İDLİB ATEŞKESİ OLUMLU SONUÇ DOĞURUR MU?
Rusya ve İran’ın destekleriyle güçlenen Suriye rejimi kaybettiği birçok yeri geri almaya başladı. Bunlar arasında muhalif güçler ve Türkiye için stratejik ve önemli konumda bulunan İdlib de her ne kadar tamamıyla kontrol edilmese de kontrol edilmeye ramak kalmıştı.
Bu bölge Türkiye için hem sınır güvenliği açısından hem de mülteci sorunu açısından önemli konumda bulunmakta. Bundan dolayı Türkiye bir yandan muhalif güçleri desteklemekte bir yandan da kurduğu gözlem kuleleriyle sınırını güvene almaktaydı. Ancak bölgede hava sahasının Türkiye açısından kapalı olması sebebiyle 27 Şubat günü Rus savaş uçaklarına sahip rejim güçleri tarafından saldırıya uğradı ve 33 askeri hayatını kaybetti. Tabii daha öncesi ve sonrasında da vefat eden askeler oldu fakat 33 kişinin hayatını kaybetmesi diğer can kayıplarını gölgeledi.
Bu can kayıpları üzerine Bahar Kalkanı adıyla bir harekat başlatan Türkiye, bir yandan da ülkesinde bulunan binlerce mültecinin Avrupa’ya gidebilmesinin önünü açan sınır kapısını açtı. Bu iki hamle sonucu Türkiye, mülteci sorunu açısından hem Avrupa’ya göz dağı vererek uluslararası alanda elini güçlendirdi hem de Bahar Kalkanı Harekatı ile bölgede yükselen gerilimi dünyaya göstererek İdlib Ateşkesi’nin önünü açmış oldu.
6 Mart gece yarısı itibariyle yürürlüğe giren ateşkes antlaşmasının bana göre en olumlu tarafı sivil alanlara saldırının yapılmayacağı yönündeki mutabakattır. Çünkü bu savaşın en kötü tarafı başta çocukların ve diğer sivillerin yaşadığı dramlardır. Eğer bu maddeye bağlı kalınırsa bir nebze de olsa bu antlaşma, sivil halk için olumlu bir girişim olur.
Diğer taraftan bu antlaşmanın Türkiye özelinde de olumlu tarafları var. Stratejik öneme sahip M4 karayolunun kuzeyinde oluşturulacak 6 kmlik güvenli hat, Türkiye sınırı ve askerlerinin güvenliği açısından önemli bir karar. Çünkü son zamanlarda Suriye rejimi dışişleri bakanının sürekli dillendiriği bir şey var o da Hatay’ın Suriye topraklarına katılması.Türkiye’yi belki de en çok endişelendiren de bu yöndeki söylemlerdir. Tabii bu olabilecek en uzak ihtimallerdendir. Çünkü Suriye rejiminin bu yönde hareket etmesi kendi başına olabilecek bir durum değildir. Yine Rusya ve İran gibi büyük devletlerin desteğiyle olabilecek bir durumdur.
Fakat bu iki devletin NATO üyesi Türkiye’yi ve kendi çıkarlarına ters düşen diğer Batılı devletleri karşılarına almaları da uzak bir ihtimal olarak görülüyor. Türkiye açısından diğer bir olumlu sonuç sınırda bekleyen mültecilerin Türkiye topraklarına dahil olmayacağı beklentisidir. Bu sonucun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ise belirsiz.
Her ne kadar olumlu sonuçlarını irdelemiş olsak da bunun neticesini şimdi görmek güç. Fakat bu antlaşmaya sadık kalınması, İdlib için kalıcı çözüme dayanak oluşturacaktır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.