ByLock’un bir bumerang olarak portresi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gülen Cemaati için “Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet”formülasyonunu ilk olarak 22 Ekim 2015’te, Hukuki Araştırmalar Derneği heyetini kabulünde kullanmıştı. O sözlerin devamında yer alan “Bakıyorsun tabanda ibadet var, ortada ticareti görüyorsun ama tepede, tavanda ihaneti doğrusu tespit edememenin zaafı içinde olduk" cümlesini ise birçokları gibi ben de Gülen Cemaati’ne karşı mücadele ederken “teşkilat” ile sempatizan ağına karşı farklı tavırlar geliştirileceği biçiminde yorumlamıştım.
Buna göre, devlet, Cemaat örgütlenmesinin tavandaki “ihanet” boyutu ile tabanda yer alan ve o boyuttan haberdar olmayan geniş kesimler arasında fark gözetecek; ince ayarlı yaklaşımlarla, “tavan”ın propaganda ağına malzeme sağlayacak uygulamalara girişilmeyecekti.
Erdoğan bu değerlendirmeyi yaptığında henüz 15 Temmuz darbe girişimi olmamıştı. Dolayısıyla, 15 Temmuz’da, Cemaat’in “kriminal” tavanının Cemaat tabanının şaşkın bakışları arasında sahne aldığı koşullarda Hükümet’in bu ayrımı titizlikle yapıp, tabanla tavanın ayrışmasını teşvik eden bir mücadele çizgisi izlemesini ummak makul bir beklentiydi; ilk haftalar ben de öyle bir beklenti içerisindeydim.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.