1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Çelik: Suriye ve Irak'taki Kürt unsurlar Kobani Kürtlerine yardım etmeye çalıştı
Çelik: Suriye ve Irak'taki Kürt unsurlar Kobani Kürtlerine yardım etmeye çalıştı

Çelik: Suriye ve Irak'taki Kürt unsurlar Kobani Kürtlerine yardım etmeye çalıştı

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kobani eylemleriyle ilgili soruşturmaya ilişkin, “Bu tip soruşturmalar yapıldığı zaman deniliyor ki, 'Türkiye'de siyasal katılma yolları kapatılıyor” dedi.

A+A-

 

Ömer Çelik, Parti Genel Merkezi'ndeki, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı Kobani soruşturmasının hemen ardından özellikle bazı muhalefet partilerinin takındığı tavır ve HDP'ye verdikleri açık destek konusundaki görüşünüz nedir?" sorusu üzerine Çelik, soruşturmanın hangi olaylar hakkında olduğunu hatırlamak gerektiğini belirtti.

Çelik, 6 Ekim'den itibaren bazı siyasilerin çağrısı üzerine Diyarbakır'da, 7-8 Ekim'de Türkiye genelinde olaylar başladığını anımsattı.

Açık bir isyan çağrısıyla 37 vatandaşın hayatını kaybettiğini belirten Çelik, o dönemde hangi siyasilerin bu “vahşi eylemler” olurken nasıl bir teşvik dili kullandığının kayıtlarda durduğunu ifade etti.

Eylemlerde 326’sı güvenlik görevlisi olmak üzere 761 vatandaşın yaralandığını anlatan Çelik, o zaman Kobani için “düştü düşecek” denildiğini hatırlattı.

Çelik, “Eğer Türkiye Kobani'ye destek vermeseydi, bir günde 100 bin Kürt kardeşimizi Türkiye'ye almasaydı orada çok ağır bir katliam gerçekleşecekti” diye konuştu.

Suriye ya da Irak içindeki Kürt unsurlardan Kobani Kürtlerine yardım etmeye çalışan Kürtleri PKK'nın engellediğini ifade eden Çelik, “Niye? Kobani'de bir katliam olsun. Ne kadar Kürt ölürse ölsün ama yeter ki PKK'nın propagandası yapılsın diye” dedi.

Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Kobani'ye yardım kanalı açıldığını, bir günde 100 bin Kürt'ün Türkiye'ye alındığını belirtti.

Bunun kolay bir mesele olmadığını, güvenlik kayıplarının önüne geçilerek insani sebeplerle Türkiye'nin Kürtlerin canını kurtardığını kaydeden Çelik, sözlerini şunları ekledi:

“Buna karşılık burada sözde bunun siyasetini yapıyorum diyenlerse isyan çağrısı yaparak 37 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine 763 vatandaşımızın yaralanmasına yol açtı. Olaylar 35 ilde 96 ilçede ve 131 yerleşim merkezinde meydana geldi. 25 alıkoyma, 395 hırsızlık, 15 yağma, bir sürü konut dokunulmazlığını ihlal, devlet kurumlarının yıkılması ve zarara uğratılması gibi bir sürü şeyle karşılaştık. Şimdi bunlar soruşturulmasın mı? Bunların üstüne gidilmesin mi?

Diyorlar ki, bu kadar zaman geçtikten sonra bu niye yapılıyor? O, yargının bileceği iş. Yargı diyor ki, ben çeşitli soruşturmalar sonucunda yeni delillere ulaştım ve bu konuyu soruşturuyorum. Sonuç itibarıyla tek tek biz dosyaları bilemeyiz, tek tek kişilerin durumunu bilemeyiz. Ama Türkiye'de Kobani olayları birilerinin açık ifadeleriyle o ifadeler de ortadadır, 'PKK terör örgütü değildir, PKK'ya sırtımızı dayıyoruz' diyenler, yani Türkiye'deki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını öldüren bir terör örgütünü kutsamaya çalışanlar o gün açıkça isyan çağrısı yaptılar. İnsanların öldürülmesine ve sokakların yağmalanmasına yol açan çağrılarda bulundular. Bu, dünyanın her yerinde suçtur.”

Çelik, hangi dosyanın içinde ne bulunduğuna ve hangi kişinin durumunun ne olduğuna karar verecek olanın yargı olduğunu vurguladı.

Yargısal sürecin, soruşturma sürecinin hukuka uygun şekilde sürdüğünü belirten Çelik, şöyle devam etti:

“Bu tip soruşturmalar yapıldığı zaman deniliyor ki, 'Türkiye'de siyasal katılma yolları kapatılıyor.' Peki dünyanın neresinde 'PKK terör örgütü değildir' demek bir siyasal katılma yoludur? Bu nasıl bir zavallılıktır? Siyasal katılma yolları ve demokratik zeminler esasında demokrasiyi güçlendirmek ve teröre karşı olmak için kullanılır. Fakat öylesine ezik, öylesine zavallı bir mantık var ki demokrasi, hukuk devleti diyor bütün bu kavramları kullanıyor ondan sonra teröre destek veriyor. 'PKK terör örgütü değildir' diyor 'PKK'ya biz sırtımızı dayamışız' diyor. 'PKK terör örgütü değildir' cümlesini birisi kullandığı andan itibaren demokratik alanın da hukuk alanın da dışına çıkmıştır. 'PKK terör örgütü değildir' diyen birisi doğrudan Türkiye'deki demokratik toplum düzenine ve hukuk devleti düzenine karşı bir sabotaj içerisindedir. Bu kadar net. Bunun tersini söyleyen varsa onunla aynı demokrasi anlayışında olmadığımız açıktır."

Siyasal katılma yolunun mantığının demokrasiyi, hukuk devletini güçlendirmek için olduğunu dile getiren Çelik, canını kaybeden 37 vatandaşın, Türkiye'nin demokratik toplum düzenine, kamu düzenine karşı yapılan isyan çağrılarının soruşturulacağını söyledi.

Çelik, şunları kaydetti:

“Tutuklamaları eleştireceğim diye birtakım siyasi sinyal mekanizmaları kuracağım diye Kobani olaylarındaki hayatını kaybeden, yaralanan vatandaşlarımızın Türkiye'ye verilen zararın unutturulması gibi bir şeye müsaade etmeyiz. Biz kimin suçlu kimin suçsuz olduğuna karar verecek değiliz. Kobani olayları denilen Türkiye'de 6-7 Ekim'de gerçekleşen bu olaylar, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarına düşmanlık eden bir mekanizmanın ve zihniyetin o zaman yaptığı çağrılar ile gerçekleşti. Tabii ki bunun bir karşılığı olacak ama o suçu kimler işledi o karşılığı kimler görecek buna yargı karar verecek.”

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.