Muhammed Taha Uğurlu

Muhammed Taha Uğurlu

Yazarın Tüm Yazıları >

DÜŞÜNCE SUÇU

A+A-

 

 

Fikirlerin sağlıklı bir şekilde üretilebilmesi ancak sağlıklı bir toplum içerisinde gerçekleşebilir. Toplumu fikirlere açık hale getirmek ise tabulardan ve kalıplaşmış düşüncelerden uzaklaşıldığında meydana gelir.

 

Bulunduğumuz coğrafya, konumu itibariyle doğu ve batı arasında kalmış birçok düşünce alışverişinin sağlanabildiği bir köprü gibidir. Aynı zamanda birbirinden farklı etnik, dini ve siyasi iradeleri de bünyesinde barındırmaktadır. Bunun doğurduğu sonuçlardan dolayı coğrafyamızda yaşayan her bireyin ve her grubun fikir ve düşünce bakımından birbirlerine saygı duyması bir zorunluluktur. Özellikle yazarlara ve düşünce adamlarına karşı bu daha da önemli hale gelmektedir. Bir ülkenin yazarları ve düşünce adamları ne kadar özgürse o toplum o kadar gelişme gösterir. Ancak ne yazık ki bu özgürlükten pek söz etmek mümkün olmuyor. Bir düşünce adamı fikirlerini toplumun düşüncelerinden farklı olarak ne zaman ifade ederse toplum tarafında ya sözlü tahriklere ya da fiziki saldırılara maruz kalabiliyor.

Bunun örneğini son olarak geçen gün Kayseri’deki kitap fuarında İhsan Eliaçığ’a yapılan saldırıyla da görmüş olduk. Bir insanın fikirlerini beğenmemek ona fiziki veya sözlü saldırı yapılacağını onaylamaz. Bu şekilde saldırıda bulunmak insanın cahilliğini gösterir. Bir fikrin beğenilmediği ancak düşünsel bir tenkitle izâh edilmelidir. Sadece İhsan Eliaçık için değil zirâ toplumun her kesimden farklı insanlar da ayrı düşüncelere sahip olabilirler. Aynı şekilde bu düşünceler hakaret, istismar ve aşağılama içermiyorsa saygıyı hak ediyordur. Bu nedenle eğitim bu konuda çok önemli bir yere sahiptir. Malcolm X’in de dediği gibi “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter!” Dolayısıyla okullarda öğretmenlerin, evde ailelerin, mecliste siyasi kimliklerin ve partilerin düşünceye saygı konusunda bireyleri eğitmesi ve yönlendirmesi toplum adına çok yararlı ve kazançlı olacaktır.

Empati bir insanı anlamak için kolay ve etkili bir yoldur. Her insanın önce kendini farklı düşünen kişinin yerine koyması onu anlamaya çalışması gerekir. Çünkü insan, her zaman doğru fikirlere sahip olamayacağı için empati kurarak kendi düşüncelerini güncellemeye ve bağnaz düşüncelerden sıyrılmaya bu şekilde olanak sağlayabilir. İnsanlar hakkında ön yargılarda bulunmadan önce o insanın fikirlerinin onun için ne anlama geldiğini bilmek her bireyin görevidir. Doğal olarak toplum tek bir sesten oluşmadığına göre başka seslerin de varlığını bilmek ve onlara kulak vermek insanî bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu ve görevi bilen bireylerin varlığı sayesinde toplum ahlak, düşünce ve tekâmül anlamında ileri seviyeleri görecektir.

Toplumda var olan farklı seslerin birlikte istişare yapılarak bir avantaja dönüştürülmesi topluma zenginlik katar. Farklı beyinlerden gelen farklı fikirler, içinde bulunulan birçok sorun için güzel çözümler üretilmesini sağlar. Çözüme ulaşmanın yolu da bireysel menfaat gözetilmeksizin ortak menfaatler baz alınarak alınan kararlardan geçer. Birlikte ve ortak değerler içinde yaşamanın tek yolu da budur. Yani ortak paydalar içinde yaşanılan bölgelerde farklı fikirlere saygı duyarak ve içinde bunulan bütün sorunları istişare yoluyla ortak

menfaatler düşünülerek verilen kararlar, toplumun huzuru, refahı, gelişimi ve özgürlüğü için çok sağlıklı olacaktır.

 

“Ne dersin, beni vurmazlar, değil mi, dostum?

Durup dururken niye vursunlar ki?

İnsan elinde olmayan düşünceleri yüzünden vurulur mu?”

George Orwell/1984

 

 

     

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.