
Hizbullah lideri Nasrallah'tan 'Türkiye' açıklaması
El- Meyadin kanalına konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Seyit Hasan Nasrallah gündem ve Türkiye ile ilgili çok önemli açıklamalar yaptı.
Nasrallah’ın açıklamalarından öne çıkan konu başlıkları:
Artık direniş öyle bir konuma ulaştı ki (İsrail’e karşı) “tüm seçenekler masada” diyebiliyor.
İsrail’de istediğimiz noktayı vuracak güdümlü füzelere sahibiz.
İdlib ve Fırat’ın doğusu sorunu çözülmeden Suriye dosyasının kapandığını söyleyemeyiz, fakat sona ve büyük zafere yaklaştık.
Fırat’ın doğusu sorunu Suriye devletinin sorunu ama Türkiye’yi de ilgilendiriyor. Suriye ordusunun bu sorunu çözme gücü var, fakat Astana müzakereleri ve Türkiye’nin Rusya ile sorunu başka yollarla çözme çalışmaları var. Elbette henüz çözülemedi.
Neredeyse Erdoğan Trump’la çatışacaktı, Türkiye’nin bu ciddiyetini görünce Trump Suriye’den çekilme kararı aldı. Elbette bu konunun da ayrı bir tahlile ihtiyacı var.
Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Amerika’nın direktifiyle Türkiye’ye karşı Kürtleri destekliyorlar.
Erdoğan’ın Adana anlaşmasına geri dönmesi güzel bir gelişme
Putin Erdoğan görüşmesinin içeriğinden henüz haberim yok. Anlaşılan Fırat’ın doğusu konusu henüz hallolmadı. Ama Erdoğan’ın Moskova’dan döndükten sonra Hafız Esad zamanında yapılan Adana Anlaşması hakkında konuşmaya başlaması dikkat çekici.
Adana Anlaşması yani Suriye ordusunun Türkiye sınırına kadar olan Fırat‘ın doğusuna dönmesi... Erdoğan’ın bunu dillendirmesi bana göre çok olumlu bir gelişme.
İdlib ve Halep’in batısını en-Nusra ele geçirdi. En-Nusra Türkiye’ye yakın tüm gurupları devre dışı bıraktı.
Türkiye’nin en-Nusra’ya yardım edeceğine inanmıyorum. En-Nusra öncelikle uluslararası terör örgütü listesinde. Suriyeli veya İslami bir gurup değil. İdlib konusunda Türkiye’de sıkışmış durumda. Türkiye, ya İdlib için siyasi bir çözüm yolu bulacak ya da Suriye yönetimine bırakacak. Suriye ordusu bir karış Suriye toprağını teröristlerin elinde bırakmayacaktır. Idlib konusunda tüm seçenekler masada ama siyasi çözümün önceliği var.
Trump’un Suriye’den çıkma konusunda samimi olduğunu düşünüyorum. Bu onun seçim vaadiydi. Oysa Obama Trump’a göre daha yalancı, sinsi ve iki yüzlüydü. Bu çekilmenin karşılığında İran ve Hizbullah’ın da çekilmesini şart koştular ama Moskova görüşmesinden bir netice alamadılar.
Trump zaten açıkça Arabistan ve körfez ülkelerinin milyarlarca dolar ödemesi gerektiğini işin başında söyledi. Onlara karşı edebiyatı aşağılayıcıydım.
Birleşik Arap Emirlikleri’nde üst düzey bir toplantı yapıldı. Beşar Esad sorunu zaten belli ama şu an en büyük sorunumuz Erdoğan ve Türkiye’dir, dediler. Amerika Suriye’den çıkıyor ve Suriyeyi de Türkiye’ye bırakıyor. Artık bizim için birinci tehlike İran değil Türkiye’dir, dediler.
Bunlar böyle milliyetçi düşünüyorlar. İran zaten Şii’dir bellidir. Ama Türkiye Sünni’dir Suriye’ye girerse bir daha çıkmaz, diye düşünüyorlar. Çünkü Türkiye’nin İhvancı tutumu onları endişelendiriyor. Bu yüzden Suriye’ye gittiler Esad'la irtibat kurmaya çalışıyorlar. İran’la düşmanlıklarını koruyorlar ama Türkiye ile mücadele ediyorlar, önünü almaya çalışıyorlar.
Yemen halkı efsane bir şekilde direniyor. Bazıları “33 günlük Hizbullah-İsrail” savaşının üniversitelerde ders olarak okutulması gerektiğini söylüyorlardı. Şimdi bana göre artık “Yemen direnişini” ders olarak okutulmalı demeleri gerekir.
Kaynak: tr.shafaqna.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.