gerginliğinin yeni biçimlere ilerlemesi, PKK'dan PYD'ye gelen destek bu açıdan dikkatle değerlendirmeyi gerektiriyor.

     KCK'nın yaptığı hem Türkiye'ye meydan okuyan, hem Suriye Kürtleri'ne tam destek veren son açıklama Türkiye'nin Kürt Haraketi'nin hem çözüm süreci hem ayrışma politikaları olmak üzere iki hatta birden hareket etmeye çalıştığını gösteriyor.

     Sözkonusu açıklamadaki şu satırlar dikkat çekicidir:

     'Rojava Kürdistan Halk Devrimi'nin birinci yılında bir taraftan El Kaide'ye bağlı olduğu söylenen İslam maskeli çeteler, diğer taraftan Türk devleti Kürtler'e yönelik bir saldırı kampanyası başlattılar.'

     Bunlar parçalar…

     Bütüne ve öze gelelim…

     Kürtler'in ve Kürt meselesinde bölgenin önünde iki yol, iki model var.

     Bunlardan biri birleşme, devlet olma modelidir. Bu modelin sert çatışmalar, Kürtlerarası hakimiyet kavgaları, Stalinist örgütlenmeler ve siyasî birimler üreteceğini kestirmek zor değildir.

     Bu 19. yüzyıl modelidir.

     İkincisi ise Türkiye'deki barış sürecinin (yürür ve kesintiye uğramazsa) vaadettiği, Kürtler'in kendilerini yönetebilecekleri, bulundukları ülkelerde, o ülkelerle yol alabilecekleri demokratik entegrasyon modelidir.

     Bu ise 21. yüzyıl modelidir.

     Bu açıdan mesele sadece Kürtler'in değil, siyasî iktidarın, Türkler'in de masasındadır.

     YENİ ŞAFAK

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.