1. YAZARLAR

  2. Zeki Savaş

  3. Cinayetkar Rejimin Kesin Mağlubiyeti
Zeki Savaş

Zeki Savaş

Yazarın Tüm Yazıları >

Cinayetkar Rejimin Kesin Mağlubiyeti

A+A-

Bir savaşın başarısı, belirlenen hedeflerin tahakkukuyla ilgilidir. Tayin edilen hedeflere savaş sonucu ulaşılmamışsa, o savaşta başarısız olunmuş demektir. Cinayetkar İsrail, 33 günlük Lübnan savaşınnın arkasından 22 günlük Gazze savaşında da hedeflerine ulaşamayarak iki başarısızlığı üst üste yaşamış durumdadır.

Cinayetkar İsrail, Gazze'ye saldırırken hedeflerinin;

1-Hamas'ı yok etmek

2-Hamas'ın üst düzey yetkililerini öldürerek ve esir alarak Hamas hükümetini düşürmek

3-Hamas'a Anapolis şartlarını kabul ettirmek

4-Hamas'ın füze ve roket gücünü yok etmek olduğu biliniyordu; her ne kadar cinayetkar rejim, bu hedefleri yüksek sesle dile getirmekten çekindiyse de.

Terörist İsrail, 22 günlük savaşta bu hedeflerden hiç birine ulaşamadı. Savaşın son gününe kadar Hamas füze ve roket fırlattı. Hamas hükümeti düşmedi. Hamas'ın sadece iki sorumlusu şehid edildi. Öldürülen 1200 insanın yarısını çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve yardım görevlileri oluştururken diğer yarısına yakınını da siviller oluşturuyordu. Bu savaşta iki Hamas yetkilisinin dışında kaç tane Hamas militanı şehit oldu? Hamas savaşçılarından çok az kayıp vardı. Vahşi İsrail askerlerinin kaybı, Hamas militanlarından fazlaydı.

Altı Gün Savaşında bir haftadan daha az sürede üç Arap devletini teslim alan cani İsrail rejimi, 33 günlük savaşta Hizbullah militanlarını ve 22 günlük savaşta Hamas militanlarını yenememiş ve her iki savaşta da yenilgiye uğramıştır.

Bu iki savaş, Hizbullah ve Hamas'ın Mısır, Suriye ve Ürdün devletlerinden ve ordularından daha güçlü olduklarını kuşkuya yer bırakmayacak düzeyde ispatlamıştır. Yine bu iki savaş, cinayetkar İsrail rejiminin ne kadar zayıf ve zaaf içinde olduğunu kanıtlamıştır. Ayan beyan ortaya çıktı ki, Siyonist rejimin askerleri ölümden korkuyor ve hiç bir şekilde İslam kahramanlarının karşısında doğrudan savaşma cesaretini taşımıyorlar. Eğer Mısır'ın Firavni rejimi ve Firavun yöneticileri, Refah sınır kapısını müslümanların her türlü yardımına açık tutsaydı, cinayetkar İsrail rejimi bir hafta içinde duman edilirdi. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Eğer Gazze'ye yeterli oranda silah, mühimmat, sağlık malzemeleri, doktor, gıda ve yakıt ulaştırılsaydı, Siyonist rejim bir hafta bile direnemezdi.

İslam dünyası çapında yüzbinlerce müslümanın gönüllü olarak Filistin'de savaşmaya hazır olduğu gerçeğini de bir kenarda tutalım. Mısır, Suriye ve Ürdün'den biri veya üçü birden kapılarını İslam dünyasının her türlü katkısını Filistin'e ulaştırmak üzer açsa, Ortadoğu'nun kaderi bir anda değişir. 

Savaşın ne anlama geldiğini bilen herkes çocukları, kadınları, yaşlıları ve sivilleri öldürmenin savaşta başarı sayılmadığını, bu tür cinayetlerin savaş suçu kabul edildiğini, insanlık suçu olarak telakki edildiğini, namertlik sayıldığını bilir. Gazze 'de tarihin çok az tanık olduğu çapta vahşet ve teröre şahit olundu. İnsan hakları Gazze'de toprağa gömüldü. Beşeriyetin unutamayacağı düzeyde insanlık suçu işlendi. Ama bütün bunlar, cani İsrail'in savaş üstünlüğünün değil, bu terörist rejimin alçaklağının göstergesiydi. Sivilleri, savunmasız insanları katletmek, savaş üstünlüğü değildir. Savaşta üstün olsaydı; havadan, karadan ve denizden ateş altında tutulan Gazze'ye efsane sayılan tanklarının gölgesinde girebilir ve Hamas ile göğüs göğüse savaşarak Hamas hükümetini yıkabilirdi. 22 gün savaş boyunca basit silahlarla kuşanmış bir avuç imanlı insanın karşısına çıkma cesaretini gösteremedi.

Cinayetkar İsrail rejiminin tek taraflı ateşkes ilan etmesi, onun kesin mağlubiyeti anlamına geliyor. İsrail o kadar zorlandı ki, Hamas'ın ateşkes talep etmesini dahi bekleyemedi. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, eğer cinayetkar rejim, hedeflerine ulaşabilseydi, hiç kimseyi dinlemez ve belirlediği hedeflere doğru ilerlerdi. Tayin ettiği hedeflere ulaşamayacağını anlayınca, daha fazla zelil olmadan kurtulmak istedi.

Hamas kalıcı ateşkesi kabul etmeyeceğini açıklarken geçici ateşkesin şartlarını da ilan etti. Geçici ateşkes için Hamas'ın öne sürdüğü üç şart vardır:

1-Saldırılar duracak

2-Gazze'ye açılan tüm kapılar açık tutulacak

3-Muhasara tamamen kaldırılacak

Şimdi ateşkesin şartlarını hamas dayatıyor ve cinayetkar rejimin tek taraflı ilan ettiği ateşkesin kendilerini bağlamayacağını ilan ediyor.

Cinayetkar rejim, sadece askeri alanda başarısız kalmadı. Askeri alanda hedeflerine ulaşamadığı gibi, siyasi alanda da hedeflerine ulaşamadı. Yapılan hesaplara göre bir yandan cinayetkar rejim masum insanları katlederek baskı oluşturacak, öte yandan Mısır rejimi de Reffah sınır kapılarını kapatarak baskıyı arttıracak ve böylece cinayetkar İsrail'in isteklerini Hamas'a kabul ettirecekti. Mısır kendini tamamen cani İsrail'in emrine vermekle birlikte, siyasi alanda tamamen başarısız kaldı ve hiç bir şeyi Hamas'a kabul ettiremedi. Bu yüzden cinayetkar rejim yöneticileri suç ortakları Amerika'nın eteklerine sığındı ve Mısır'ı devre dışı bıraktı.

Bu savaşta cinayetkar rejime yardım eden mısır, Arabistan ve Ürdün rejimleri sadece Arap dünyasında değil, İslam dünyasında ve hatta bütün dünyada zelil duruma düştüler, hain damgasını yediler.

Hamas askeri alanda kesinlikle muzaffer sayılır. Aradaki güç dengesizliği dikkate alındığında, 22 gün boyunca cinayetkar orduyu Gazze'ye sokmayan Hamas, bu savaşın galibidir.

Hamas siyasi ve ideolojik alanda daha büyük bir zafer kazandı. Filistin davası, hiç bir zaman bu kadar güçlü bir şekilde dünya halklarının gündemine girmemiş ve hiç bir zaman dünya halkları bu denli Filistin davasına sahip çıkmamıştı. Dünya halkları Filistin davasına sahip çıktığı kadar Filistin'e zulmeden ve bu zulme yardım eden veya bu zulme sessiz kalanlara karşı da cephe aldı. Birçok ülkede yüz binler sokağa döküldü. Dünya çapında milyonlarca insan gece gündüz Filistin davası için gösteri yaptı.  Hamas, global düzeyde çok güçlü bir destek kazandı. Bu, büyük bir siyasi kazanım sayılmalı.

Cinayetkar İsrail, silahla, sivilleri katletmekle, savaş suçu işlemekle mukavemet düşüncesini yok edebileceğini varsaydı.

Lübnan ve Gazze savaşları inancın silaha üstün geldiği, inancın teknolojiyi yendiği savaşlar olarak tarihe geçecektir.

Ortadoğu'da tayin edici olan mukavemet çizgisidir. Hizbullah ve Hamas İslami mücadele temelinde belirleyici bir güç konumuna gelmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.