1. HABERLER

  2. MAARİF

  3. Huzur-i Kalb ile Namaz
Huzur-i Kalb ile Namaz

Huzur-i Kalb ile Namaz

A+A-

 

Soru: Namazlarımı dikkatli ve dakik bir şekilde kılmaya gayret ediyorum ama her ne kadar namazın ve okuduklarımın anlamını derk etmeye özen göstersem dahi namazda dikkatim başka yerlere dağılıyor. Dikkatimi namaza toplamaya özen gösterdiğim halde her defasında zihnimi namazın dışındaki meseleleri düşünmekten alıkoyamıyorum.


Cevap: Bu hususta  altı önemli konuya özen gösterilmelidir.

 1)Namaz vakti girmeden insan kendisini yavaş yavaş namaza hazırlamalı. Abdest almaya başladığı zamandan hatta abdest almaya başlamadan önce insan Allah'ın huzuruna çıkacağının ve O'nun ile konuşacağının farkına varmalı. İnsan namazdan önce başka şeyler ile meşgul olduğu esnada namaza başlar ise kendisini tam anlamı ile namaza veremeyecektir. Çünkü zihni namaz öncesi meşgul olduğu işlere takılacaktır ve namaza gereken dikkati sağlayamayacaktır. Dikkat edilmesi gereken birinci husus budur.

2) İnsanın, namazın sure ve zikirlerinin anlamlarına dikkat etmesi gerekir. Yani sure ve zikirleri kelimelere dökmeden önce anlamlarının zihinde tasavvur edilmesi.

3) Namaz esnasında iki noktaya dikkat edilmelidir.

 a) İnsanın kimin huzuruna çıktığını bilmesi.

 b) Allah’ın bizi muhatap aldığının bilinmesi.

Yani insan, namaz esnasında Allah'ın bize özel bir teveccühünün olduğunu, kılınan namazın onun bir lutüf ve rahmeti olduğunu, O'nun bu amelden hoşnut olduğunu bilmesidir. Örneğin büyük bir şahsiyet bizi muhatap alıp konuşmaya başladığı esnada bütün dikkatimiz ile onu dinler başka hiç bir şey ile ilgilenmeyiz. Bu hassasiyetin daha fazlası Allah ile olan konuşmada da gösterilmelidir.  Zira bütün güzellik ve kemalatın yegane sahibi O'dur.

4) İnsanın kalpten arzulayarak kıldığı namazların manevi faydası ve arzulayarak kılmadığı namazların manevi zararları üzerine tefekkür etmesi icap eder. Örneğin insan, kendisi için faydası olan bir konuya dikkatsiz kalamaz. Kendisine faydası olan o şeyi elde etmek ister ve bütün gücünü o yolda sarf eder. Aynı şekilde insan, kalbi huzur ve maneviyat ile kılınan namazın azametini, faydasını derk ettiği takdirde,  dikkatini namazdan başka hiç bir şey kurcalamayacaktır.

5)Namaz için ayrı ve temiz bir elbise giyilmeli, güzel kokular sürülmeli. Bunların hepsinin namaz kılan kişi üzerinde manevi etkileri olacaktır. Örneğin sıradan elbiseler ile spor yapmak isteyen kişi, yaptığı spordan bir tat alamayacaktır ama aynı kişi spor için özel tasarlanmış spor elbisesini giyip spor yaptığı takdirde, yapmış olduğu spordan mutluluk duyacaktır. Aynı şekilde namaz kılan kişi de zikretmiş olduğumuz namazın şartları ve adabına uyduğu takdirde kılmış olduğu namazı huşu içinde kılıp manevi lezzetlere ulaşacaktır.

6)Namazdan sonra, mustehab amelleri yerine getirmek. Örneğin namazdan önce bir süre namaza hazırlanmak ve namazdan sonrası bir süre Allah ile münacaat halinde olmak. Bu ameli yerine getirdiğimiz takdirde insan üzerinde manevi bir etkisi olacaktır. Aynı şekilde nafile namazlarının da insan üzerinde manevi bir etkisi bulunmaktadır. Bir rivayette buyrulur ki, "Allah nezdinde huşu içinde kılınan namazlar makbuldür.” Ashaptan biri, " o zaman biz helak olduk" der. Peygamber:"Nafile namazlar, (huşu ile kılınmayan namazları) telafi eder" diye buyurmuş.

Özellikle farz namazlardan önce kılınan nafile namazları önemlidir. Örneğin, öğle ve ikindiden önce kılınan nafile namazları, sabah namazından önce kılınan nafile namazları, insanı farz namazlara hazırlama yönünden büyük önem arz etmektedir.

                        ♦ Ufkumuz maarif grubu tarafından tedvin edilmiştir.

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum