1. YAZARLAR

  2. Halil BERKTAY

  3. Cemaat + İsrail + Amerikan neo-con’ları
Halil BERKTAY

Halil BERKTAY

Halil BERKTAY
Yazarın Tüm Yazıları >

Cemaat + İsrail + Amerikan neo-con’ları

A+A-

Bu işten zerrece hoşlandığımı söyleyemem. Zaten, hele kendim yirmi yılımı bir tür cemaatin içinde geçirdikten sonra, her tür tarikat-cemaat ilişkisi ve aidiyetine büyük bir şüpheyle bakıyorum. Çünkü normal bir siyasal parti ve/ya hükümet içinde olmaya kıyasla çok daha bağlayıcı, belirleyici bir konum ve kimlik söz konusu. Bir yandan, özel bir iman yorumu ve bir tür kudsiyet hâlesiyle çevrilmiş bir pîre merbutiyet; diğer yandan,  hiçbir sağlam kazık ve somut köşeliliğe bağlanamayan bir belirsizlik. İç dayanışması çok yüksek, dışa karşı ve genel olarak toplum nezdinde ise şeffaflığı ve hesap verirliği olmayan ayrı bir dünya. Gürbüz Özaltınlı’nın hayalet nitelemesi cuk oturuyor gerçekten (Serbestiyet, 6 Aralık). Hem gizli örgüt, hem değil. Her yere giriyor; kendine özgü örüntüler oluşturuyor; bu temelde bir şeyler yapıyor ama ne yaptığı anlaşılamıyor ve sorgulanamıyor. Hayatın bütün alanlarında adam kayırıp kolluyor, ama ispatlanamıyor. Böyle bir örtük kadrolaşma, benim için hiçbir mazereti olamayacak bir anormallik. Ortada suç teşkil edecek bir tüzük ve programı yok. Ama aşikâr ki eski yumuşak görünümü ve hizmet söylemini çok aşıp iktidar amacına yönelmiş bulunuyor (Alper Görmüş, 9 Aralık; Serdar Kaya, 8 ve 17 Aralık).

Hem de ne sert ve hırçın bir yöneliş — ve ne gibi muhtemel ittifaklarla! Evet, bence de bu operasyon yerel ve ulusal ölçekli değil; işin ucu uluslararası altın hareketlerine dayandığında ve dikkatler Halkbank üzerinde yoğunlaştığında, acaba uluslar arası yaptırımları delmemeleri konusunda uyarıldıkları halde İran’dan petrol alıp karşılığını bu yolla ödemekte ısrar mı ediyorlardı da, bir yandan İsrail ve diğer yandan ABD neo-con’ları gibi, bu arada Türkiye ekonomisine ne olacağını tabii zerrece umursamayan bazı güçler, bu yüzden — yıllardır iyi ilişkiler içinde oldukları bilinen – Cemaat’i kullanarak AKP hükümetini cezalandırmak yoluna mı gittiler gibi soruların akla gelmemesi olanaksız. Ve herhalde bir adım ötede, belki Erdoğan’ı devirmek, ya da en azından yetkili değil yetkisiz bir cumhurbaşkanlığına itelemek, böylece Erdoğansız yeni bir Türkiye siyasetine şekil vermek projesi yatıyor. İki adım ötede, Türkiye’nin Malezyalaşması gibi bir tehlike söz konusuysa, AKP’den çok bu diğer, denetimi olanaksız, ele gelmeyen yönelimden kaynaklanıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar