1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. ‘Geri dönüş silahsız sivil siyasetle olmalı’
‘Geri dönüş silahsız sivil siyasetle olmalı’

‘Geri dönüş silahsız sivil siyasetle olmalı’

Diyarbakır’da sivil toplum kuruluşu temsilcileri, çözüm sürecini sekteye uğratacak açıklamalardan kaçınılması gerektiğini belirterek, hükümeti de acil adım atmaya çağırdılar.

A+A-

Diyarbakır’da sivil toplum kuruluş temsilcileri ve iş çevreleri çözüm sürecinin sürmesi gerektiğini bildirdi.

Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, silahın somut çözüm olmadığını düşündüklerini söyledi.

“Geri dönme ancak sivil siyaset alanına dönüşle olması gerektiği kanaatindeyiz. Sivil siyaset kanallarının açılması gerekiyor. Bu nedenle silahlı bir geri dönüşün, kendilerine de dahil olmak üzere herkese zarar vereceği inancındayım. Tüm taraflar sağduyulu açıklamalar yapmak, somut ve yapıcı adımlar atmak suretiyle bir hareket içerisinde olmalıdır. Hem legal siyasiler hem örgüt mensupları sorumlu ve sağduyulu açıklamalar yapmalı” diyen Çoban, çözüm sürecini sekteye uğratacak açıklamaların yapmaktan kaçınılması gerektiğini vurguladı.


Çok acele karar verilmemesi gerektiğine dikkati çeken Çoban, “Uzun bir süreçtir. 100 yıllık Kürt sorunun bir, üç, beş ayda çözülemeyeceği muhakkaktır. Bu nedenle daha temkinli ve sağduyulu adımlar atılmalı” diye konuştu.

Elçi:Kolay kolay bitmemeli
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise Türk ve Kürt toplumu için bu kadar önemli ve yaşamsal bir sürecin öyle kolay kolay bitmemesi ve akamete  uğramaması gerektiğini aktardı.  “21 Mart’ta Öcalan tarafından ortaya konulan çerçeve çok önemli, tarihi ve umut vericiydi. Bu çerçevede bundan sonra silahın devreden çıkarılması ve barışçıl siyasal yöntemlerin esas alınacağını ortaya konulmuştu. Bu çerçeve gerçekten çok önemlidir. Silah ve çatışmanın yerine demokratik araçların kullanılarak bu sürecin devam etmesi gerektiği değerlendirmesini tarihi bulduk”  diyen Elçi, Türkiye toplumunun geleceği bakımından, yüzyıllardır birlikte yaşayan 2 halkın geleceği ve barışı bakımından sürecin önemli olduğunu dile getirdi.


Elçi, şöyle devam etti:  “Böyle kolay kolay sona ermemelidir. Herkesin barışta ısrarcı olması, barışı hedeflemekte inat etmesi lazım. Bu kadar önemli bir meselede bir adım atılırken bir oturup 40 kere düşünmek gerekiyor. Fedakarlık yapılması gerektiğinde fedakarlıkta bile bulunmak lazım. Tarihi süreci böyle kolay kolay bozmanın sorumluğu büyüktür. Bu nedenle hükümet de toplumun beklentilerini  dikkate almalıdır, görmelidir. Hükümet, Türkiye toplumunun tamamının barışa verdiği önemi, beklentiyi, özellikle Kürtlerin hak ve hukuku bakımından atılması gereken adımların umudunu görmesi gerekiyor. Buna göre adım atması lazım. Başta anadilde  eğitim olmak üzere anayasada dil, kültür ve eğitim hakkının güvence altına alınması gibi.”

‘Hükümet adım atmalı’
Elçi, süreci ilerletecek, derinleştirecek ve toplumun sürece olan umudunu güçlendirecek bir takım yasal ve fiili adımları bir an önce atması gerektiğini belirterek, hükümetten bu konuda ciddi bir beklentilerinin bulunduğunu anlattı. Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği (DİGİAD) Başkanı Alaaddin Korkutata da kimsenin cesaret edip de göze alamadığı önemli çözüm sürecinin başlatıldığını, çatışmazlık ortamının oluşmasının bölgeyi rahatlattığını söyledi. Sürecin bir plan ve proje içinde sürdüğünü hatırlatan Korkutata, “Her ne kadar Ortadoğu’da gelişen, Suriye gibi ülkelerde çıkan sorunlar dolaylı olarak Türkiye’yi ilgilendirmesinden dolayı biraz gecikmiş olsa bile çözüm sürecinin normal seyri içerisinde devam ettiğini düşünüyorum. Çok aceleye getirip sıkıntıya neden olabilecek davranışlardan herkesin kaçınması lazım” dedi.  Süreci provoke edici eylemlerden herkesin uzak durması gerektiğini belirten Korkutata, iş camiası olarak konuşulmaya başladığı günden itibaren bölge insanı olarak çok rahat bir şekilde işlerini takip ettiklerini, il dışından, farklı ülkelerden yatırım için bölgeye gelenlerin bulunduğunu bildirdi.


Böyle bir ortam oluşmuşken işi aceleye getirip “çözüm süreci tıkanıyor” gibi söylemlerin kimseye hiçbir faydasının olmayacağını ifade eden Korkutata, “Acele etmemek lazım. 30 yıllık sorunu birkaç ay içerisinde çözmenin mümkün olmadığını herkesin bilmesi lazım. Bu hokus pokusla yapılacak bir şey değil. En sevindirici yönü bir çatışma ortamının olmaması. Bölgeye ciddi şekilde bir huzur getirdi. İnsanların temel hak ve hürriyetleriyle ilgili adımların atılacağını da göreceğiz inşallah. Sabretmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, uzun bir süredir sürecin başladığını, süreçle ilgili adımların yavaş yavaş atılması gerektiğini ama bu konuda hükümetin adım atmadığını savundu.  “Tüm eksikliklere rağmen çok ciddi ve sağlıklı bir noktaya gelindi” diyen Bilici, silahların sustuğunu, ölümlerin yaşanmadığını kaydetti.

‘Özgürlük, hukuk, adalet’
Hükümetin, süreçle ilgili adım atacağını belirttiğini aktaran Bilici, konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Bu sürecin kesinlikle bitmemesi gerektiğine inanıyorum. Bitmemelidir. Silahlar bir daha konuşmamalıdır. Hükümetin de bir an önce demokratikleşme adına gereken adımları atması lazım. Toplum derin bir nefes alır. Sürecin önü açılır. Bu şekilde yürür. Hükümete çağrımız, her şeyden bağımsız olarak demokratikleşmeye ihtiyacımız var. Daha fazla insan hakları, özgürlük, hukuk ve adalete ihtiyacımız var. Bunların biran önce yapılması lazım. Hükümetin bu adımları atmasını  bekliyoruz.”

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.