1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. ‘Hedef haline geldiler’: ABD işgal ettiği ülkelerden neden kaçıyor?
‘Hedef haline geldiler’: ABD işgal ettiği ülkelerden neden kaçıyor?

‘Hedef haline geldiler’: ABD işgal ettiği ülkelerden neden kaçıyor?

Yüz binlerce ölüm, yıkılan şehirler, sivillerin gizleyemediği nefret. ABD, işgalindeki Afganistan ve Irak’tan askerlerin büyük kısmını çekiyor. İşgal sırasındaki hedeflere asla ulaşamadılar, bu ülkelere sadece kaos getirdiler.

A+A-

 

Rus yazar Nikolay Protopopov, Amerikalıların neden pes edip kaçtığı sorusunun yanıtını bulmaya çalıştı.

Washington’da askerleri çekme kararı ilkbaharda verilmişti. Şimdilik Afganistan’da 8.5 bin asker bırakıldı, ekim ortalarında 4.5 bine düşürülmesi planlanıyor.

Bu, ABD hükümeti ve Taliban hareketi arasındaki barış anlaşmasının sonucu. Anlaşma metnine göre, Amerikalılar 14 ay içinde beş askeri üsten asker çıkarmak zorunda. Buna karşılık Taliban, Afganistan’ı teröristlerden arındırma sözünü verdi.

Hayata geçirilemeyen planlar

Bu savaş, ABD tarihinin en uzunu. Amerikalı askerler, 11 Eylül saldırısından hemen sonra 2001’de Afganistan’a girmişti. Operasyonun amacı, uluslararası terör ve El Kaide liderlerini saklayana Taliban’a karşı mücadele olarak ilan edilmişti. Afganistan’a gönderilen asker sayısı sürekli artırılarak 110 bini bulmuştu. ABD, 12 yılı aşkın süre içinde 2 bin 300’den fazla askeri kaybetti, yaklaşık 12 bin asker de yaralandı.

Bu savaşın en büyük mağdurları ise siviller. Hey yıl ABD’nin hatalı hava saldırıları sonucu yüzlerce Afganlı ölüyor. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, sadece 2019’da yüzden fazla sivilin ölümünü üstlendi. Ancak analiz uzmanlarına göre resmi veriler gerçeklerin çok uzağında ve ölen sivil sayısı çok daha büyük.

İnsansız hava araçlarının aynı anda birkaç yerleşim yerini birden yok ettiği oldu. Örneğin, 2009’da Amerikalılar Ferah vilayetindeki 2 köyü bombaladı. 150 kişi öldü. Tüm bunların yanında, Rusya Askeri Bilimler Akademisi üyesi Sergey Sudakov'a göre, ABD teröristlerle mücadelede önemli bir başarı elde edemedi.

Çok sayıdaki Amerikan uzman, terörle savaşan Afgan ordusunu gerektiği gibi eğitemedi. Ülkeye milyarlarca dolar değerinde silah ve ekipman sağlanmasına rağmen Afganlılar savaşmayı asla öğrenemedi. Verdikleri kayıplar muazzam: Afgan ordusu son 5 yılda 10 binden fazla asker kaybetti.

Başkalarının işine burnunu sokmak

Sudakov, Sputnik’e açıklamada, "Donald Trump operasyonun sonuçlarını 2016 seçim kampanyası sırasında açıklamıştı. Trump, bunun için muazzam bütçe harcamaları gerektiren ‘gereksiz savaşlar’ nitelendirmesinde bulunmuştu. Başkan 7 trilyon dolardan bahsetmişti, uzmanlara göre ise ABD’nin kazanamadığı bu savaşlarda boşa harcadığı miktar 5.5 trilyon doları geçiyor" ifadelerini kullandı.

Önemli olan asker sayısı değil, operasyon sonuçları olduğunu dile getiren Sudakov, Amerikalıların bölgeyi istikrarlı kılmada başarısız olduğunu ve birçok terör grubuyla baş edemediğini belirterek, "Evet, Donald Trump yönetiminde ABD’de tek bir terör olayı yaşanmadı. Ama bu ‘güvenliğin’ bedeli ordunun sürekli büyük kayıpları oldu" dedi.

Amerikalıların hiçbir zaman Afganistan’ı terk etmeyeceğini, ülkede özel askeri şirketlerin kalacağını anlatan Sudakov, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:

“Onlar pratik sorunları çözmeye devam edecek. Ülkeden gitmek, teröristler için sınırı açmak ve istihbarat kaynaklarını kaybetmek, yıllar boyunca yapılan her şeyin üstünü çizmek demek. Terörün eski Sovyetler bölgesinde veya Avrupa’da nasıl yayıldığı Amerikalıların umurunda değil. Sadece kendi topraklarını korumak istiyorlar. Ve özel askeri şirketler, Afganistan olan bu ‘hududu’ savunmaya devam edecek”.

Amerikalıların, kimyasal silahı imha etme bahanesiyle 2003’te işgal ettiği Irak’ta da işler Afganistan’dan daha iyi değil.

Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’i El Kaide’ye destek vermekle suçlayan Batı koalisyonu, bir ay gibi kısa bir süre içinde Irak ordusunu yok etmişti. Kimyasal silah bulunamadı, ama Hüseyin asılarak idam edilmişti. Sanki hedeflere ulaşılmıştı. Fakat her şey henüz yeni başlıyordu. Ülke acımasız bir iç savaşa girdi. Şii-Sünni anlaşmazlıkları yüzünden kan dökülmeye başladı, on binlerce sivil hayatını kaybetti.

Yaşananları, üslerinin yüksek duvarları arkasından takip eden Amerikalılar durumu 'Büyük Dalga' stratejisinin yardımıyla halletmeye çalıştı.

Irak’a, düzenin sağlanması amacıyla 20 binden fazla asker takviye edildi. Ancak mezhep katliamı devam etti. Ayrıca ABD’nin askeri varlığını güçlendirmesine karşılık olarak yerel isyancılar yoğunlaştı. İsyancılar, ABD üslerine ateş etmeye, helikopterlerini düşürmeye, bombalı saldırılar düzenlemeye başladı. Irak şehirlerin sakinleri binlerce ölmeye devam etti. ABD ordusunda da kayıplar artmaya başladı.

'Yankee go home'

Halihazırda Irak’ta yaklaşık 5 bin ABD askeri bulunuyor. Donald Trump, sayılarını 3 bine düşürme sözünü verdi. Rusya Yüksek Ekonomi Okulu Şarkiyat Bölümü öğretim görevlisi Andrey Çuprıgin, bu ülkedeki Amerikalı askerlerin kendilerini gittikçe daha rahatsız hissettiğini söyledi.

Çuprıgin, Sputnik’e açıklamasında, "Son zamanlarda, özellikle İran askeri komutan Kasım Süleymani’nin Bağdat’ta öldürülmesinden sonra, ABD’nin Irak’taki durumu kötüleşti. Sürekli konvoylarına bombalı saldırılar düzenleniyor, üslerine füzelerle saldırılıyor. Bu durum, sırtlarında bir hedef tahtası varken orada kalma isteğini artırmıyor" ifadelerini kullandı.

Amerikalılar, 2003’te belirledikleri hedeflere ulaşamadı. Örneğin Irak’ta demokrasi ve liberalizm fikirlerini yaymayı başaramadılar.

Aslında Irak sadece yeni bir sıcak noktaya dönüştü. Tahminlere göre ABD işgali sorasında ülkede 200-300 bin kişi hayatını kaybetti.

Irak halkının şu anda tek derdinin hayatta kalmak olduğunu söyleyen Çuprıgin, "Onlar, son 17 yıldır yaşadıkları çılgın ekonomik durumda sadece giyinebilmek, yemek bulmak ve başının üstünde bir çatı olmasını sağlamaya çalışıyorlar. Amerikalıların varlığıyla pek ilgilenmiyorlar. Giderek inkar ruhu güçleniyor, nasıl derler: Yankee go home. Bu tamamen anlaşılabilir bir durum, baştan ayağa silahla donan adamların sürekli göz önünde bulunması can sıkıcı" yorumunda bulundu.

Buna rağmen uzmanların görüşüne göre, asker sayısını azaltmasına rağmen ABD büyük ihtimalle Ortadoğu’daki süreçlerden çıkmayacak. Sadece daha barışçıl taktik seçecek.

Çuprıgin, "Her şey, Trump’ın üçüncü ülkelerin işlerine askeri müdahalenin doğru olduğuna inanmaya başladığını gösteriyor" diye ekledi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.