Çözüm Süreci’nin bitirilmesine gerekçe gösterilen Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar'ın 22 Temmuz 2015 tarihinde öldürülmesine ilişkin Urfa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve 1 Mart’ta tüm sanıkların "cinayet" suçundan beraatiyle sonuçlanan davanın gerekçeli kararı yazıldı. 

65 sayfadan oluşan gerekçeli kararda iddia makamı, KCK ve PKK'nin çağrılarına yer verirken, dosyada gözaltına alınan şahıslara atfen olayın işlendiği dairenin yan dairesinde yapılan temizlik çalışması, emniyete yapılan ihbarlar ve yan dairede çıkan parmak izleri delil olarak gösterildi.

Olaydan sonra farklı tarihlerde gözaltına alınıp tutuklanan Hasan Aydın, Hüseyin Aydın, Hasan Işık, Lütfi Abir, Mehmet Naci Yılmaz, Murat Abir, Ömer Kılınç, Sedat Aydın ve Aslan Bulut hakkında savcılık "Kasten öldürme, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, konut dokunulmazlığının ihlali ve 6136 sayılı yasaya muhalefet" iddialarıyla ceza istemişti.

OLAY MAHALİNDE İZ YOK

Mahkeme, olay yerinde sanıklar ile ilgili herhangi bir bulgu, emare veya iz tespitinde bulunulmadığını belirterek, kararını şöyle açıkladı:

"Sanıklar Lütfi Abir, Murat Abir ve Ömer Kılınç'ın polis memurlarının karşısında bulunan daireyi kiralayıp icra hareketine başladıkları olay gecesi birlikte hareket ettikleri sanıklar Mehmet Naci Yılmaz, Sedat Aydın, Hasan Aydın, Hüseyin Aydın, Aslan Bulut ile Hasan İşık'ın Suriye ülkesinden geçişini sağladığı örgüt mensupları ile birlikte 5 no’lu dairenin arka balkon kısmından içeriye sızarak maktulleri iştirak halinde öldürdükleri iddia edilmiştir."

SOMUT DELİL YOK

Gerekçeli kararda mahkeme, beraat kararına dair ise şu tespiti yaptı:

"Somut delillerle desteklenmeyen soyut iddia ve ihbarlardan başka mahkûmiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı tüm dosya kapsamından anlaşıldığından sanıkların CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatlarına karar verilmiştir."

ÇÖZÜM SÜRECİ

28 Aralık 2012'de bir televizyon kanalındaki röportajında dönemin Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt Sorunu’nu çözmek için hükümetin İmralı'da bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeler yaptığını duyurmuştu. 

Süreç devam ederken Paris'te 3 PKK’linin öldürülmesi, Öcalan'ın konuşmalarının basına sızdırılması ve AK Parti'nin Ankara ofisinin bombalanması gibi birkaç olay “çözümü sabote etmeye yönelik eylemler” olarak değerlendirilmişti.

Daha sonra, yapılan bu eylemler kınandı ve sürecin devam ettiği duyuruldu.

Son olarak 21 Mart 2013'te, hükümet ile Abdullah Öcalan arasındaki görüşmelerden aylar sonra, Abdullah Öcalan'ın mektubu hem Türkçe, hem de Kürtçe olarak Diyarbakır Newrozu’nda okunmuştu.

Mektupta PKK'nin silahlı güçlerinin Türkiye topraklarından çekileceği bildirilmişti. PKK, Öcalan'ın bu emirlerine uyacağını ve Türkiye topraklarından çekileceğini açıklamıştı.

Erdoğan mektubu olumlu karşılayıp, PKK'nin çekilmesiyle daha somut adımların atılacağını duyurmuştu.

25 Nisan 2013'te, PKK bütün silahlı güçlerini Türkiye topraklarından Güney Kürdistan’a çekeceğini resmi olarak duyurmuştu.

YASAL DEĞİŞİKLİK

11 Temmuz'da TBMM'den Cumhurbaşkanı onayına gönderilen çözüm süreci ile ilgili kanun 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" adıyla Resmi Gazete'de yayımlanarak yasalaşmıştı.

AKİL İNSANLAR HEYETİ

4 Nisan'da hükümet 7 bölge komisyonundan oluşan ve görevi çözüm sürecini halka anlatmak ve teşvik etmek olan Akil İnsanlar Heyeti'ni açıklamıştı.

7 bölgede aktif olarak çalışacak ve bölgesel olarak toplantılar yapacak gruplardan oluşan komisyonlar teşkil edilmişti.

CEYLANPINAR OLAYI

22 Temmuz 2015'te Ceylanpınar İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polisler Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar'ı evlerinde uyurken öldürülmüştü. Tutuklanan 9 kişiden 5'i önceki duruşmalarda tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Cumhuriyet savcısı, 20 Şubat'taki duruşmada tutuklu sanıkların ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını talep etmişti.