1. YAZARLAR

  2. Ali Bulaç

  3. İsrail, dinî mi?
Ali Bulaç

Ali Bulaç

Yazarın Tüm Yazıları >

İsrail, dinî mi?

A+A-

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırı Türk medyasında tartışılırken, bazı yazarlar "Filistin sorununu, İsrail'in politikalarını din üzerinden" ele almanın yanlış olduğunu söylüyorlar.

Dinin özel, izafi ve marjinal alana itilmek istendiği Türk kamusal hayat pratiği ve hâlâ 19. yüzyıl pozitivizmiyle malul laiklik açısından bunu bir yerde anlamak kolay. Buna Avrupa'nın aydınlanma mirasının etkisini de ekleyebiliriz. Şu var ki; AB'nin geleceği tartışılır ve Türkiye'nin tam üyelik konusu gündeme gelirken, "din" her kademede "görünmez belirleyici faktör" olarak rol oynamaktadır. Türkiye'nin önüne çıkan engelleri anlayabilmek için bu faktörü dikkate almalı. Dahası Amerika'nın iç siyasetini ve Ortadoğu'da yürüttüğü politikayı, "Yahudi-Hıristiyan ilişkisini, Evanjelik inancın etkisini ve sekiz senedir İslam dünyasına kan kusturan Neoconların dinî-fikrî arkaplanlarını" anlamak isteyen din faktörünü kale almıyorsa, medyanın ürettiği bilgi ve değerlendirmelerin ötesine bir adım gidemez. Bütün bunlar, İsrail söz konusu olduğunda bir kat daha zorunlu olmaktadır.

İsrail'in eski Ankara Büyükelçisi Uri Bar-Ner, "Biz kutsal kitabın insanlarıyız." demişti. (Cumhuriyet, 7 Temmuz 1998) Bu, İsrail'in devlet politikasını belirleyip yürütenlerin bütünüyle koyu dindarlar oldukları anlamına gelmiyor elbette. Siyonizm, Tanrı inancının yeryüzüne indirilip İsrail devletinde ete kemiğe büründürülmesi ideolojisidir. Siyonistler büyük ölçüde Tanrı ve dinle ilişkisiz insanlar olsa bile, politik felsefelerini dinin zemininde, Ahd-i Atik'in kendilerine sunduğu dinî imkânları kullanarak uygulanabilir bir çerçeveye oturtmaktadırlar. Dikkatten kaçmaması gereken husus şu ki; Yahudilikte din ve ateizm bütünüyle birbirinden kopuş göstermezler. Başka bir ifadeyle istisnaları hariç olmak üzere Tanrı inancını reddeden ateist bir Yahudi, yine de Yahudi kalmakta devam eder. Ama mesela bir Müslüman ateist olduğunu söylediğinde İslamiyet'le ilişkisi kesilir. Tanrı inancını ve dinî referansları reddeden bir Yahudi, eğer başka referans çerçevesi içinden dünyaya bakıyorsa, bu "dindar bir Yahudi" olmadığı gibi "siyonist" de değildir. Böylelerinin sayısı çoktur; bunlar hem İsrail'de hem dünyanın birçok yerinde bugünkü İsrail devletinin yürüttüğü insanlık dışı politikaları, yaptığı katliamları samimiyetle protesto eden, siyonistlerin altına imza attığı vahşetten utanç duyan insanlardır.

Aynı şekilde samimi "dindar Yahudiler ve hahamlar" da "siyonist olmayan Yahudiler" gibi hem bir devlet olarak İsrail'in politikalarına karşı çıkıyorlar, hem dahası bir kısmı "İsrail devleti"nin kendisini Yahudi inancına aykırı buluyorlar. Burada özenle yapılması gereken şey Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle "Kitap ehli hepsi bir değildir" genel hükmüne uygun olarak "Siyonist Yahudiler"in vahşetine haklı olarak karşı çıkarken, siyonist olmayan ateist, agnostik veya samimi dindar Yahudileri aynı kefeye koymaktan kaçınmak olmalıdır ki, bu yapılmadığı takdirde insan farkından "anti semitik" olur, anti semitizm, İslam bakış açısından yasaktır, suçtur. Tabii ki İsrail devletinin yaptıklarını destekleyen dindar Yahudi ve hahamların sayısı bunların hepsinden çoktur.

Siyonistler, kendi hukuk ihlallerini eleştiren herkesi "anti semitik" ilan ediyorlar. Oysa "anti siyonist" olmak demek "anti semitik" olmak demek değildir. Siyonizm, Yahudi inancını ve kutsal metinleri kimi zaman lafzî olarak kullanarak; kimi zaman kendi bağlamlarından kopararak, tahrif ederek saldırgan, işgalci, sınırları belirsiz ve temelde teröre dayalı bir devlet politikasını meşrulaştırma ideolojisidir.

Kurucularının perspektifinden Siyonizm şu beş esasa dayanır: 1) Vaad edilmiş topraklar; 2) Seçilmiş halk; 3) İsrail'in saf etnik, yani sadece Yahudi ırkından oluşması için Yahudi olmayanlardan arındırılması; 4) Dünya Yahudileri için tek bir devlet fikri, bütün Yahudilerin İsrail'de toplanması; 5) Görünmez yollar ve araçlarla hegemonya.

Eğer İsrail ve Filistin sorununu "din üzerinden anlamak yanlış olur" diyenler bu politik çerçeveyi "dinî" saymıyorlarsa tabii ki denecek bir şey yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.