1. YAZARLAR

  2. Mehmet Arı

  3. Kişilikli İnsan Yetiştirmenin Önemi
Mehmet Arı

Mehmet Arı

Yazarın Tüm Yazıları >

Kişilikli İnsan Yetiştirmenin Önemi

A+A-

     Türkiye’ de cemaatlerin sohbet geçmişleri uzun yıllara dayanmaktadır. Özellikle  kendini İslami Hareket diye tanımlamış yapıların içinde geçmiş bir çok kişi uzun yıllar boyunca sohbetlere aktif olarak katılmışıtr. Sohbet halkaları genel olarak haftalık düzenlenmektedir. Sohbetlerin tarzı genel olarak daha bilgili birinin anlatımında bir-iki saat sürmektedir.  Bu sohbetlerde tefsir, hadis, fıkıh, güncel konular eşliğinde cemaat bireyleri yetiştirilmektedir.  Bu konularda bilgi sahibi olan biri; kendini öğrendikleri konusunda davranmaya çalışmaktadır.

    Diğer taraftan devletin okullarında okuma-yazma ve benzeri teknik bilgi edinen insanların günlük en az altı saat olarak gördüğü derse ilavaten akşamları da bunları tekrar ederek bu bilgileri pekiştirmektedirler. Devlet okullarında mezun olan bireyleri,bu yoğunlukta öğrendiği bilgileri hayatında çoğunu uygulama imkanı bulamamaktadırlar.  Üstüne üniversite eğitimi görmüş bir birey belli bir alanda 4-5 yıl eğitim görerek bir meslek sahibi olup geçimini sağlamaktadır. Bu durumda  dahi bile kendi alanında söz sahibi olamayıp, söz sahibi olmak için yaklaşık bir 10-15 yıl daha vermektedir. Altı yaşında eğitime başlamış bir kişi 25-30 yıllık bir sürenin sonunda bir alanda kendini yeterli hissedip o konuda toplumu aydınlatmaya çalışmaktadır.

      Cemaatlerde ise bir kaç yıllık dini eğitim görmüş bir kişi ise çoğu konuda ahkam kesebilmektedir. Üstelik haftalık bir saatlik bilgi ile. Bu öğrendiği bilginin türü ise genelde öğrenilen, başkaları tarafından verilen bilgi. Diğer anlamda bir ezbere bilgidir. Ezbere,okunarak öğrenilmiş bir bilginin maksimum unutulmama süresi bir yıl kadardır. Üstelik bir insandan 25-30 yıl boyunca sohbete gelmesini bekleyemezsiniz. Bu kadar uzun süre (eğer bu kadar sabırlı biri varsa) sohbete devam etmiş biri bile belli bilginin tekrarı ile uzun yıllarını bir şey öğrenmeden geçirmektedir. Tekrar edilmeyen bilgi unutulduğu için belli bir süre sonra bir eylemi gerçekleştirdiğimizde o bilgi davranışlarımızda herhengi bir baskı unsuru yaratmamaktadır. Davranışlarda baskı yaratmayan bilgi de kişide iç çatışmaya sebep olmayacağı için sorgulayıp gelişim göstermemektedir. Bu durum sohbetlerde verilen dini bilginin insana fayda vermesi gerekirken aslında bir zarar olduğunu göstermektedir. Eksik ve kalıcı olmayan bilgi davranışlarda bir sorumluluk yerine sorumsuzca davranışlara neden olmaktadır.  Bu kişilerin davranışları da İslama atfedilmektedir. Eksik bilgi, kendini toplumdan üstün görmeye, diğer cemaatleri aşağılamaya kadar götürmektedir. Bir nevi kişler müslüman yetiştirme yerine cemaatlere üye olarak yetiştirilmesine sebep olmaktadır.

     Bu sohbetlerde öğrenilen bilginin kalıcılığı sorunu doğmaktadır. Çünkü bir kişi belli bir bilgiyi sık aralıklarla tekrar etmedi mi; belli süre sonra o bilgilere hakimiyeti de kaybolacaktır. Tüm yaşayan insanların bilgi peşinden koşup sürekli bilgi tekrarlanması, insanlaığın yaratılışına ters bir durumdur. Yaşamış tüm isanların ahirette sorguya çekileceğini düşündüğümüz zaman, bilginin ahiret sorgusunda temel kıstas olarak kabul edilemeyeceğini düşünmekteyim.

   Hepimizi bir sorgulama sürecine çağıralım. Otuz yıl boyunca süren bu sohbetlerden gerçekten oturaklı  kişiliği olan kaç kişi çıktı. Karekteri oturan insanların çoğunda genetik faktörlerin ve çevrenin etkisinin cemaatin etkisinden çok fazla olduğu gözlenmektedir. Geri kalan kısmı ise kendi çabaları ile buraya ulaşmıştır. Zaten isteseniz dahi bu kişilerde kişilik erozyonu meydana getirmeniz zor bulunmaktadır.

  Saydığımız bu sebeplerden dolayı, cemaat sohbetlerinde zamanın azlığı, bilgiye hakimiyet ve bilgiyi kullanma durumu dahil olmak üzere bu sebeplerden dolayı cemaat sohbetlerinde ders olarak tefsir hadis ve benzeri bilgiler yerine tek hedef kişilik oluşturmaktır. Dini bir alanda bilgiye sahip olmak belli bir disiplin eşliğinde olması gereken bir durumdur. Haftalık sohbetlerle gerçekleşebilecek bir durum değildir.  Cemaatler toplumun tüm kesimlerine hitap etmek zorunda olduklarından böyle büyük bir disiplini haftalık sohbetlerle gerçekleştiremezler.  Bundan dolayı cemaatlerin temel hedefi uzun yıllar sürecek bilgi eğitimi yerine 3-5 yılda gerçekleştirilebilecek bir karekter eğitimi olmalıdır.

          İnsana 3-5 yılda bir kişilik kazandırdığınız zaman o onunla ölünceye kadar devam edecektir. Toplumla muhatap olmada, mesleki davranışlarımızda, ailesel ilişkilerimizde ilk göze çarpan durum davranışlarımız olacaktır. Kişilik insanı bir ömür yalnız bırakmayacak bir antitedir. Lakin bilginin azami ömrü bir yıl olacaktır.

      Kişilik oluşturmada birinin sohbet dersiyle vererek, oruç, namaz kılarak öğretilecek bir durum değildir.  Kişilik gelişimi için kişinin kendi hatalarını tespit etmesi lazım. Kendi hatalarını tespit edemeyen birinin kişiliği hiç bir zaman olgunluğa erişemeyecektir. Hatalarını görmesi için insana düşünmeyi ve sorgulamayı öğretmek lazım.  İnsanı alim yaparsınız, başınıza lider yaparsınız bilgiye bağlı olarak bu başınıza bir felaket getirebilir. Düşünmeyi öğretemediğiniz sürece kişilerin ahlakı gelişmeyecektir. Gece- gündüz ibadet edip nifak saçan toplumsal yapılar vardır. Herşeyin başı insana sorgulamayı ve tefekkürü öğretmek lazım. Bunu Allahu Teala İbrahim peygambere öğretti.  O güneşi, ayı, yıldızları ve rabbini sorgulayarak bu makama geldi. Peygamberlerin babası oldu. Bu makamı ona veren Allahu Teala onu nasıl eğittiğini de kutsal kitapta açıkça göstermektedir. O en uç noktayı sorgulayarak vardı. Rabbini bile sorgulamışken bizler işin başı olan kenidmizi neden sorgulamayalım. Bizlere İbrahim milletinden olma şerefini veren Allah onun milletine layık olma yolunu göstermiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.