1. YAZARLAR

  2. Nasır Kurşun

  3. KAZANIRSAK , KAYBEDECEĞİZ
Nasır Kurşun

Nasır Kurşun

Yazarın Tüm Yazıları >

KAZANIRSAK , KAYBEDECEĞİZ

A+A-

 

Doğa ile savaş halimdeyiz

Kazanırsak kaybedeceğiz...!

( Hubert Reeves )

 

Siperlerin arkasına saklanmış ve bütün savunma kalelerini harekete geçirdiğini zanneden ,sadece kendisin var olduğunu sanan varlık ( insan ) , doğa ile savaş kararı almış. Kazanırsa kaybedecek...

 

Milyonlarca galaksi içinde küçük bir nokta olan gezegenimiz , kainat kitabımızın bir parçasıdır. Uhrevi bir amacın maddeselliğini ifade eder. Ulvi bir davanın görünen kısmı...Zaten değil mi ki bizim maddesellikte maneviyata , maneviyatta maddeselliğe aç kaldığımız, ve büyük bir buhran yaşadığımız , bizim için hazin bir acıtasyon. İfrat ve tefrit uçlarında takılı kalıp , yolunu bulamamanın cahilliği , bulaşıcı bir hastalık gibi nesilden nesile aktarılıyor. Asıl kütüphanesi olan Evren ve Dünyayı unutup , bilgileri teker teker yakan , kitaplarına düşman , raflar çöplük dolduran , kanla kirlenmiş evrakları savuşturan, herkesi birbirine kırdıran, savaşlar, zulümler daha neler neler. Bu gezegen içinde barındırdığı insanların, birbirlerine düşmanlıkları sonucu nice savaşlar yaşandı yaşanıyor. Savaşlar ki kuşları göç ettirmiş ,nice nesilleri tükettirmiş. Fakat bu düşmanlığın ve ihanettin en büyüğünü insan, en büyük dostuna yapmış olup doğayı hedef almıştır. Hangi doğa ? Mesela yağmura hasret bırakan mı , yoksa güneşe kavuşturan mı ? Karı özleten , yağdırınca sevindiren doğa mı ? Söylesenize hangi doğa ? Hangi kuş uçarken üzerimize bombalar yağdırmış ? Hangi karınca bize silah çekmiş? Neden bu düşmanlık ? Kime? Niye ? Kimin evinde ?

 

Farklı atomların birleşimi sonucu bir çok farklı varlığı yaratan, bazı varlıklara da can bahşeden yaratıcı , kainatı insanın emrine vermiştir. Kölemiz değil , dostumuz. Çıkarsız bizi seven , bize , biz gibi davranan... Fakat nankör, sabırsız ve aç gözlü insanoğlu daha çok verim almak adına bu sistemi bozmuş , gelecek nesillerin rızkını çalmaya kalkışıyor. Kapitalist sistemin , sürekli tüketim üzerine kurulu olması insanın kendi evini sömürmesini zorunlu kılmış olmalı... Hem kim isterki evindeki bulguru , pirinci sokağa savuşturmayı veya kim isterki bahçedeki bol meyve veren ağaçlarını kökünden kesmeyi ...Bilinçli veya bilinçsiz olarak yapıyoruz.

Sistemin bize dayattığı , üretim noksanlığı ve makineleşme çağı ,tüketimin desteklendiği , zengin kesimim hep zengin , fakir kesimin kep fakirleştiği açık olarak görebilmekteyiz. Bir tek nefes almamız için, bir an bile varlığımızın bilincinde olmamız için, yüz milyarlarca parçacık, atom, proton, nötron kesin işlevlerini görmek zorunda. Bu sitemin yaratıcısı insanların hizmetine verdiği doğayı elbette insandan gerektiği gibi , düzene uyum sağlayarak kullanmasını istemiştir. Evren bu haliyle hep yoktu. Ve durmadan gelişiyor. Evrim geçiriyor. Ve bu evren hep daha çok karmaşıklık yönünde...

Canlıların var olma hakkı tartışılamaz ve hiçbir canlının varoluşunu haklı göstermesine de ihtiyaç yoktur. "Zararlı türler" ve "zararlı otlar" sözleri, bitkilerin ve hayvanların bize hizmet etmek için var olduğunu ve üzerlerinde hiçbir sınır tanımayan bir hakka sahip olduğumuzu savunan, yüzyıllar öncesinden gelen bir önyargının yansımasıdır. Bu ifadeler benmerkezciliğimizin, (ya da insanmerkezciliğin) cahilliğimizin ve dar görüşlülüğümüzün doğrudan ifadesinden başka bir şey değildir. Gerçekte, başka birçokları arasında bir türüz biz de, o kadar. Bu arada, yok olmalarından bütünüyle sorumlu olduğumuz, sayıları gittikçe artan, yeryüzünden silinmiş türlere bakacak olursak, doğanın dengesine ve yaşam çeşitliliğinin korunmasına zararlı tür nitelemesini, diğer tüm türlerden daha çok hak eden biz oluruz herhalde...Küresel bir sistemde , küresel pazarda , insanları küresel bir tehdit bekliyordu zaten. Küresel ısınma...

Küresel ısınma, başlıca atmosfere salınan gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artışa verilen isimdir. Küresel ısınma iklim değişikliklerine sebep olarak, şiddetli kasırgalar ve sellere neden olurken, uzun süreli kuraklıklar ile de çölleşmelere neden olmaktadır. Kutuplardaki buzulların erimesi kıyı kesimlerin tamamen sular altında kalmasına sebep olacaktır. Bu da dünyadaki yaşanabilir alanı daraltacaktır. Karlı dağlardaki ısı değişimleri nedeniyle sık sık çığlar oluşacak ve çevresindeki yerleşim yerlerine tehlikeye sokacak. Su kaynaklarının hızla tükenmesi sonucu susuzluk baş gösterecek. Sıcaklık artışları kuraklık, çölleşme ve orman yangınlarına neden olmaktadır...

İnsanoğlu bu savaştan her sonuçta mağlup olacaktır. Mağlup olacağı savaşa girmeye ancak aptallar cesaret eder...!

 

Doğa ile savaş halimdeyiz

Kazanırsak kaybedeceğiz...!

( Hubert Reeves )

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.