1. HABERLER

  2. DÜŞÜNCE UFKU

  3. DİYARBAKIR NEWROZ’U - Halk kime mesaj verdi?
DİYARBAKIR NEWROZ’U - Halk kime mesaj verdi?

DİYARBAKIR NEWROZ’U - Halk kime mesaj verdi?

21 Mart’ta Diyarbakır’da kutlanan Newroz’a bu yıl katılımla ilgili tartışmalar sürerken, halkın hem hükümete hem de Kürt siyasetine mesaj vermek için alana akın ettiği ifade ediliyor.

A+A-

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) organize ettiği Newroz kutlamaları bu yıl 21 il ve ilçede gerçekleşti.

 

Diyarbakır’da 2002'den sonra ilk kez olağanüstü hal (OHAL)  koşullarında Newroz kutlandı. 2016 Newroz'u Diyarbakır'da sokağa çıkma yasakları ve güvenlik operasyonların gölgesinde kutlanmıştı.

 

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Yöneticisi Mehmet Kaya, Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun ve Al-Monitor yazarı gazeteci Mahmut Bozarslan Diyarbakır Newroz’unu Rûdaw'a değerlendirdi.

 

“GÜÇLÜ BİR BAŞLANGIÇTI”

 

 

Mehmet Kaya: Newroz’a geçen yıla oranla katılım daha yüksek ve daha heyecanlıydı. Kürtler yeni bir başlangıç yaratmak istiyorlardı ve alanda bu başlangıcın heyecanı hakimdi. Özellikle de sahadaki genç kesimde bunu net bir şekilde gördük. Geçen yıl daha zayıf bir kutlama vardı. Bu sene çok çok daha güçlüydü bu katılım.

 

Kürtler dünkü Newroz’da aslında şunu gösterdi: Kürtlerin siyasi liderlerinin güçlü olup olmamasından çok (ki birçoğu içerde şu an) halkın idaresinin Kürt sorununu yönlendirdiği ve temel aktörün halk olduğu mesajını verdiler. Bu yüzden dünkü Newroz güçlü bir başlangıçtı diyebiliriz.

 

“TABANI HDP’NİN ARKASINDA”

 

 

Vahap Coşkun: Katılım oranı benim beklediğimin üzerindeydi. Hem OHAL koşulları hem de son 1 yıldır yaşananlar düşünüldüğünde daha az bir katılım olacağı bekleniliyordu. Ancak 2013, 2014 ve 2015 yılı Newroz kutlamalarına göre katılım düşüktü.

 

HDP’nin bu Newroz’a atfettiği bir anlam vardı: Hendek ve barikat operasyonlarından sonra HDP’nin tabanıyla ilişkisinin kesildiği, tabanının hiçbir şekilde HDP’ye sahip çıkmadığı yönünde yorumlar yapılıyordu. Özellikle de iktidar medyasında bu konu fazlasıyla işlendi.

 

Newroz’a olan katılım şunu gösterdi: Tabanının HDP’yle olan ilişkisi devam ediyor. Bu mesaj önemliydi. Bu bir anlamda da “gövde gösterisiydi” diyebiliriz. Katılım yüksekti ancak coşku düşüktü çünkü geçtiğimiz yıllarda barışa dair umut vardı. Bu yıl bunu göremedik.

 

“HALK TEPKİ İÇİN ALANDAYDI”

 

 

Mahmut Bozarslan: Her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm gözler Diyarbakır Newroz’undaydı. Son bir yıldır yaşananlardan dolayı Kürtlerin siyasi harekete küstüğü ve katılım göstermeyeceği yönündeydi. Ancak Kürtler üzerlerindeki ölü toprağını dünkü Newroz’da attı. Açıkçası ben de katılımın bu kadar yoğun olacağını tahmin etmiyordum. Katılım geçen yıla oranla daha fazlaydı. Bunun nedeni de şu: OHAL altında yaşayan insanlar seslerini yükseltip, bir şekilde tepkilerini ortaya koymak için alana akın etti.

 

Kürtler aslında hükümete “Bütün olanlara rağmen alandayım” mesajını verdi. Öte yandan, Kürtlerin referandumda ne diyecekleri en çok tartışılan konulardan biriyidi. HDP’nin “hayır” kampanyası başlatmasına rağmen bazı kesimler Kürtlerin “evet” diyeceğini savunuyor. Dünkü Newroz aslında bunun da bir yanıtıydı. Alana sokulmasına izin verilen “hayır” yazılı bayraklar buna cevaptı. Newroz’a katılanların bir mesajı da Kürt siyasetineydi. Onları yalnız bırakmadıklarını ve “Hatanızla, sevabınızla yanınızdayız” mesajını verdiler aslında. 

 

Newroz kutlamasında HDP Sözcüsü Osman Baydemir ve eski Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk konuştu. Her iki isimde hem halka, hem de Türk hükümetine yönelik mesajlar verdi.

 

“AHMET TÜRK’ÜN MESAJI ÖNEMLİYDİ”

 

Mehmet Kaya: 16 Nisan’daki referanduma ilişkin Kürtlerde bir belirsizlik vardı. Her ne kadar HDP ve DBP “hayır” kampanyası başlatsa da bu durum belirsizliğini koruyordu. Ahmet Türk gibi Kürt halkına malolmuş bir aktörün açıklaması bu yüzden etkili oldu. Ahmet Türk yaptığı konuşmada Kürtlerin “hayır” oyunu başlattı. Referandumda Kürtlerin neden “hayır” demeleri gerektiğini net bir şekilde ifade etti ve bence etkili de oldu.

 

Türk’ün bir diğer önemli açıklaması ise Şengal ile ilgili açıklamaydı. Hiçbir kesimi suçlamaya girmeden Kürtlerin Ortadoğu’da çatışmasının yine Kürtlere zarar vereceğini anlattı. Her iki mesajı da oldukça etkileyici ve önemliydi. Bu yüzden de alanda en çok alkışı alan da Ahmet Türk oldu. Osman Baydemir ise bildiğiniz gibi HDP’nin grup sözcüsü şu an. O da birçok konuda mesaj verdi ancak Kürt halkı daha çok Ahmet Türk gibi aktörlerin vereceği mesajı daha çok önemsiyor.

 

“REFERANDUM VE MÜZAKERE VURGUSU”

 

Vahap Coşkun: Ahmet Türk ve Osman Baydemir birer konuşma yaptı. İki önemli öğe öne çıkıyordu. Bunlardan bir tanesi referandumda “hayır” denilmesi gerektiğine dair bir söylemdi. Son bir yıldır yaşananlar, belediyelere kayyum atanması ve özellikle de eşbaşkanların tutuklanmasının olduğu bir süreçte bütün bu uygulamaları yapan bir hükümete “hayır” denileceği ifade edildi.

 

Ahmet Türk de Osman Baydemir de konuşmalarında özellikle de bunlara dikkat çekti. İkinci bir husus ise tekrardan müzekere masasına dönülmesi çağrısıydı. İki isim de bu konuyu dile getirdi.

 

“ELEŞTİRİ VE TEPKİ ÖLÇÜLÜYDÜ”

 

Mahmut Bozarslan: Kürt siyasetinin dışarda kalan en önemli figürlerinden Ahmet Türk ve Osman Baydemir’in konuşmaları Kürtlerin kahır ekseriyetinin referandum tercihini gösterir nitelikteydi.

 

Siyasetçilerin konuşmalarında dikkat çeken bir nokta da Irak Kürdistan Yönetimi’ne yönelik hakaret olmamasıydı. Şengal’de yaşananlar nedeniyle PKK medyasının özellikle Mesud Barzani’ye yönelik hakarete varan yayınları, Kürtler arasında karşılık bulmamıştı. İnsanlar arasında tepkili olanlar vardı ancak tepkiler ölçülüydü. Konuşmalarda eleştiriler vardı ama eleştiriyle sınırlı kaldı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.