1. YAZARLAR

  2. Mehmet ALTAN

  3. Devlet dersinde ölen çocuk 
Mehmet ALTAN

Mehmet ALTAN

Mehmet ALTAN
Yazarın Tüm Yazıları >

Devlet dersinde ölen çocuk 

A+A-

“Şiirimiz karadır abiler”/“Şiirimiz her işi yapar abiler”/ “Şiirimiz gül kurutur abiler”/ “Şiirimiz erkek emzirir abiler”

“Şiirimiz mor külhanidir abiler”

“Şiirimiz kentten içeridir abiler”.

Datça’da doğdu.

Ailesinin asıl memleketi ise Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Yalova Köyü.

1940 yılında Çanakkale’den ailesiyle beraber İstanbul’a göç etti.

Hırkaişerif İlkokulu...

Zeyrek Ortaokulu...

Ve  Atatürk Erkek Lisesi...

Öğrenimini İstanbul’da tamamladı.

1959 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, aynı yıl İstanbul maiyet memurluğunda stajını tamamladı ve kaymakamlık kursunu bitirdi.

1962’de Sivas’ın Gürün ilçesinde, 1963’te Çorum’un Alaca ilçesinde kaymakamlık ve belediye başkanlığı yaptı.

1963-65 yılları arasında askerliğini yedek subay olarak yaptıktan sonra, Denizli’nin Çardak ilçesi kaymakamlığına atandı.

***

“Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında

Bir teneffüs daha yaşasaydı

Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür

Devlet dersinde öldürülmüştür

Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:

- Maveraünnehir nereye dökülür?

En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı

- Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine...”

***

“1966’da memurluktan ayrıldıktan sonra İstanbul’a geldi ve çeşitli yayınevlerinde redaktörlük ve editörlükle uğraştı.

Meydan Larousse Ansiklopedisi için çevirmenlik yaptı.

Bir süre de Türk Sinematek Derneği’nde ve e Yayınları’nda çalıştı.

1974’te hastalandıktan sonra Başbakan Bülent Ecevit’in yardımıyla hastalığının tedavisi için İsviçre’ye gitti. Burada beyin ameliyatı geçirdi ve üç yıl tedavi gördü.

Ardından da 1977 yılında Türkiye’ye döndü. Bodrum, İstanbul ve Çanakkale’de yaşadı.”

***

“Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor

Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:

Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım

O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik

Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazmıştır:

Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler

Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri:

Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında / Her çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardır / Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek”

***

“Ece Ayhan ilk şiirleriyle birlikte eleştirmenlerin ve genel olarak şiir okurlarının ilgisini çekmiş, İkinci Yeni Akım’ın en çok tartışma yaratan şairlerinden biri olmuştur. 1960’lı yılların başından itibaren yenilikçi ve genç şair kuşaklarını, özellikle Devlet ve Tabiat adlı kitabıyla derin bir biçimde etkilemiştir.

Türk şiirinin önemli şairlerinden olan Ayhan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Gürçeşme Huzurevi’nde hayata veda etti.”

***

“Bir gemici tanırım

Kalbini bir limanda bırakmış

Ya kaybolursa?

Ağlar çocukluğundaki gibi

Kalbini almaya gidecek hâlâ

Bir oğlan tanırım

Derin yeşil gözlü

Gönlü güney denizlerinin dibi

Kalbi ise yerinde

Birine vermeye gidecek

Bir gemi arar durur

Bulutlardan.

Bir şair tanırım

Onunki içler acısı

Kalbini asla vermemiş

Çalmışlar

Kalbi eski bir efsanede saklı.”

***

Ece Ayhan 12 Temmuz 2002’de öldü...

Geçtiğimiz Pazartesi  8. ölüm yıldönümüydü... O gün  güncel gelişmeler boğazımı sıktı, yazamadım.

Ama...

“Devlet dersinde öldürdüğümüz çocukların” gittikçe çoğalarak arttığı şu günlerde, bu çok sevdiğim şairi, ölüm yıldönümünden birkaç gün sonra da olsa  anmadan haftayı kapatmak istemedim...

“Bir şair tanırım

Onunki içler acısı

Kalbini asla vermemiş

Çalmışlar

Kalbi eski bir efsanede saklı.”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar