De-De ya da Devlet ile Denizin derin işbirliği..
10 yıl öncelerde, 28 Şubat zorbalığının arkasından oluşturulan derme-çatma siyasî otoritenin millet iradesini yansıtmaktan uzak olduğu bir buhranlı dönemde, bir de öcalanın Suriyeden çıkarılması sonrasında, ülke içi ve dışında yüksek gerilimli gösterilerin daha bir arttığı sırada, sıkça duyulmaya başlanan bir şifreli ifade ilgi çekiyor ve özellikle yazılı medyada, Derin Devlet in niyet ve planları kısaca De-De diye ifade ediliyordu..
O sırada, Fazîlet Partisi ve Erbakan, erken seçimi zorluyordu. Ancak, De-De kuşkulu.. De-De izin vermiyor.. gibi ifadeleler gırla gidiyordu, medyada..
Derken.. Türkiyede giderek yükselen İslâmî yönelişleri frenleyebilmek için fırsatlar kollayıp tuzaklar hazırlayan Amerikan emperyalizmi, o hassas anda, öcalanı Kenyada yakalayıp, Türkiyeye teslim ederek, kamuoyunda yeni bir siyasî dalga oluşturmayı planlamıştı.. Nitekim, o zaman, Mecliste 50 küsur sandalyeye sahib olduğu halde, Demirel tarafından başbakanlığa getirilen Ecevitin partisi DSPnin yıldızı, öcalan Türkiyeye verilir verilmez, parlamıştı.. Keza, türkçü nasyonalistlerin yıldızı da..
Ve rejimin hassas kurumlarının yaptırdığı kamuoyu yoklamalarından, Fazîletin frenlendiği, Ecevit partisinin 1. parti durumuna yükseltildiğinin ipuçlarının elde edildiği anlaşılıyordu.. O zamana kadar, erken seçime kesinlikle karşı çıkan Derin Devlet, kamuoyunda estirilen bu nasyonalist dalgalanmaların semeresini devşirmeye heveslenip çark etmiş ve erken seçim için, yeşil ışık yakmıştı.. Medyada, (De-De) erken seçim istiyor manşetleri yazılıyordu..
Ve bu beklenmeyen tavır değişikliği karşısında, o zamana kadar erken seçim isteyen Fazîlet ve Erbakan da, mukabil bir taktikle karşılık vermeye ve erken seçimi engellemeye çalışıyor, ama başarılı olamıyordu.
Ve beklendiği gibi de olmuş, Ecevit yüzde 22 ile birinci, MHP yüzde 18 ile ikinci olmuş, Fazîlet ise, yüzde 15 ile 3. parti.. Baykalın CHPsi ise, barajda boğulmuştu.
Müslüman halka, birilerince, inançlara saygılı laiklik tarafdarı diye sevimli gösterilmeye çalışılan Ecevitin, seçim sonrasındaki ilk Meclis oturumunda sırf, inancının gereğince örtünmesi hasebiyle Merve Kavakçıya karşı estirdiği kemalist/laik diktacı tavır ortadayken..
Yıllarca kanlı-bıçaklı olmuş olan Ecevitle MHP lideri Devlet Bahçelinin nice çevreleri şaşırtan işbirliği, ve Fazîlet Partisini ise, Hükûmet dışında tutmak için, başka odaklardan verilen bir kararı uygularcasına, onlar istirahat edecekler.. demesi, ortada bir Derin Devlet (De-De) planlaması olduğunu gösteriyordu. Ve, Ecevit başkanlığında oluşturulan DSP-MHP-ANAP koalisyonunun ilk işlerinden birisi de Merve Kavakçıyı TC. vatandaşlığından da mahrum eden bir kararnameyi çıkarmak olmuştu. Ve C. Başkanı Demirel de, elbette bu kumpasın içindeydi.. Demirelden sonra, onun yerine yine aynı Hükûmetin çabalarıyla getirilen A. N. Sezerin milletimize yaşattıkları ise, tekrara gerek olmayan bir diğer acı tablo..
Ve o koalisyon partilerinin, ülkeyi derin bir sosyo-politik ve ekonomik iflâsın içine sürükledikten sonra, 3 Kasım 2002 seçimlerinde, millet tarafından nasıl müthiş bir şekilde tasfiye edildiğini, Meclis dışında bırakıldıklarını da hatırlayalım..
Bunları niye mi hatırlamak gereğini duydum..
Bugünlerde, varlığı hissedilen Derin Devlet yerine, yeni bir De-De oluşumunun karşımıza çıkması yüzünden.. Bununla eski (De-De) denklemleri tedavülden kalktı.. demek istediğimiz sanılmasın.. Bir diğer görüntü daha sergileniyor, o kadar..
Bu, Devlet Bahçeli Deniz Bölükbaşı isimlerinin ilk harflerinden oluşan bir yeni (De-De)..
Esasen, Devlet Beyin, Derin Devlet içindeki hangi hassas birimlerle işbirliğinin olduğuna dair, Türkeşin bir elyazısı mektubunda açıkça dile getirildiğini, bunun internetlerde bile yayınlandığını ve yalanlanmadığını da bu vesileyle hatırlayalım..
Ama şimdiki yeni oluşum, daha bir ilginç..
Deniz Bölükbaşı, siyasî hayatımızın en renkli isimlerinden Osman Bölükbaşının oğlu.. Seçkin bir büyükelçi iken, istifa edip geldi, MHPden aday oldu ve son seçimde seçildi..
Ve şimdi, Devlet Bahçelinin konuşmalarını bile onun hazırladığı yazılıyor medyada..
Ama, dahası, AK Partinin kapatılmasıyla ilgili son entrikaların içinde sivrilen bir isim olarak da, aynı isim telaffuz ediliyor: Deniz Bölükbaşı..
önce Balçiçek Pamirin, 8 Mayıs günü Habertürkte, Bölükbaşına atfen; MHPnin türbana destek fikri, tamamen benim fikrim. Olaylar güzel gelişti. AK Parti kapanacak. Zâten amaç da, buydu.. sözlerini yazması ve Bölükbaşının bu iddiayı yalanlaması; Pamirin de, kulislerde konuşurlar, yazıya dökülünce, yalanlanır.. kabilinden bir açıklamayla, o yalanlamayı ciddîye almaması ve iddiasının arkasında durması.. Daha sonra da, Taha Kıvançın, Yeni Şafakta 23 Mayıs günü, Daha neler olacak.. başlıklı yazısında, Deniz Bey'in samimi ortamlarda açıkladığı görüşlerine atıfta bulunması ilginçti..
Kıvançın, Osman Bölükbaşı için dile getirdiği, ülkenin yaşadığı bütün alt-üst oluşlarda, Osman Bey, hep devlet iktidarının yanında yer almıştır. Politikada kendisine biçtiği misyona ne kadar ters görünürse görünsün, Osman Bölükbaşı devlet iktidarının bir parçasıydı. (
) Politikada Anasına bak, kızını al benzeri bir tekerleme yoktur, ama kan bağı önemlidir. görüşü ve keza, bir politikacı dostunun kendisine, Deniz Bölükbaşına atfen söylediği, Bir ay kadar önce 'Durun bakalım, daha neler olacak' dediğini kendi kulaklarımla işittim. şeklindeki aktarması da üzerinde durulmayı gerektirmekte..
Ş. Tayyar ise, dünkü Starda, konunun bir başka yönü üzerindeki perdeyi açıyordu: Buradaki arıza şu; Deniz Beyin ciddi bir alkol sorunu var. (
) Maalesef Deniz Bey, içki masasında promili tutturamadığı zaman açıldıkça açılıyor, dehşet senaryoları da o esnada dile geliyor. Haliyle söyledikleri gazetelere yansıyınca Ben söylemedim diyebiliyor. (
) Bir iddiaya göre Deniz Bölükbaşı, çok sayıda konuğun bulunduğu yemekli bir toplantıda şöyle diyor:
-AKP kesinlikle kapatılacak. (
) Erdoğanın siyasi hayatı bitti. (
)
Deniz Bey bu kadar iddialı konuşunca masadaki biri dayanamayıp soruyor: Devlet de mi sizin gibi düşünüyor?
Sorudaki Devlet, Devlet Bahçeli değil. Bir nevi derin devletten söz ediliyor. Bölükbaşı gülümsüyor: öyle olmasa bu kadar rahat konuşabilir miyim?
Tayyar, Bölükbaşı (
) içki masasında fantezi mi yapıyor? Geceyi renklendirmek için espri yapmış olabilir mi? Ya da promil ayarı bozulunca ne söylediğini bilmiyor mu? diye soruyor. Bu sorunun cevabını De-De / Derin Devlet, ya da Devlet / Deniz beyler de vermeli değil mi?
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.