1. YAZARLAR

  2. Ahmet KEKEÇ

  3. Hadi buna da bir kulp bulun kurnazlar!
Ahmet KEKEÇ

Ahmet KEKEÇ

Star Gazetesi
Yazarın Tüm Yazıları >

Hadi buna da bir kulp bulun kurnazlar!

A+A-

Solcu “BirGün” gazetesi, bu satırların yazarı için, “tarihi uyduruyor” diye yazmış... 

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı oylanırken, Necmettin Erbakan Meclis’e gitmemiş... Dolayısıyla “idamlarda hayır” deme şansı bulunmuyormuş. Ayrıca, “Bu bir cinayettir” diye bir açıklaması da yokmuş.

Erbakan’ın hangi konuda ne söylediğini merak ediyorsanız, vefatından sonra yayımlanan biyografi ve anı kitaplarına bakın... Sağlığında yaptığı konuşmalara da bakabilirsiniz.

Bakalım, “Bu bir cinayettir” demiş mi, dememiş mi?

Solcu ve BirGün gazetesi, yazımda “nakısa” olarak gördüğü hususun üzerine gidiyor, kendince yakaladığı açığımın üzerinde tepiniyor, “tarihi yeniden yazdı” gibilerden güya ironik göndermeler yapıyor ama dönüp de solun “şanlı tarihine” bakmıyor...

Bir defa kendiniz uyduruyorsunuz...

Milli Görüş hareketi, hiçbir zaman, hiçbir dönemde, “komünizmle mücadele” histerisine kapılmadı. Milli Görüş’e yakın dernekler ve öğrenci kuruluşları bu histeriyi fiiliyata taşımadı...

Bulduğunuz açık, belli ki, heyecanlara gark etmiş sizi...

Laf sokup duruyorsunuz...

Darbe hükümetine Başbakan veren CHP hakkında (Nihat Erim’i görevlendirmişlerdi) neden tek kelime yazmıyorsunuz?

Bugün “bilge adam” muamelesi yapıp bağrınıza bastığınız Demirel’in iki elini birden kaldırarak iştiyakla “evet” oyu verdiğini neden okurlarınızdan gizliyorsunuz?  

Sıra kapaklarına vurup “üçe üç” diye tempo tutan AP’liler o gün neyin intikamını alıyordu?

Niçin, “Sahi, böyle şeyler de olmuştu” demiyorsunuz?

Bilumum sol örgütler ve siyasetçiler muhtırayı alkışlarla karşılamıştı...

Darbenin yönü ortaya çıkınca (çünkü “sol bir darbe” bekliyorlardı), naçar darbe karşıtı bir pozisyon almışlardı.

Niçin, heyecana gelip, “Bu ne rezilliktir. Niçin darbeleri tefrik ediyoruz? Darbenin sağı solu olmaz. Darbe darbedir!”demiyorsunuz?

Neden “şartların olgunlaşması” durumunda darbenin “meşru hak” olacağını söyleyen İsmet Paşa’dan iki çift lafı esirgiyorsunuz?

Hayır, öyle olmamış...

Necmettin Erbakan, komünizme sıcak bakmayan Milli Görüş hareketinin lideriymiş. Meclis’e gitseymiş belki de “evet” oyu kullanırmış.  O gün sadece 48 “hayır” oyu çıkmış. Bu oylar da TİP’li ve CHP’li vekillere aitmiş.

Peki kurnazlar, 273 “evet” oyu kime aitti?

Madem sadece “yandaşlara” laf sokmak heyecanlandırıyor sizi ve meselenin geri kalan kısmıyla ilgilenmiyorsunuz, bilgilenmeniz için sevabına küçük bir araştırma yaptım; okuyun da biraz utanın (Turnusol adlı siteden aynen iktibas):

İdamlar sırasında 12 Mart ara rejim hükümetinin Başbakanı, CHP’li Nihat Erim’di. İdamlar Meclis’e geldiğinde CHP’lilerin önemli bir kısmı da idam için el kaldırmıştı.

Meclis’teki oylamada 144 CHP’liden idamlara “hayır” diyenlerin sayısı 47 idi. Senato’da 34 üyesi bulunan CHP’den idamlara hayır diyenlerin sayısı ise 18 idi.

Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora GezmişCan Dündar’ın “Delikanlım İyi Bak Yıldızlara” belgeselinde o oylamayı şöyle anlatıyor:“İdamların önüne geçilmesi için imzalar falan toplandı. Oylama sırasında ben yoktum ama babam anlatırdı. Demirel ayağa kalkarak‘evet’ diye bağırıp arkasına bakmış ve ‘Bakın ben evet dedim siz de evet deyin’ şeklinde partililerine telkinde bulunmuş. CHP’li vekiller arasında ‘evet’ diyenler yok muydu? Korkak adamlar... CHP’nin neredeyse yarısından fazlası idam edilmeleri yönünde oy kullandı.”

Oral Çalışlar da idam sürecinde CHP’nin aldığı tavra ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor: “O dönemde bizler cezaevinde Deniz’lerin yanındaydık ve CHP’nin yeniden Anayasa Mahkemesi’ne itiraz etmesini bekledik. Kanun esastan ele alınmamıştı. Ne olduysa CHP bu kez itiraz etmedi. Etse birçok şey değişebilirdi.”

Hadi buna da bir kulp bulun kurnazlar!

Önceki ve Sonraki Yazılar