1. HABERLER

  2. EĞİTİM

  3. Eğitim 2023 Vizyonu: Eğitimciler memnun, sendikalar endişeli
Eğitim 2023 Vizyonu: Eğitimciler memnun, sendikalar endişeli

Eğitim 2023 Vizyonu: Eğitimciler memnun, sendikalar endişeli

Eğitim sisteminde köklü değişiklikler öngören Eğitim 2023 vizyonu çocuğu odağa almasıyla eğitimcilerden olumlu puan aldı. Sendikalar ise öğretmenlerin geleceği açısından endişeli.

A+A-

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "hedeflerimize ulaşamadık" dediği alanlardan biri olan eğitimde, "2023 Eğitim Vizyonu" adı altında, yeni eğitim sistemi kamuoyu ile paylaşıldı.

 

Üç yılda 22 alt başlıkta 140 maddenin gerçekleştirilmesi hedeflenen taahhütnamede, zorunlu ders saatleri ve sayıları azalırken, ilkokulda teneffüs sürelerinin uzaması, ödevlerin hafifletilmesi, 5 yaş erken çocukluk eğitiminin zorunlu eğitim kapsamına alınması öngörülüyor. Uzmanlar, yeni sistemin Yeni Zelanda ve Fransa’daki sisteme benzediğini vurguluyor.

Eğitimcilerden Hasan Ali Yücel vurgusu

Vizyon belgesini değerlendiren eğitimciler, Köy Enstitülerini kurarak eğitimde köklü bir değişikliğe imza atan eski milli eğitim bakanı Hasan Ali Yücel’e gönderme yaptılar.

Bahçeşehir Üniversitesi rektör danışmanı Turgay Polat, DW Türkçe'ye, 2023 Vizyonu'nu "Hasan Ali Yücel’den sonra ilk kez Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim felsefesinden işleyişine kadar köklü bir değişiklik içeren vizyon belgesiyle karşılaştık. Eğitim sistemimizin temel felsefesi olan çocukları birbirine benzetme ilkesini değiştirip, farklılaştırma anlayışıyla hazırlanmış bir belge” diye değerlendirdi.

Eğitimci Sadık Gültekin ise, Bakan Ziya Selçuk için, "Hasan Ali Yücel’den sonra hepimizin hemfikir olduğu bir bakan" diyerek "Buradaki maddeler, aklı selim, üzerinde hemfikir olduğumuz, hepimizin gerçekleşmesini istediği hedefler. Bunlar üç yılda gerçekleşir mi, niyet var ama ne kadar sürede hedeflere ulaşılır, biraz daha süreye ihtiyaç var” yorumunu yaptı.

Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ise 17 yılda yedi milli eğitim bakanının hepsinin yeni bir uygulamayla geldiğini hatırlatarak "Her bakan sınav sistemleri, ders programları, her biri bir değişiklik yaptı. 17 sene önce tekli öğretime geçeceğiz vaadiyle gelindi, hala aynı vaadi tekrarlıyorlar. Cemaat, vakıf ve tarikatların eğitim alanından çekilmesini bekliyorduk. Bu konuda hiçbir vaat  vaat yok” dedi.

"Yarısı gerçekleşse Türkiye değişir"

Vizyonun sınav odaklılıktan uzaklaşıp, tamamen çocuk ve beyin gelişimine odaklı bir sisteme dönmeyi amaçlayan kapsamlı ve güzel bir rapor olduğunu söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi Rektör danışmanı Polat, "Vizyonun geneli son derece tatmin edici, ancak uygulamayı göreceğiz. Burada 50-60 yıllık büyük bir döngünün değiştirilmesi hedefleniyor. Bu hedeflerin yarısı gerçekleşse, Türkiye değişir. Bu bir bakanın tek başına yapacağı bir iş değil” diyor.

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık da, yeni vizyonu "son derece olumlu" bulduklarını belirterek, “En kritik yanı, mutlu çocuk odağı olması. Belgenin bütününde çocuğun odağa alınacağı ifade ediliyor. Bugüne kadar daha parçalı bir düzenleme yapılan tüm ögeler birlikte değerlendirilmiş. Öğretmenden müdürü, ilkokuldan liseyi ayrı tutmayan bir yaklaşım görüyoruz” dedi.

Belgede, okulun güçlenmesi ve gelişimine odaklanıldığını ifade eden Arık, şu görüşleri aktardı:

"Okula daha fazla inisiyatif verilmesi, okul yönetimi ve öğretmenlerin güçlenmesi için araçlar görüyoruz. Eşitlikçi bir yaklaşım güdülmüş. Okullar arasında başarı farkının kapanması için çaba çok net. Farklı zorlukları olan okullara pozitif ayrımcılık yapılacak. Daha fazla kaynak aktarılacak. Çocukların başarısı çok yönlü izlenecek. Çocuğun sadece akademik başarısı değil, çocuğun gelişimine, ihtiyaçlarına ve mizacına bakarak öğrenme hedefleniyor. “

Öğretmenler endişeli

Vizyon 2023 belgesi, eğitim sisteminin diğer ayağı öğretmenler için de köklü değişiklikler öngörüyor. Sözleşmeli öğretmenlik süresi 6 yıldan, 3+1 olmak üzere 4 yıla iniyor.  Sözleşme süresinin kısaltılması, öğretmen sendikalarını tedirgin etti. Sözleşmeli öğretmen devlet güvencesinden yoksun olarak görev yapıyor ve sözleşme süresi bittiğinde işine son verilebiliyor.

Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Türkiye’de halen 68 bini sözleşmeli olmak üzere 920 bin öğretmen olduğunu hatırlatarak “Sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılıp, tüm öğretmenlerin kadrolu olmasını bekliyorduk. Bu gerçekleşmedi. Bakanlık öğretmenler kadrolu değil sözleşmeli olsun istiyor ki, her an işten çıkarabileyim. Sözleşmeli öğretmen biat kültürü demektir” yorumunu yaptı.

"Kadro koşullarına dair planlama yok"

Bugüne kadar özel bir kanunu olmayan öğretmenler için Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılacak. Eğitim fakültelerinin sayısı azaltılacak ve uygulanan programlar bir ya da ikiye inecek. Öğretmenlik için eğitim fakültelerinden mezun olmak yeterli olmayacak. Öğretmenlik için gereken pedagojik formasyonu bakanlık verecek. Yani öğretmen yetiştirme ve öğretmenlere öğretmenlik vasfını verme konusunda Bakanlık yetkili olacak. Diğer fakülte mezunları ise ancak yüksek lisans yaptıktan sonra Bakanlığa öğretmenlik başvurusu yapabilecek. Lisans seviyesi artık öğretmenlik için yeterli olmayacak.

Bahçeşehir Üniversitesi Rektör danışmanı Turgay Polat, Vizyon belgesine en çok tepkinin ve karşı çıkışın öğretmenlerden geleceği kanısında olduğunu belirterek "Fakültelerin kapatılmasına direnilecektir, en çok arıza öğretmen tarafında çıkacaktır" dedi.

Eğitim-Sen Sendikası Başkanı Feray Aytekin Aydoğan da yeni sistemi eleştirerek, “Açıklanan belgede, sözleşmeli öğretmenlik, güvencesiz çalıştırma net bir şekilde tarif edilmiş” değerlendirmesinde bulundu. Aydoğan, "Yarım milyonu aşkın atama bekleyen öğretmen varken atama bekleyen öğretmen yerine sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik üzerine vurgu yapılıyor.  Öğretmenlerin kadroya geçirilme koşullarına dair bir planlama yok” dedi.

DW

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.