1. YAZARLAR

  2. Ali Bulaç

  3. İhvan ve Mursi’nin idamı
Ali Bulaç

Ali Bulaç

Yazarın Tüm Yazıları >

İhvan ve Mursi’nin idamı

A+A-

Yaklaşık 90 yıllık geçmişi ve tecrübesi olan Müslüman Kardeşler, bugün tarihlerinin en sıkıntılı dönemini yaşıyorlar. Benzer bir sıkıntıyı 60’larda Cemal Abdunnasır zamanında yaşadılar.

O zaman da başta Seyyid Kutup ve Abdulkadir Udeh olmak üzere 6 üyesi idam edildi. Seyyid Kutup ve arkadaşlarının idamı, İhvan’ın İslam dünyasında dikkatleri üzerine çekti, yazdıkları kitaplar Türkiye’den Endonezya’ya bütün dillere çevrildi. Bugün İran’ın Velayet-i Fakih’i konumunda olan Ayetullah Ali Hameney, rahmetli Seyyid Kutup’un “İslam Kapitalizm Çatışması” kitabını Farsçaya çevirmişti.

Şair’in “Daru’z zamanu ala Dara” dediği gibi zaman İhvan’ın aleyhine dönmüş bulunuyor. Binlerce evladı hapishanelerde, yüzlercesi meydanlarda katledildi, yüzlercesi de idam cezasına çarptırılmış durumda. Hepimiz biliyoruz ki, İslami teenniyi üzerinde kaşıyan şehid Hasan el Benna’nın temellerini attığı bu hareket hiçbir zaman şiddet ve teröre bulaşmadı. Kim teröre yönelmek istediyse onunla arasına mesafe koydu.

2011’den sonra başlayan toplumsal patlamalar İhvan’ı bir bakıma zorunlu olarak aktif siyasetin içine itti, belki “bekle gör, sonra karar ver” diyen kanadını dinleselerdi gelişmeler başka mecralarda seyrederdi.    

Şu veya bu, sonuç itibarıyla Mursi, seçimle iş başına gelen ilk cumhurbaşkanıydı, Batı dünyasının dolaylı onayı, Suud ve Körfez monarşilerinin aktif desteğiyle askeri darbeyle devrildi.

Seçilmiş bir cumhurbaşkanı hakkında verilen idam kararının dünyayı ayağa kaldırması lazımdı. Bir Batılı gazeteci bir haksızlığa maruz kaldığında dünya ayağa kalkıyor. Amerika ve Avrupa “usulen” idam kararıyla ilgili açıklamalar yapıyorlar. Amerika’nın hiç kimseye vefası olmadığını biliyoruz, bir kere daha bu tescilleniyor. O sadece stratejik çıkarlarını düşünür. Seçim, demokrasi, hukuk devleti umurunda olmaz. Diktatörlerle de çalışır, monarşilerle de. İsteklerini yerine getirdiğinizde darbenize de ses çıkarmaz; 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerine ses çıkarmadığı, hatta belli bir mesafeden onay verdiği gibi.

Bugün için İhvan’ın liderleri çaresiz görünüyorlar. Duyarlı Müslümanlar, dünyanın her yerinde bu cinayet kararlarına tepki gösteriyorlar ama biliyoruz ki darbecilerin sivil tepkilere aldırdığı yok, hatta bazen zulümlerinin daha da artırılmasına sebep olmaktadır.

Türkiye’de idam kararlarına karşı büyük bir infial var. Bu elbette gerekli ve haklı bir infialdir. Ama netice alıcı olmadığı da açık. Hükümet çevreleri, özellikle Sayın Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan da her fırsatta tepkisini dile getiriyor. İlk günden Türkiye tepkili. Ancak bu resmi tepkiler de idam kararlarının geri alınmasına yetmiyor.

Yetmiyor, çünkü Türkiye artık bölge ülkeleri, hatta müttefikleri ve dostları üzerinde etkili değil. Neredeyse hiçbir ülkeyle doğru dürüst ilişkisi kalmamış. Oysa Mursi’yi ipten kurtarmanın yolu var. Geçenlerde Doğan Ertuğrul’a röportaj veren İslam İşbirliği Teşkilatı eski Başkanı Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin nasıl Nevaz Şerif’i ipten kurtardığını anlattı. Darbe yapan General Müşerref’i arayan Süleyman Demirel, bir başbakanı idam etmenin ne büyük yanlışlara yol açtığını anlatmış, Meşerref’i idamdan vazgeçirmiş (Zaman, 25 Mayıs 2015).

Mevcut durumda Mursi ve İhvan liderlerini idamdan kurtarabilecek üç ülke var: ABD, Rusya ve Suudi Arabistan. Bu üç ülke bir anda veya tek başlarına Mısır yönetimi üzerinde baskı yapacak olurlarsa idam kararı geri alınır. Türkiye’nin söz konusu üç ülke ile ilişkileri iyi olsaydı diplomatik baskı kurar, Mursi ve arkadaşlarını kurtarabilirdi, maalesef son üç senede içine girilen yanlışlıklar sisteminde Türkiye’nin bu konuda şansı yok.

İslam dünyasında gerçek İslami gruplara karşı genel ve sistemli bir tasfiye yaşanıyor. Bangladeş’te 40 yıl öncesine ait suçlar ihdas edilip Müslüman liderler tek tek idam ediliyor. En son Cemaat-i İslami Partisi Genel Sekreteri Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman’ın idamına karar verildi. Mısır mahkemesi alim Yusuf Kardavi’nin de idamına karar vermiş bulunuyor. İhvan tasfiye olursa diğer grupların despot iktidarlara mukavemet göstermesi mümkün olmaz. İslami gruplar ya ulufe alıp susacaklar veya yok olmayı göze alacaklar. İhvan’la ilgili gelişme belirleyici olacak.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.