1. YAZARLAR

  2. Cihan AKTAŞ

  3. Dört mevsim kitap orada...
Cihan AKTAŞ

Cihan AKTAŞ

Yazarın Tüm Yazıları >

Dört mevsim kitap orada...

A+A-

Hangi yazar, metinlerin akışında boğulur gibi olduğu anlarda her şeyden önce okur olduğu, fazlasıyla okur olduğu günleri özlemle hatırlamaz ki... Yazarlığımı AK Parti’nin tarihiyle ilişkilendirmeye çalışan okuyucu bunu bilmiyor: Çocukluğum bir kitapevinde geçti. Kitapları raflara dizmek, vitrini düzenlemek, gazete rulolarını açıp aboneler için hazırlamak, o gazeteleri kapı kapı dolaşıp dağıtmak... Gazeteler hâlâ aynı şekilde mi aboneler için hazırlanıyor Anadolu şehirlerinde, bilmiyorum.Sebahattin Karatepe’ye sorabilirdim aslında.

Kamyon dolusu kitaba boğulmak, yaşadığım ilk kültürel şok olurdu, kendimi, bildim bileli oyuncak olarak kitabı, kalemi silgiyi bilmeseydim.

Kültürü keşfetmek, dolayımdaki aşamalı sınavlardan mürekkep büyülü gerçeğin, sayfa sayfa akan bambaşka dünyaların işaretlerini ve keşifler sürerken bahçeyi, cennet yeşilini görüşünü de metinlerine katmak için elma ağaçlarıyla çevrili tahta balkona koşup bir nefes almaya çalışmak...

Herkes giderek daha az kitap okunduğundan yakınıyor. Kitap bir taraftan kutsal metin misali mükemmel cümlelerin muhafazası gibi algılanırken, diğer taraftan sınırlı sayıda vuruşlarla akıp giden cümlelerin tehdidi altında. Bir taraftan da kitap merkezli hayatlar internetin sağladığı imkânlarla güç kazanıyor. Erzurum’u ele alalım. Oralarda bir yerde Vedat Aydın’ın kurduğuwww.okumayeri.net, Türkiye sathında kitapseverlerin söyleşi ve tartışma platformu.

Ve Sebahattin Karatepe Kit-Mar Kitapevi’nde düzenlediği yazar-okuyucu buluşmalarıyla kitabı gündemde tutmaya devam ediyor.

Kültür Bakanlığı’nın 2012 yılı için yaptığı bir araştırmada Erzincan’la birlikte Erzurum’un Türkiye’nin en çok okuyan il olarak görünmesinde eminim büyük katkısı var bu kitapevinin. Doğu Anadolu kasaba ve şehirlerinde akşam toplantılarının öne çıkan ögeleri sohbete güç katmak üzere bazen bağlama, bazen kitap. Geçen mayıs ayında Erzurum’da bulunduğum günlerden bir gece Türkçe öğretmeni Şenay Şanve edebiyat fakültesi öğrencisi Hilal İnancık’la birlikte, kurulumunda Sebahattin Bey’in de emek verdiği Safahat Okumaları toplantısına konuk olmuştuk, Tebrizkapı’da bir salonda.

Belki coğrafya yakınlığı, şehir komşuluğu; aklıma çocukken Refahiye’de yaşadığım kitap okumayla ısınan soğuk kış geceleri geliyor. Kitabın cömert bir dost olarak uzama hâkimiyeti ve Necip Fazıl’ın“Kaldırımlar” ya da “Kafiyeler”inden derilen mısraların bahçenin derinliklerinden yükselenMahsuni türkülerini bütünlediği yıllar...

Kayseri’de, Erzurum’da, Konya’da, Mardin’de ve benzeri merkez özelliği taşıyan Anadolu şehirlerinde katıldığım programlarda edindiğim bir izlenim var: Mütedeyyin kesimler açısından kamusal alanda kadın erkek ilişkilerini bir paylaşımla, söyleşiyle denkleştirmede kitap merkezli toplantılar içeriği giderek çeşitlenen bir meşruiyet çerçevesi sunuyor.

Yazıyı şifa sebebi olarak gören Erzurumlu... Kit-Mar’da katıldığım söyleşinin ardından Derrida’nın aynı günlerde ilk basımı yapılan bir kitabını, Platon’un Eczanesi’ni hediye etti bana Karatepe...

Sebahattin Karatepe’nin Kit-Mar’ı, şehrin entelektüel nabzı olmayı nasıl üstlendi... Her şey çocukluğa dönüyor: Evdeki kitaplar, arkadaşının halasının memur olduğu Halk Kütüphanesi müdavimliği... Karatepe’nin kendisinden dinledim süreci: 1997-98 yıllarında henüz öğrenciyken Erzincan Kapı’da bir kitap-kırtasiye dükkânında çalışmaya başlıyor. Sadece dinî kitaplar satılan dükkâna o yıllarda ilk kez öykü, roman gibi edebî türde kitaplar giriyor. Karatepe 1999’da İstanbul’dan Erzurum’a döndüğünde, Kit-Mar şimdiki yerinde iki ayrı kitapevinin birleşmesiyle kitap-kırtasiye marketi olarak açılmıştır. O, askerlik ve evlilik, derken yine kısa süreli bir İstanbul-Cağaloğlu tecrübesi araları bir tarafa bırakılırsa, 2000 yılından bu yana marketin kitap bölümünde çalışıyor. Kendini özellikle “okur” olarak tanımlıyor, üniversiteye gitmesinin neredeyse tek sebebi de ciddi bir okuma ortamı arayışı oldu, denebilir. Erzurum okurunun ciddiyetinden söz ediyor. Ne yazık ki şehir okur nüfusunu yanında tutamıyor.

Bugün Kit-Mar Karatepe’nin okurluk çizgisinin ciddiyetini ve heyecanını yansıtan faal bir toplanma merkezi. Birkaç hafta önce İstanbul’da bir programda karşılaştığım felsefe öğretmeni Ayşegül Sili ile Erzurum’dan, bir söyleşide birarada olduğumuz Kit-Mar’dan söz ettik. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen öğrenciler için Kit-Mar, bir kitap bahçesi. Erzurum Erzincan’ın yanı sıra ülkenin en çok okuyan şehri olabilmişse 2012 yılında, bunda Sebahattin Karatepe’nin büyük payı var.

 

[email protected]

twitter.com/chn_aktas

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.