1. YAZARLAR

  2. Hakan ALBAYRAK

  3. İmam Varisuddin Muhammed'in ardından
Hakan ALBAYRAK

Hakan ALBAYRAK

Yazarın Tüm Yazıları >

İmam Varisuddin Muhammed'in ardından

A+A-

9 Eylül günü âhirete göçen İmam Warith Deen (Vârisuddin) Muhammed'in ölümüyle ilgili basınımızda birçok haber çıktı. Merhumun ABD Müslümanları tarihindeki önemli yerine ilişkin bir yazıya ise rastlamadım.

Boşluğu karınca kararınca doldurmaya çalışayım…

* * *

Elijah Muhammed 1930'lu yıllarda Dertroit şehrinde tanrı olduğunu iddia eden Wallace D. Fard diye bir adamla tanışmış…

Bu adam Elijah'ı peygamber ilan edip "zencileri kendilerine mahsus bir din olan İslam'a çağırmak ve şeytanın ırkı olan beyazlara karşı mücadele etmek"le görevlendirmiş...

Bugün Louis Farrakhan'ın liderliğini yaptığı "Nation of Islam" (İslam Ümmeti) örgütü böyle doğmuştu.

Malcolm X'in o meşhur Hicaz ziyaretinde hakikatle kucaklaşmasına kadar İslam, Afro-Amerikalılar arasında, siyah ırka mahsus ırkçı bir din olarak biliniyordu.

Allah ganî ganî rahmet eylesin, Malcolm, Hacc'dan döner dönmez, bu muharref İslam anlayışını tashihe soyundu.

Binlerce soydaşının gözünü açtı.

Gözü açılanlar arasında Elijah'ın oğlu Vârisuddin Muhammed de vardı.

1976 yılında ölen babasının yerine "Nation of Islam"ın başına geçen Vârisuddin Muhammed, örgüt tabanını gerçek İslam'a taşımak için esaslı bir mücadeleye girişti.

İşe "İslam Ümmeti ismini kullanmamız doğru değil" diyerek başladı; "Biz ümmetin tamamını oluşturmuyoruz, onun küçücük bir parçasıyız. Ümmet, dünyanın dört bir yanına dağılmış yüzmilyonlarca Müslüman'dan oluşuyor ve bunların arasında beyazlar da var…"

Örgütün adını "American Muslim Mission" (Amerikan Müslüman Misyonu) olarak değiştirdi, Wallace D. Fard efsanesini buruşturup çöpe attı, babasının sahte peygamberlik iddiasından berî olduğunu ilan etti, Kelime-i Tevhid'i yükseltti, ırkçılığa cephe aldı ve kiliseyi andıran sözde camilerin gerçek camilere çevrilmesi için talimat verdi.

Ne yazık ki tabanın büyük çoğunluğu Elijah'ın çizgisinde ısrar etti.

Vârisuddin'i babasına ihanet etmekle ve "Ortodoks (Sünni) İslam'a teslim olmak"la suçladılar; elebaşları Louis Farrakhan'ın peşine takılıp Vârisuddin'i terkettiler.

Bir rivayete göre tabanın yüzde 90'ı "Amerikan Muslim Mission"dan ayrılıp, yeniden kurulan "Nation of İslam"ın çatısı altında toplandı.

Bu kopuşun üzerinden geçen otuz yılda köprünün altından çok sular aktı.

Vârisuddin Muhammed'in hareketi sayesinde 'normal' İslam, Afro-Amerikalılar arasında yayıldıkça yayıldı.

"Nation of Islam"ın vaazettiği muharref İslam ise iyice marjinal hale geldi.

* * *

Vârisuddin Muhammed'e yönelik ciddi eleştiriler vardı.

Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlılık bildirdiği, camilere ABD bayrağı astığı, Kongre ve Beyaz Saray'da davetlere icabet ettiği ve Hıristiyanlarla diyalogu savunduğu için, radikal Afro-Amerikalı Müslümanlar (bilhassa Kara Panter Partisi kökenliler) onu davadan dönmekle suçluyorlardı.

Bu suçlamaları anlayışla karşılamakla beraber, Vârisuddin Muhammed'i uyguladığı 'siyaset'in büyük hayırlara vesile olduğunu ifade etmeliyim.

Hükümetle kurduğu iyi ilişkiler sayesinde tebliğ faaliyetlerini rahatça sürdürebiliyor ve bilhassa hapishanelerde –eyalet yöneticilerinin izinleri ve hatta teşvikleri ile- İslam'ı yayabiliyordu.

Uyuşturucu ve şiddetin kol gezdiği sayısız Amerikan hapishanesi, Vârisuddin Muhammed'e bağlı davet ve irşad kadroları vasıtasıyla huzur yuvasına dönüştü.

Her hapishanede, Vârisuddin Muhammed'in tayin ettiği imamın etrafında bir cemaat oluştu.

Bu cemaatlerin mensupları, tahliye olduklarında, gittikleri yere İslam'ı götürdüler.

Birçoğu zamanla başka hareketlere geçti, ama ihtidalarına vesile olduğu için Vârisuddin Muhammed'e daima medyûn-u şükran oldular.

Müthiş organizasyon tecrübesini istifadelerine sunarak Amerika Birleşik Devletleri'nde dinlerini örgütlü bir şekilde yaşamalarına yardımcı olduğu göçmen Müslüman gruplar da ona medyûn-u şükrandır.

Hurafelerden arınmış İslam'ın Afro-Amerikalılar arasında yayılmasına ve 'kurumsallaşmasına' merhum İmam Vârisuddin Muhammed kadar büyük emeği geçen başka bir imam var mı, bilmiyorum.

* * *

Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'ı işgaline verdiği destek bizi derinden yaralamıştı.

Neyse ki bu hatasından dönmekte gecikmedi; Irak'taki Amerikan vahşetini kınamadan ölmedi, elhamdülillah.

Vârisuddin Muhammed'e Cenâb-ı Hakk'tan ganî ganî rahmet diliyorum.

Cenâb-ı Hakk, taksiratını affedip onu cennetine alır inşaallah.

Afro-Amerikalı kardeşlerimizin başı sağ olsun.

NOT: Bu vesile ile, tünelin ucunda görülen ilk ışığı –Malcolm X'i- de rahmetle analım.

Yukarıda da belirttiğim gibi, Vârisuddin Muhammed onun talebesiydi.

Önceki ve Sonraki Yazılar