1. YAZARLAR

  2. Bayram BOZYEL

  3. Kürdistan gezisinin ardından
Bayram BOZYEL

Bayram BOZYEL

Siyasetçi
Yazarın Tüm Yazıları >

Kürdistan gezisinin ardından

A+A-

Çeşitli görüşmelerde bulunmak üzere Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) adına bir heyet olarak 06.12.2015 tarihinde Federe Kürdistan Bölgesi'ne ziyarette bulunduk. Bir hafta kadar süren ziyaret turumuzda sırayla Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Mesud Barzani, Kürdistan Demokrat Partisi (PDK) Polit Bürosu, İran Kürdistan Demokrat Partisi (HDK-İ) yetkilileri, Kürdistan Komünist Partisi yönetimi ile değişik aydın, şahsiyet ve Kuzeyli Kürt politikacılarla görüştük. Son olarak Şengal'i ziyaret ederek bölgedeki askeri, mülki ve siyasi yetkililerden bölgenin durumu hakkında bilgi aldık. Görüşme programımızda olduğu halde teknik bazı nedenler ve zaman darlığından YNK ve Komela ile görüşmemiz mümkün olmadı.
 
Sayın Barzani ile yaptığımız bir saatlik görüşme, Kürdistan Bölgesi hakkında detaylı fikir edinmemize imkan verdi. Söz konusu görüşmede Sayın Barzani, Kürdistan'daki durum, Ortadoğu'da yaşanan son gelişmeler ve Kürtlerin ulus olarak izlemesi gereken politik tutum hakkında görüşlerini bizimle paylaştı.
 
Söz konusu görüşmemizde Sayın Barzani özetle şunları söyledi: 'Kürtler zor zamanlardan geçiyor. Bu süreç bizim için büyük bir felaket de getirebilir, bağımsız bir devletle de sonuçlanabilir. Ortadoğu'da büyük bir güç mücadelesi yaşanıyor. Biz bu savaşta birinin yanında diğerine karşı savaşmayacağız. Bizim için esas olan Kürt milletinin ulusal hak ve özgürlükleridir. Peşmerge IŞİD'in yenilmezlik efsanesini yıktı. Bu mücadelede bize verilecek her türlü yardımı kimden gelirse gelsin almaya hazırız.'
 
Sayın Barzani görüşmede Kürtlerin ulusal düzeyde bir olmanın önemine değindi. Kuzey Kürdistan'da yaşanan çatışmalı ortamdan yakındı, sorunun barışçıl ve siyasal yöntemlerle çözümü için geçmişte olduğu gibi katkı sunmaya hazır olduğunu ifade etti.
 
Diğer siyasi aktörlerle yaptığımız görüşmelerde de benzer görüşlerin dile getirilmesi dikkat çekiciydi.
 
Ortadoğu'da olup biten her şey, Kürtlerin tarihi büyük meydan okumalarla sınandığı bir süreçten geçtiğini gösteriyor.
 
IŞİD'in Musul'u işgaliyle başlayan süreç Kürtler bakımından eş zamanlı ama zıt yönde iki sonuca yol açtı. IŞİD, Musul'un ardından Erbil'e yöneldiğinde ilkin büyük bir paniğe yol açmış, bu durum aynı zamanda Kürdistan Bölgesi Yönetimi'nin zafiyetli yapısını ortaya çıkartmıştı. Ancak bu geçici paniğin ardından peşmerge gücü tekrar toparlanmış ve başlattığı karşı saldırı sonucunda 'tartışmalı bölgeler'in çoğunu alarak Kürdistan'ın coğrafi bütünlüğünü gerçekleştirmişti. Irak Anayasasının bir türlü çözülemeyen 140 maddesinin gereği böylece yerine getirilmişti.
 
Son olarak, Kürt güçlerinin 15 aydan beri işgal altında bulunan Şengal'i özgürleştirmesi IŞİD'e vurulan ölümcül bir darbe oldu.
 
Denilebilir ki IŞİD, Kürdistan'ın devletleşmesi bakımından hızlandırıcı bir rol oynadı. IŞİD'in yol açtığı yıkım ve acılardan oluşan derslerden sonra peşmerge gücü toparlandı, silah gücü modernize edildi, savaş kapasitesi artırıldı. Peşmergenin yürüttüğü savaş sayesinde Kürdistan coğrafyasının yüzde 95'i kontrol altına alındı. Daha da önemlisi Kürtlerin/Kürdistan'ın uluslararası düzeydeki itibarı arttı. Kürtler, Ortadoğu'da IŞİD barbarlığına karşı yürütülen mücadelede güvenilir bir güç olduğunu ispatladı.
 
Öte yandan IŞİD'in tetiklediği süreç ve ortaya çıkan tarihi fırsatlara karşın, gelinen aşamada ekonomik kriz Kürdistan Bölgesi'nin belini bükmüş durumda. Bağdat'ın Bölge bütçesini kısması/kesmesine IŞİD'e karşı verilen savaşın maliyetinin eklenmesi ekonomik darboğazı daha da derinleştirmiş. Son dönemde dünya piyasalarında yaşanan petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş ise Kürdistan Bölgesi'nin petrole dayalı tek gelir kaynağını iyice düşürmüş. Özetle Kürdistan'da ekonomik tablo iyi değil. Memur maaşları düzenli ödenemiyor, yatırımlar durmuş, yabancı iş adamları bölgeyi terk ediyor.
 
Ekonomik krizden çıkış için düşünülen tek yol, bir süredir Türkiye üzerinden yapılan petrol ihracatının artırılması. Görüştüğümüz kaynaklar, mevcut petrol satışının iki katına çıkarılması halinde bölgenin ekonomik açıdan düze çıkabileceğini ileri sürüyorlar. Bunun da yakın bir zamanda gerçekleşebileceğini öngörüyorlar.
 
Kürdistan Bölgesi'nde yolunda gitmeyen bir konu da parlamentonun çalışmaması. Bir süredir gündemi işgal eden Goran kaynaklı sorun, siyasal süreçte ciddi bir tıkanıklığa yol açmış görünüyor. Şimdiye kadar siyasal süreç daha çok  beş parti (PDK, YNK, Goran, Yekgirtû ve Komala) arasında kurulan bir mekanizma üzerinde yürüyormuş. Bu nedenle parlamento gerçek anlamda bir işlerlik kazanamamış. PDK ile Goran arasında son dönemde ortaya çıkan gerginlik ve Goran'ın hükümet dışında bırakılmasıyla birlikte siyasal sistem iyice tıkanmış durumda.
 
Görüştüğümüz taraflar sorunun aşılması için çabaların devam ettiğini dile getirdiler. Söz konusu krizin yol açtığı diğer bir gelişme de şu: Goran ile yaşanan son krizden sonra PDK ile YNK arasında geçmişteki stratejik işbirliği yeniden gündeme gelmiş. Görüştüğümüz bütün çevreler, PDK ile YNK arasında yenilenecek stratejik işbirliğinin Kürdistan'ın geleceği açısından büyük bir önem taşıdığının altını çizdiler.
 
Sonuç olarak, IŞİD saldırısıyla ortaya çıkan güvenlik, ekonomik ve siyasi sorunlarla baş etme mücadelesinin Kürdistan Bölgesi bakımından bir bağımsızlık inşasına dönüştüğünü söylemek mümkün.  IŞİD'e karşı verilen mücadele deneyimi peşmergenin savaş kabiliyetini artırdı ve onun Kürdistan'ı dış saldırılardan koruyabilecek güçte olduğunu gösterdi. Ekonomik krizin üstesinden gelme yönünde yürütülen girişimler de Kürdistan'ı Bağdat'tan ekonomik açıdan bağımsızlaştırmayı amaçlıyor. Geriye kalıyor içerde siyasi istikrarın sağlanması meselesi. Kürdistan'ın geleceği esas olarak bu faktör tarafından belirlenecek.
 
Ortadoğu'da yaşanmakta olan derin altüst oluşun ne tür sonuçlar doğurabileceğini ise hep birlikte göreceğiz.
 
Gözlemlerim bana şunu söyletiyor. Büyük acı ve sancılar çoğu zaman yeni doğumların harcına dönüşüyor. Yeni ülkeler, bağımsız uluslar çoğunlukla büyük yıkıntıların ardından ortaya çıkıyorlar. Kürdistan açısından da sanki böyle bir süreç yaşanıyor.
 
Şengal izlenimlerimi bir sonraki yazıda aktaracağım. 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.