16 Nisan'da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumu ile ilgili Dersim’e gelen CHP Dersim Milletvekili Gürsel Erol, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe'nin açıklamaları ve Dersim'de yapılması planlanan baraj projelerine ilişkin Rûdaw'a açıklamalarda bulundu.

Şükrü Karatepe'nin  eyalet sistemi ile ilgili yaptığı açıklamanın toplumun nabzını ölçmeye yönelik olduğunu ve farklı mesajlar içerdiğini söyleyen Erol, "MHP seçmeni yüzde 80 - 90 oran ile sandıkta ‘hayır’ oyu kullanacak" dedi.

“Hiçbir cumhurbaşkanı danışmanının kendi başına açıklama yapma  yetkisinin olmayacağını” belirten Erol sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanının danışmanları bu 18 maddeyi anlatır ve savunur oldular, çünkü bu maddeleri onlar hazırladı. Onların hazırladığı anayasa değişikliğinin ruhunu en iyi de onlar bilir. Onun için onlar anlatıyorlar. Onlar, bu maddelerin hangi anlama geldiğini bildiği için cumhurbaşkanı başdanışmanı, bana göre cumhurbaşkanının bilgisi dâhilinde bu maddeyi kamuoyuna  tartışmaya açtı. Neyi tartışmaya açtı?

Görünün o ki Devlet Bahçeli'nin akşam bir televziyon programındaki açıklamalarından sonra anlaşılan şu:  MHP seçmeni yüzde 80 - 90 oran ile 16 Nisan Pazar günü yapılacak referandumda ‘hayır’ oyu kullanacak. ‘Hayır’ oyu kullanacağı için de Devlet Bahçeli bunu gördü ve kendi seçmen kitlesine ve parti tabanına ters düşmemek için Cumhurbaşkanının açıklamasının ardından bir değerlendirme yaptı. Bu son derece doğru bir değerlendirmedir."

Çözüm sürecindeki mesajlar

Erdoğan'nın çözüm süreci döneminde Türkiye'de federasyon ile ilgili açıklamalarının olduğunu söyleyen CHP’li vekil, "Ama benim dikkat çekmemin sebebi şu: Cumhurbaşkanı bunu gördü, yani MHP'lilerin ‘evet’ oyu kullanmayacağını gördü ve yine Kürt bölgelerine mesaj vermeye çalıştı. ‘Yani bu da olabilir’ diye danışmanlarına söylettirdi. Şimdi danışmanlarına toplumdan olumlu tepki gelseydi, cumhurbaşkanı,  evet böyle olmalıydı diyecekti. Yani denemek için ortaya attı. Olumsuz bir tepki geldiği için ‘Siz benim ne söylediğime bakın’ dedi” şeklinde konuştu.

“Lazistan, Gürcistan ve  Kürdistan”

Erol, Erdoğan’ın daha önce de benzer açıklamalarda bulunduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanının ne söylediğine bakalım. Cumhurbaşkanı bundan önce de Osmanlı döneminde Türkiye'de Lazistan'ın, Gürcistan'ın ve Kürdistan'nın olduğunu ifade etti ve o dönem bir federasyon yapısının olduğunu söyledi. Şimdi danışmanı aynı ifadeyi kullanıyor. Bunlar tamamen danışıklı dövüştür. Hiçbir cumhurbaşkanı danışmanı, hiçbir AKP'li, hiçbir cumhurbaşkanı personeli, valiler dahil cumhurbaşkanının bilgisi ve izni olmadan ağızlarını dahi açamazlar." 

"Sorun devlet, çözüm de devlet"

Devletin Dersim'de yapmak istediği baraj projelerine karşı  sonuna kadar hukuk yollarını kullanacaklarını ifade eden milletvekili Erol, "Munzur'daki HES ve baraj projeleri iptal edilmelidir. Burada bu işin mücadelesine veren iyi niyetli arkadaşlara seslenmek istiyorum. Tunceli'de yaşanan her sorun yüzde 80 devletin yanlış politikalarından kaynaklıdır. Ama çözüm de devlettir. Yani devlet politikası bir yanlış yaratmışsa o yanlıştan vazgeçip doğru yapmanın yolu tekrar devletin o kararı değiştirmesidir” dedi.

“Biz de devlet karşıtı söylemler yapmak yerine, işin mantığını doğru anlatarak devleti bu konuda ikna etmemiz lazım” diyen Erol, şunları ekledi:

“Bir bir hükümet politikasıdır. Yani bununla ilgili olarak bakanlara gitmeliyiz, ilgili bürokratlara gitmeliyiz. Başbakanı ziyaret etmeliyiz, cumhurbaşkanını ziyaret etmeliyiz. Ve bu talebimizin ideolojik bir talep olmadığını anlatmalıyız. Munzur'da bu barajlar asla ama asla yapılmamalıdır. Ben bir milletvekili olarak değil, bu toprakların bir evladı olarak söylüyorum. Kesinlikle buna karşı çıkmalıyız. Munzur'a bir kazma vurdurmamalıyız. Ben milletvekili olduğum sürece bunun engellemenin yolu yönetimi neyse onun mücadelesini vereceğim."