1. YAZARLAR

  2. Ali BAYRAMOĞLU

  3. Cemaate yaslanarak siyaset ya da gayri meşru siyaset...
Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU

Karar
Yazarın Tüm Yazıları >

Cemaate yaslanarak siyaset ya da gayri meşru siyaset...

A+A-

Okur soruyor: Nerede duruyorsun?

Yanıt basit: Meşru ve demokratik olanın yanında, gayri meşru ve anti demokratik olanın karşısında... Okurun imasına yaklaşayım: Doğru yaptığını düşündüğüm zaman AK Parti'nin yanında, yanlış bulduğum zaman karşısında duruyorum. Bana dair beklenti, eleştiri ve değerlendirme ne olursa olsun, bu çerçevede hem yasak ve yolsuzluklara, hem gayri meşruya tepki benim de tepkimdir.

Yolsuzluk iddialarından yola çıkalım.

Daha önce yazdım:

'Bir demokraside, hesap verme ve açıklık üzerine kurulu bir düzende yaşıyorsak, kaynağı ne olursa olsun yolsuzluk başta olmak üzere kimi iddiaları açıklığa kavuşturmak mutlak bir gerekliliktir. İddia ve soruları gayri meşrunun üretmesi demokratik düzende onu yok saymaya, geçiştirmeye müsaade etmez...'

Buna hiç şüphe yok.

AK Parti'nin, alacağı oy oranı kaç olursa olsun, yolsuzluk iddiaları ve ses kayıtları konusunda topluma izah borcu vardır. Yolsuzluk iddialarıyla ilgili karar mercinin yargı olacağı bir strateji geliştirmesi ve topluma açıklaması gerekir.

Buna da şüphe yok.

Ancak bir gerçeği teslim etmek bir başkasını gözden kaçırmayı gerektirmiyor.

Diğer gerçek ortadaki açık güç kavgasıdır. Ve bu kavganın ardında, eylemleri itibariyle örtülü ve karanlık bir dokunun bulunmasıdır.

AK Parti öfkesi ve Erdoğan allerjisi zirve yapmış bir kesim bunu görmezden geliyor. Bu örtülü dokunun varlığını kabul etmek, muhtemelen otoriterleşme hali ve yolsuzluk iddialarına yönelik 'güçlü vurgu'yu azalttığı içindir ki, kökten reddediliyor. Güçlü vurgu ise tek değişkenli şu formüllerle açıklanıyor: 'Türkiye'de tek sorun yolsuzluklar ve otoriterleşmedir. Bunun da tek bir nedeni vardır: Tayyip Erdoğan.'

Bu vurgu kimi sorunlu, faydacı ve ahlaken sıkıntılı araçları devreye sokmaktadır.

Bunların en önemlisi siyasetin ve muhalefetin gayri meşru bir zemin üzerinde yapılmasını teşviktir ve bunun tabileşmesidir.

Yasa dışı istihbarat faaliyetine dayalı tapelerin, gayri meşru bir siyaset ve muhalefete yol verdiğini görmemek mümkün müdür?,

Sedat Ergin yaşanan kriz konusunda terazisini hassas kullanan ender isimlerden birisi. Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde bir süre önce kaleme aldığı 'Tapelerle Yaşamak' başlıklı yazısında şunları söylüyordu:

'... Başbakan ve yakın çevresinin telefonlarını çok uzun bir zamandır yasadışı yollardan dinledikleri ve yaptıkları kayıtlar üzerinden ciddi bir stok oluşturdukları sonucuna varıyoruz. ?Başbakan'ın TÜBİTAK'ın geliştirdiği özel yazılımlarla şifrelenmiş konuşmalarını bile muazzam bir ses kalitesiyle dinleyip kaydedebildiklerine bakılırsa, devletin içinde çok hassas yerlerde mevzilenmiş olmalılar. Bunların bir bölümünün yasadışı dinlemeler olduğu konusunda hiçbir şüphemiz yok. Birileri, yasa hükümlerini açıkça ihlal ederek, yani suç işleyerek dinlemiş Başbakan'ı ve ailesini ve yakın mesai arkadaşlarını. ?Ancak işlerin karıştığı bir nokta var. Bazı durumlarda karşımıza çıkan kayıtlar, devletin savcıları tarafından yürütülmüş resmi soruşturmalar çerçevesinde hâkim izniyle yapılmış yasal dinlemelere ait (...)

Sonuçta tam olarak çözemesek de iki farklı kategorideki tapelerin aynı merkezden kamuoyunun erişimine çıktığına hükmediyoruz (...)

Hayatlarımıza, düşüncelerimize bu kadar yakından müdahale edebilmelerine karşılık, kendilerini tanımıyoruz, isimlerini bilmiyoruz (...)

Ve Türkiye'nin siyasi gündemi kimliklerini bilmediğimiz, görünmeyen bu ekibin hamlelerinin etkisi altında şekillenmeye devam ediyor. Başka demokratik ülkelerde bugüne dek hiç karşılaşılmamış, kullanılan araç ve yöntemler açısından benzeri yaşanmamış, literatürde emsali olmayan bir siyasi savaş yaşanıyor bu haliyle (...)

Karşımızda yanıt bekleyen soru şu: Yasadışı yollardan elde edilmiş kayıtların meşru bir siyasi mücadele yöntemi olarak kullanılmasını kabul ediyor muyuz?..'

Teşhis tam ve merkezinde meşruiyet meselesi var.

En az yolsuzluklar ve otoriterleşme meselesi kadar önemli bir mesele ve soru...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.