1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Dünya Medyası AK Parti Zaferini Nasıl Gördü
Dünya Medyası AK Parti Zaferini Nasıl Gördü

Dünya Medyası AK Parti Zaferini Nasıl Gördü

Türkiye'deki 1 Kasım erken seçimlerinin sonuçlarına Alman gazetelerinde geniş yer veriliyor. AKP'nin seçim galibiyeti gazetelerde farklı şekillerde yorumlanıyor.

A+A-

Türkiye'de yapılan 1 Kasım erken seçimleri AKP'nin galibiyeti ile sonuçlandı. Resmi olmayan sonuçlara göre, yüzde 49 dolayında oy alan AKP, tek başına iktidar olmaya yetecek çoğunluğu da sağlamış oldu. Muhalefet partileri HDP ve MHP'nin ise 7 Haziran seçimlerine kıyasla oy kaybına uğradığı, CHP'nin ise oy oranını hemen hemen koruduğu görüldü. Seçim sonuçlarına Alman gazeteleri de geniş yer ayırdı. Die Welt gazetesindeki yorumda, Türkiye'ye taziye dilekleri iletmek gerektiği görüşü savunuluyor:

"Türkiye'nin bir parça da olsa işler bir demokrasi olması arzu edilirdi. Çünkü böyle olsaydı, İslamcı - muhafazakâr AKP seçim galibiyeti nedeniyle tebrik edilirdi. İşler bir demokraside bir cumhurbaşkanı, anayasal yetkilerini bu denli aşmaz, ülkedeki medyanın büyük bir bölümünü iktidardaki parti için propaganda aracına dönüştürmezdi. Öyle ya da böyle işleyen bir demokraside, seçmenler bunu ve daha fazlasını sineye çekmezdi. O yüzden, Türkiye'ye bu kara gün nedeniyle taziye dilekleri iletmek gerekir. Zira Türk demokrasisinin gelecekte daha iyi işleyeceği ve ülkenin barış ve huzura ereceği yönünde hiçbir işaret yok."

Süddeutsche Zeitung gazetesinde ise muhalefetin güçlü bir rakip olamadığı eleştirisine yer veriliyor:

"Uluslararası alanda AKP hükümeti Türkiye'yi tecride sürükledi. AKP Batı'nın ilgisini üzerinde toplayabiliyor çünkü 2 milyondan fazla mülteciyi baskı aracı olarak kullanıyor. Buna rağmen, çok sayıda AKP seçmeni ülkeyi, yönetmesi için AKP'ye teslim ediyor. Bu, seçmenlerin bir sorunu olduğu anlamına gelmiyor, muhalefetin sorunlu olduğuna işaret ediyor. Ne kadar bölünmüş olsa da muhalefet Erdoğan'ın iktidar politikaları bir kenara bırakıldığında, seçmenlere bir perspektif sunamadı. Kürt yanlısı HDP, bir Türkiye partisi olmaktan çok uzakta. Erdoğan başta kalacak; şimdilik."

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesindeki yorumda AKP iktidarının geleceği ele alınıyor:

"AKP'de hiç kimse tek başına Erdoğan'ın karşısına çıkabilecek kadar güçlü değil. Fakat eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başını çekeceği ve Erdoğan'ın bir dönem danışmanlığını yapan Bülent Arınç'ın da dâhil olduğu bir grup bu mücadeleye girişebilir. Şayet buna cesaret edemezlerse, AKP şimdiye kadar olduğundan daha fazla iktidar hırsına kapılarak sefil bir duruma düşecektir. Bu yolda AKP epey yol aldı. Seçimden sonra AKP'nin bu tehlikeli yola devam edeceği endişesi hâkim."

Nürnberger Zeitung gazetesindeki yorumda ise Türkiye'nin mülteci krizindeki rolü irdeleniyor:

"Türkiye olmadan, mevcut mülteci krizine bir çözüm bulmak imkânsız. Erdoğan, ülkesinin sınırlarının açık kalmasını sağladı, üstelik sadece Suriye'den gelen savaş mültecilerine değil, Pakistan'dan, Afganistan'dan, Bangladeş'ten gelen mültecilere de... Şimdi sınırları yeniden kapatma gücü de Erdoğan'ın elinde. Bunu, iki hafta önce Erdoğan'la İstanbul'da görüşen Başbakan Angela Merkel de sezdi."

WSJ'den AKP'nin seçim zaferi yorumu: Büyük sürpriz

ABD'de yayınlanan Wall Street Journal gazetesi ve İngiltere'de yayın yapan Financial Times gazetesi, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Türkiye'deki genel seçimlerden yaklaşık yüzde 50 oy oranına ulaşarak galip çıkmasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha fazla yetki umudunu dirilttiği yorumunu yaptı.

Wall Street Journal, AKP'nin büyük bir sürpriz yaparak yeniden ülkeyi tek başına yönetmek için iktidara döndüğünü yazdı.

Gazete yazısında AKP'nin yüzde 50'ye yakın oy alarak dört temel noktada avantaj yakaladığını vurguluyor:

  • Cumhurbaşkanı yetkilerinin artırılmasının önünün açılması,
  • Muhalefet partilerinin önemli ölçüde zayıflatılması,
  • Ekonomiye darbe vuran koalisyon görüşmelerinden kurtulunması,
  • Türkiye'den IŞİD'e karşı daha kararlı duruş bekleyen Batılı müttefiklere karşı Erdoğan'ın daha fazla güç elde etmesi.

Haberde "Sonuçlar, AKP'nin ve Erdoğan'ın verdiği 'Artan güvenlik sorunlarını sadece tek parti iktidarı çözebilir' mesajının 7 Haziran'da partiye sırtını dönen seçmende karşılık bulduğunu gösteriyor" deniyor.

FT: Erdoğan'ın taktiksel başarısı

"Erdoğan zaferin eşiğinde" başlığını kullanan Financial Times gazetesi ise seçimler sonrası ilk sonuçların, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçime gitme taktiğinin başarısını gözler önüne serdiğini yazdı.

Gazeteye konuşan ABD'nin eski Ankara büyükelçilerinden Ross Wilson, "Erdoğan için ve Erdoğan'ın görmek istediği Türkiye için çok şey risk altındaydı, özellikle de başkanlık sistemi" yorumunu yaptı.

Hollanda basını: Erdoğan'ın kavga arayışı başarılı oldu

Türkiye genel seçimine geniş yer ayıran Hollanda basını, Türkiye'deki parlamento seçiminin sonuçlarını 'sürpriz' olarak değerlendirdi.

Hollanda Televizyonu NOS, Erdoğan'ın şiddetli biçimde kavga arayışının başarıya ulaştığı yorumunu yaptı.

NOS, "Muhalefete göre, Türkiye'nin diktatörlüğe bir adım daha yaklaştığını" duyurdu.

Canlı bağlantılarla Türkiye'deki durumu aktaran NOS, AKP'nin resmi olmayan sonuçlara göre parlamentoda salt çoğunluğu elde ettiğini duyurdu. Diyarbakır'daki Kürt seçmenin "hile yapıldığı gerekçesiyle" sonuçları protesto ettiği aktarıldı.

Seçim öncesi yapılan anketlerin daha farklı bir tablo ortaya koyduğunu vurgulayan Hollanda Televizyonu, "Erdoğan'ın kazançlı çıkması tam bir sürpriz" ifadesini kullandı.

NOS'un yorumunda, "Muhalefet, Erdoğan'ı kıskaca aldığını ve yavaş yavaş yumuşatacağını düşünüyordu. Ancak bu sonuçlara göre artık muhalefet Türkiye'nin diktatörlüğe bir adım daha yaklaştığını söyleyecektir" dendi.

"Seçmenler AKP'yi huzursuzluğa tercih etti"

Hollanda Televizyonu'na göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "şiddetli biçimde kavga arayışı" işe yaradı; AKP, Kürt bölgelerinde bile daha çok oy aldı.

NOS, birçok insanın geçtiğimiz aylarda yaşanan huzursuzluk yerine AKP iktidarını tercih ettiği yorumuna yer verdi.

Hollanda Haber Ajansı ANP'ye göre, anketler 2002'den bu yana AKP'yi el üstünde taşıyan seçmenin artık bıktığını gösteriyordu. Bunun nedeni de Kürtlerle çatışmalar, Suriye'deki iç savaş ve IŞİD'in saldırılarına yönelik tepkiydi.

Ajans'a göre, seçim sonuçları, Erdoğan'ın popülaritesinin hafif sarsıntılara dayanabileceğini ortaya koydu.

ANP 'tek başına iktidarı elde etse de AKP'nin Erdoğan'a başkanlık yolunu açacak anayasa değişikliği için yeterli sayıya ulaşamadığının' altını çizdi.

NRC gazetesi de son dönemde yaşanan IŞİD ve PKK saldırılarının AKP'yi yeniden popüler hale getirdiği yorumuna yer verdi. NRC, artan şiddetin yanı sıra düşüşteki demokrasinin ekonomiyi etkilediğini, Türk parasının değer kaybettiğini, yatırımcıların tedirgin olduğunu ve işsizliğin arttığını anımsattı.

Volkskrant gazetesi de seçim sonucunu "sansasyonel" olarak değerlendirdi. Erdoğan'ın 7 Haziran sonrası yeniden seçim ısrarının kendi lehine olduğunu belirtti. Gazete 'yorumcuların yüzde 90'ının böyle bir sonuç beklemediğini' vurguladı.

 

Guardian: Türkler ağır bir bedel ödeyebilir

Guardian gazetesindeki bir analizde, "Türkler, Erdoğan'ın vadettiği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir" dendi.

Simon Tisdall imzalı yorum özetle şöyle:

"Türkiye'nin kavgacı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisi AKP, beklenmedik bir şekilde parlamento çoğunluğunu kaybedince ağır bir darbe almıştı. Erdoğan Pazar günü, siyasi yaşamının en büyük kumarını oynadı ve kazandı."

"Ama Türkler, Erdoğan'ın sadece kendisine ve AKP'ye tam yetki verilmesiyle ulaşılabileceğini söylediği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir. Erdoğan'ın hoş olmayan mesajı ayrılık ve korkuya dayalıydı: Komşulardan, Kürtlerden, yabancılardan, mültecilerden Amerikalılardan, AB'den ve insanların birbirlerinden korku duymalarına dayalıydı."

'Benden sonra tufan'

"Erdoğan, havayı 'benden sonra tufan' politikası uygulayarak değiştirebileceğini düşündü. Cumhurbaşkanı olarak tarafsız olması gerekmesine rağmen, seçim kampanyası boyunca istikrar, güvenlik lafını ağzından düşürmedi. Ve yeterli sayıda seçmen, Erdoğan'ın uyarılarını dikkate aldı."

"Bu, otoriterliği Türk demokrasisinin geleceği için derin kaygılar yaratan bir adamın şaşırtıcı bir kişisel zaferidir. Taraftarlarınca yeni Atatürk olarak görülen, düşmanlarınca Osmanlı sultanı özentisi olarak nitelenen Erdoğan şimdi modern Türkiye'yi kendine göre şekillendirme, ülkesinin geleceğine karakterini, vizyonunu, muhafazakar, yeni İslamcı görüşlerini yansıtma şansına sahip."

"Muhalif gazetelere, sosyal medya ve bağımsız gazeteciliğe baskı yapmakla, Gezi parkı protestolarını şiddetle bastırmakla eleştirilmesine rağmen Erdoğan yine kazandı. Son zaferi, AKP'nin 2002'den beri arka arkaya üç seçim kazanmasından daha büyük bir zafer. Çünkü Erdoğan bu kez oy pusulasında yoktu. Seçim yeni parlamento için yapıldı ama her şey tamamen onunla ilgiliydi."

"AKP, MHP'den destek alabilirse, anayasayı değiştirme ya da yeniden yazması için gerekli olan 330 milletvekili sayısına ulaşacak. Bu Erdoğan'ın potansiyel olarak en tartışmalı, en büyük arzusunu gerçekleştirebilmesi anlamına geliyor. Yani Putinvari, icra yetkisine sahip bir başkanlık. Bir başka deyişle fiilen Türkiye'nin parlamenter sistemden, tek adam diktasına geçmesi. Parti kuralları gereği geçen yıl başbakanlığı bırakmaya zorlanmasından bu yana Erdoğan'ın amacı bu oldu. Şimdi sonunda istediğini elde etmiş görünüyor."

"Erdoğan'ın mutlak zaferi, Kürt azınlığa karşı çatışmacı yaklaşımı ve PKK'ya karşı operasyonları yeniden başlatmasına karşı çıkan birçok Türk ve Batılıyı endişeye sevk edecek. Bu değişiklik şiddeti ve sıradan seçmenler arasındaki güvensizlik duygusunu artırdı - ki belki de amaç zaten buydu."

"Gecenin kaybedeni HDP"

"Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin seçim yenilgisinden sonra savaşı yeniden başlatmakla suçlandı. Şimdi avantajını kullanıp, PKK'ya ve müttefiklerine karşı daha sert önlemlere başvurabilir. Buna alternatif olarak yetkisini yenilemenin rahatlığı içinde geri çekilip ateşkesi ve birkaç yıl önce kendisinin başlattığı barış sürecini yeniden geri getirebilir. ABD ikinci seçenek için bastıracak."

"HDP meclise girmeyi başarsa bile gecenin kaybedeniydi. Şimdi Kürtler, uzun bir belirsizlik dönemiyle karşıya."

FT: Sonuç Erdoğan'ın zaferi

Financial Times gazetesi seçim sonucunun Erdoğan'ın zaferi olduğunu belirterek, "Sonuç, Erdoğan'ın erken seçim alma kararının haklılığını gösterdi" dedi.

Yazıda özetle şöyle deniyor:

"Bir ekonomik ve siyasi belirsizlik döneminin ardından AKP şimdi çoğunluğu elde etti. Carniege Europe'tan Sinan Ülgen, 'Erdoğan'ın seçimlerin yenilenmesi kararı sonuç verdi. Bu öncelikle Erdoğan'ın sonra AKP'nin zaferidir. Çünkü insanlara göre direksiyon Erdoğan'da' diyor."

"Erdoğan'ın müttefikleri ve yatırımcılar - Erdoğan'ın otoriterlik eğilimlerinden kaygı duymakla birlikte - başarısının ekonomik ve siyasi istikrarı yeniden tesis edilmesini umacak."

"Ancak AKP süper çoğunluğu elde edemedi. Süper çoğunluk, Erdoğan'a ABD ve Fransa'daki gibi bir başkanlık sistemi konusunda yapılacak anayasa değişikliğini referanduma götürme yetkisi verecekti. Neredeyse tüm anketler, mecliste hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edemeyeceğine işaret ediyordu. Ama anayasaya göre tarafsız olması gereken Erdoğan açıkça bu süper çoğunluk için kampanya yürüttü."

"Fakat basit çoğunlukla bile, AKP üzerindeki nüfuzu, Erdoğan'a Türkiye tarihinde hiçbir başkanın sahip olmadığı fiili yetkileri veriyor

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum