1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Cumhuriyetin Hediyesi, Ankara civarında 1 milyon sürgün Kürt
Cumhuriyetin Hediyesi, Ankara civarında 1 milyon sürgün Kürt

Cumhuriyetin Hediyesi, Ankara civarında 1 milyon sürgün Kürt

Kürdistan’ın 7 bölgesinden biri olarak kabul edilen Ankara, Konya, Kırşehir ve Aksaray’ı içine Orta Anadolu’da yaklaşık 1 milyon Kürt yaşıyor.

A+A-

 

Ankara’nın Şereflikoçhisar, Bala, Haymana ve Polatlı; Konya’nın Cihanbeyli, Kulu ve Yunak ile Kırşehir’in Kaman ve Çiçekdağı yerleşkelerinin birer havza olduğu belirtiliyor.

Orta Anadolu Kürtleri, bulundukları bozkırlarda yaklaşık olarak 500 yıllık bir geçmişe sahip.

Sözkonusu nüfusun zorunlu göçü ile ilgili çeşitli tartışmalar yapılıyor. Kimi araştırmacılara göre bölgede 1184’ten itibaren Kürtler’in izine rastlanıyor, kimilerine göre ise zorunlu göç politikası 1. Selim (1470-1520) döneminde uygulanıyor.

Göçebe Kürt aşiretlerinin yerleşik hale getirilmeleri, vergiye bağlanmaları, göç yollarında birbirlerine kırdırılmaları, askere gönderilmeleri ve asimilasyonun hızlandırılması başlıca sürgün nedenlerinden sayılıyor.

Hayvanları için otlak alanları bulmak ve yeni yerlere yerleşme isteği de göçün nedenlerinden kabul ediliyor.

AVRUPA’YA GİDİŞLER

Orta Anadolu Kürtleri, 1960’lı yıllara kadar tarım ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Daha çok köylerde yaşayan bu nüfus, aynı zamanda buğday, arpa, kimyon, nohut ve şekerpancarı gibi tarım sektöründe de varlığını sürdürüyor.

Sonraki yıllarda diğer halklarla iletişim kuran Kürtler, pazar ekonomisine de girmeye başladı ve 1970’lerden itibaren 2’nci büyük göçünü Avrupa ülkelerine yaptı.

Başta İskandinavya olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesine göç eden Orta Anadolu Kürtleri, çeşitli sektörlerde istihdam edildi ve işyeri sahibi oldu.

ASLAN: SÜRGÜN İDİLER

Avusturya Federal Parlamentosu’na seçilen ilk olan Kürt Berivan Aslan, Siyasi nedenlerden dolayı göç etmek zorunda kalan kişilerin İskandinav ülkelerine gittiğini, ekonomik sebeplerden dolayı göçe mecbur kalan kişilerin ise çoğunlukla Orta Avrupa ülkelerinde yoğunlaştığını söyledi.

K24’e konuşan Berivan Aslan, Orta Anadolu Kürtleri için “Kürt kimliğini sadece kültürel boyutta yasayan bir kitleden sözedebiliriz” dedi.

Sürgün ve göçten söz eden Aslan, “Aslında onlar Konyalı, Ankaralı Kırşehirli, Aksaraylı, değildi. Oraya yerleştirilen, sürgün edilenlerdi ve Kürtçe konuşmak, halay çekmek onları Kürt kılıyordu” şeklinde konuştu.

02surgun01.jpg

BAYRAK: İKİ YÜZYIL

Kürdolog, tarihçi ve yazar Mehmet Bayrak, İç Toroslar’ın Orta Anadolu Kürt havzasıyla Kürdistan arasında bir köprü görevi gördüğünü belirterek, “Anadolu Kürt havzası, Kürdistan’ın 7 temel yerleşkesinden biridir. Orta Anadolu ve İç Toroslar’da Kürt varlığı daha 12’nci ve 13’üncü yüzyıllardan itibaren başlıyor” dedi.

K24’e konuşan Bayrak, Ankara’nın Şereflikoçhisar, Bala, Haymana ve Polatlı; Konya’nın Cihanbeyli, Kulu ve Yunak ile Kırşehir’in Kaman ve Çiçekdağı yerleşkelerinin birer havza olduğunu belirterek, Malatya ve Adıyaman’dan bölgeye gelen Kürtler’in Alevi olduğunu söyledi.

Devletin resmi mezhebinin Hanefi olduğunu belirten Bayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Malatya ve Adıyaman’dan gelenler devletin resmi mezhebine dönmek zorunda kalmıştır. Aynı zamanda Kürt kimliğini ve eski inançlarını da muhafaza ederek kimliklerini korumuşlardır. Bir başka bölge de Ağrı’dan gelenlerdir. Buradan gelenler de Ezidiler’di. Bunlar da devletin resmi mezhebini kabul etmek zorunda kalmıştır.”

ÇELİK: 90’LAR VE KİMLİK 

1960’lı yıllardan bu yana Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşayan Orta Anadolu Kürtleri’nin yakın zamana kadar Kürt kimliği etrafında özgün bir örgütlenme içerisinde olamadığını vurgulayan Orta Anadolu Kürtleri Platformu (PKAN) Eşbaşkanı Kadir Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak 90’lı yıllardan itibaren bölge Kürtleri yerel kimliklerini de ön plana çıkarma gereksinimi duymuş ve bu anlamda Veger (Dönüş) ve Bîrnebûn (Unutulmamak) gibi dergileri yayımlayarak bu mecrada kültürel miraslarına bir resmiyet kazandırma yaklaşımı içinde olmuşlardır.”

K24’ün sorularını yanıtlayan Çelik, PKAN’ın İsveç’te geniş katılımlı bir kongre ile kuruluşunu ilan ettiğini belirterek, “Bu anlamda PKAN’ı Orta Anadolu Kürtleri’nin yegâne ve en kapsamlı özgün örgütlenmesi olarak adlandırabiliriz. Önümüzdeki dönemde PKAN bölgeye hitap edecek bir televizyon programının hazırlıkları içerisindedir” dedi.

ÇEVİK: SAHİP ÇIKILDI

Orta Anadolu Kürtleri’nin Avrupa’ya göçü üzerinden etnik kimlik temelli süreçlerini araştıran ve bu konuda master tezini bitiren Hacı Çevik, şunları söyledi:

“2 yıldan fazla süren araştırma sürecimde gözlemlediğim en önemli olgu, Orta Anadolu Kürtler’i uzun yıllardır kimliklerine samimiyetle sahip çıkmışlardır. Politik bağlamda bazı dönemlerde Kürt siyasallığı düşmüş olsa da kültürel olarak kimliklerinden vazgeçmeyen ve asimilasyona direnen bir topluluktur.”

K24’e konuşan Çevik, Orta Anadolu Kürtleri’nin kendilerine özgü bir siyasal tutumunun olduğunu söyleyerek, şunları ekledi:

“Yaşadıkları coğrafyanın milliyetçi eğilimlerinin yüksek olması, Orta Anadolu Kürtleri’nin Kürt siyaseti ile ilişkilenme biçimlerini, diğer coğrafyalarda yaşayan Kürt topluluklarından farklı kılmaktadır. Uzun yıllar boyunca kültürel bağlamda Kürt kimliğine sahip çıkmış olmalarının yanında, her geçen gün Kürt siyasal mücadelesine ilgi de artmaktadır.”

YEŞİLÖZ: PATİKLERLE

K24’e konuşan yazar Yusuf Yeşilöz ise, yazılı edebiyat konusuna değinerek, “Orta Anadolu Kürtleri’nin yazılı edebiyatı, deyim yerindeyse daha ‘patik’ içerisinde. Bîrnebûn dergisinde 20 yıldan fazladır Kürtçe yayımlanan öykü ve şiirler muhakkak değerli bir iz bıraktı, ancak yeterli değil” dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.