1. YAZARLAR

  2. Muhammed Taha Uğurlu

  3. EMPERYALİST YIKIM
Muhammed Taha Uğurlu

Muhammed Taha Uğurlu

Yazarın Tüm Yazıları >

EMPERYALİST YIKIM

A+A-

 

 

 

Ortalık açmış, uyandım. Dedim, artık gideyim, Önce amma şu fakîr âdemi memnûn edeyim. Bir de baktım ki: Tek onluk bile yokmuş kesede; Mühürüm boynunu bükmüş duruyormuş sâde! O zaman koptu içimden şu tehassür ebedî: Ya hamiyyetsiz olaydım, ya param olsa idi!

                                                                                     Mehmet Âkif Ersoy/Seyfi Baba

 

Mehmet Âkif’in de dediği gibi para kişiyi,toplumu ve devletleri yalnızlaştırabilecek bir nesnedir. Seyfi Baba şiiri, devletlerin ekonomik çıkarlar doğrultusunda ötekileştirildiğini anlatan derin ve güzel şiirlerdendir.

Para amaç olmaktan çok bir araçtır. Eğer para amaç haline gelirse o zaman dinî,insanî, vicdanî ve kültürel değerler para tarafından sömürülür. Bunun en genel tanımı Kapitalizm ile açıklanmaktadır. Özellikle Sanayi Devrimi ile beraber endüstrileşme hızla yaygınlaşarak ham maddeye olan ihtiyacın artmasıyla ülkeler arasındaki rekabet iyice artmış, bunun sonucunda da emperyalist devletler ortaya çıkmıştır. Makineleşmenin hızla artmasıyla beraber üretim kolay hale gelerek son derece hızlı tüketen bir dünya toplumu meydana gelmiştir. İşte bu hızlı tüketimin sonucunda devletler daha fazla ham maddeye ulaşmak için birbirine yakın tarihlerde gerçekleşecek olan ve amacı sadece sömürmeye dayalı olan iki büyük savaş gerçekleşmiştir. Bu savaşlarda da maddiyat uğruna milyonlarca insan ölmüş, birçok kadın tecavüze uğramış ve milyonlarca kişinin yaşam özgürlüğü elinden alınmıştır.

Günümüze ve yakın tarihe bakacak olursak dünya çapında bir savaş olmamasına rağmen özellikle müslüman ülkelerde milyonlarca insanın yaşam özgürlüğü elinden alınmaktadır. Bunun birçok nedeni olmakla birlikte müslümanların parçalanmış olmaları ve aynı zamanda geri kalmışlığı, bunun yanında da emperyalist devletlerin faşist yapısı ve sadece sömürmeye dayalı bir anlayışlarının olması başlıca nedenlerdir. Geçtiğimiz günlerde ve bugünlerde de bu konuda da bazı gelişmeler yaşandı. Dünyanın büyük zenginlerinden sayılan ABD başkanı Trump, başkanlığa geçtiğinden beri ABD siyasetini çok akıcı bir şekilde yürütmeyi başardı. Geçtiğimiz Mayıs ayı içerisinde Suudi Arabistan’ı

ziyaret eden Trump, bölgenin sıcak gelişmelere sahne olacağına dair mesajı vermiş oldu. Milyonlarca müslümanın hac gelirleriyle Suudi yönetim ve ABD arasında milyon dolarlık silah anlaşması yapıldı ve şu an o silahlarla Yemen’de binlerce masum sivilin savaş dolayısıyla yaşam özgürlüğü elinden alınmaktadır. Daha yakın bir tarihe gelecek olursak, geçtiğimiz ay içerisinde ABD başkanı Trump, bir anda üç din içinde önemli sayılan Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti. Daha sonra Trump, dünyanın büyük bir çoğunluğunun bu karara karşı çıkmasına rağmen BM’de ABD aleyhinde ret oyu kullanacak ülkeler için parasal anlamda tehditlerde bulundu. Bugünlerde ise İsrail’in karşısında en kararlı şekilde duran ülkelerden biri olan İran’da ise bir anda halkın mevcut rejime karşı bir ayaklanması gerçekleşti. İran’da gerçekleşen bu gelişmeyle birlikte ABD başkanı resmi Twitter hesabından isyanı körükleyici açıklamalarda bulundu. Halkın İran’da rejimi beğenmemesi ve İran’ın halka karşı orantısız bir güç kullanması ayrı bir konu fakat ABD’nin CIA ajanlarından müslüman Mike olarak bilinen şahısın orada halkı körükleyip bir devletin iç işlerine karışması kabul edilemez bir durumdur.

Sadece son bir sene içerisinde gerçekleşen bu olaylar zincirine bakacak olursak, ABD ve İsrail ortaklığının ana nedeninin ABD’nin tek çıkarı olan paranın ve İsrail’in faşist ülküsünün temelde olduğunu anlamak zor olmaz. Dünya ticaretinde önemli yere sahip olan İsrail toplumu ile ABD’nin, İsrail’in 1948 yılındaki kuruluşlarından bu yana çok iyi müttefik olması ancak ABD toplumunun parayı adeta bir Tanrı olarak görmeleriyle açıklanabilir. Zaten 2016 yılında dünyanın sayılı iş adamlarından sayılan Donald Trump’ın başkanlığa seçilmesi de ABD toplumunun paraya olan tutkusunu çok açık bir şekilde göstermektedir. İsrail’in Orta Doğu için faşist ve terör devleti olması dolayısıyla kendi çıkarları için ABD ile ortak yürümesi, ABD’nin de ürettiği silahları Orta Doğu’yu karıştırarak satmak istemesi, her iki devletin nasıl bir çıkar içerisinde olduklarını ortaya koyuyor. ABD ve İsrail’in dışında kalan, insanî değerlerin ve insanın yaşama özgürlüğünün düşünülmediği, sadece çıkar doğrultusunda hareket eden devletleri, bugün Dünya yüzeyindeki kargaşanın temel sebepleri olarak görebiliriz. Bunun için Suriye örneğini verecek olursak, 2011 yılından beri orada süregelen ve birçok devletin bu savaşın içinde olduğu ve buna rağmen birçok insanın orada nasıl bir siyasetin döndüğünü anlamadığını daha doğrusu anlaşılması için üzerinin örtüldüğü bu ülkeye hâlâ neden bir istikrarın ve barışın gelmediği bir hayli düşündürücü...

Genel olarak toparlayacak olursak; modern ve postmodern Dünya düzeninde devletlerin siyaseti para üzerine kuruludur. Burada devletlerin arkasında var olan ekonomik güç sahibi şirketlerin varlığına dikkat çekmek gerekir. Bunun yanında var olan toplumlar da devletlerin siyasetini belirleyici niteliktedir. Nitekim Hitler, Almanya federal seçimlerine aday olduğu ilk seçimde istediği sonucu alamamıştı. Fakat toplumun analizini çok iyi yapan biri olması dolayısıyla toplumun beklediği ve istediği I. Dünya Savaşının ağır yenilgisi ve Versay Antlaşmasının getirdiği ağır yaptırımlar sonucundaki ve Hitlerin de zaten içinde olan intikam duygusunu, Hitlerin seçim vaadi olarak getirmesiyle birlikte seçimlerde birinci çıkmasına sebep oldu. Yani burada toplumun kişiler üzerindeki etkisi de yatsınamaz bir gerçektir. Umarım Dünya toplumu yakın gelecekte kendine çekidüzen verir. Paranın ve maddi çıkarların egemen olmadığı, insanî değerlerin, barışın ve adaletin hakim olduğu bir geleceği görmek ümidiyle...

 

Zengin olsaydım, servetimi korusaydım, onlara vermeseydim, şimdi burada olurlardı. Dudaklarıyla yanaklarımı yalarlardı. Bir konakta otururdum, güzel odaların, uşaklarım, ateşim olurdu. Başucumda kocaları ve çocuklarıyla gözyaşı dökerlerdi. Bütün bunlar benim olurdu. Şimdiyse hiç. Para her şeyi verir insana, kızlarını bile. Ah! Param. Param nerede? Bırakacak hazinelerim olsaydı, yaralarımı sarar, bakarlardı bana. Seslerini duyar, yüzlerini görürdüm. (...) Görmek istiyorum onları. Jandarmaları yollayın, zorla getirsinler! Adalet benden yana. Doğa, yasa, her şey benden alınırsa, memleket batar. Açık bu. Toplum da dünya da babalık üstüne kuruludur. Çocuklar babalarını sevmezlerse her şey mahvolur. Balzac/Goriot Baba

 

 

               

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.