1. YAZARLAR

  2. Davut Hoca

  3. BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEYİN
Davut Hoca

Davut Hoca

Yazarın Tüm Yazıları >

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEYİN

A+A-

 

Allah’u Teala’nın binbir çeşit kulları var, her biri birbirinden farklı, birbirine benzemez. Ama bazıları var ki onlar çok daha farklıdırlar. Onlar bir yönüyle diğer çoğundan, kalabalıklardan sıyrılıp öne çıkarlar. Tabi caizse onlar tam Allahlık. Kendilerini hakka ve hakikate adamışlar. Belki ömürleri çok fazla olmamıştır ama yaşadıkları o kısa ömür zarfında bile insanlığa çok hizmetler etmişler, dünyada bir iz bırakıp gitmişlerdir. Onların adları ve sanları artık ölümsüzdür. Çünkü onlar yaşadıkları bu kısa hayatı insanlığa adamışlar, adeta adaklık kurban misali kendilerini kurban etmişlerdir. Belki bu dünyada kendileri ve aileleri için çok da dünyalık biriktirmemişler, mal, mülk, mevki, makam açısından geri kalmışlardır. Ancak, geride öyle bir hoş seda bırakmışlardır ki kıyamete kadar isimleri insanlığın hafızasında silinmeyecek bir miras bırakmışlardır.

Bu yüce ruhlu insanların ortak özelliği, yaşadıkları süre boyunca hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeden son nefeslerine kadar hakkı ve hakikati haykırmaları, bunu dile getirmek noktasında hiçbir güçten, otoriteden, zalimden korkmamaları, çekinmemeleridir. Hiçbir güç ve otorite onları bu misyonlarından alıkoyamamış, doğru bildikleri bu yolda en küçük bir tereddüde sevk edememiştir. Bu tür insanların dinleri, dilleri, ırkları, milliyetleri ne olursa olsun hep aynı tavrı takınmışlar, aynı duruşu sergilemişlerdir. Konuştukları dil farklı olsa bile haykırdıkları gerçekler hep aynı olmuştur. Zaman ve zemin değişse bile bu insanların yaptıkları hep aynı olmuştur. Mazlumun dini sorulmadığı için bu insanların muzlumdan yana duruşları da hiçbir dinle, inançla bağlayıcılığı olmamıştır.

Şu dünyada hakkı haykırmanın, gerçeği söylemenin, doğruyu savunmanın her zaman için illa ki bir bedeli olmuştur. Hiçbir erdemlilik yoktur ki sonucu insan için acı olmasın. Hani derler ya ‘doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar’ diye, işte tüm mesele bu aslında. Üç maymunu oynamanın, gerçeğe gözleri yummanın, kulakları tıkamanın, dili tutmanın hiçbir külfeti olmamıştır. Karanlık ve şeytani güçler, bu tür insanların yaşamamaları için her türlü yola başvurmuştur. Güneşin aydınlığına rahatsız olanlar güneşi balçıkla sıvamaya kalkmışlar, tüm gerçekleri gün yüzüne çıkaranlara da gün yüzü göstermemişler.

Harper Lee’nin Bülbülü Öldürmeyin kitabının bir yerinde; “istediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır… Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz. İnsanların bahçelerindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvalanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. İşte bu yüzden bülbülleri öldürmek günahtır” şeklinde bir bölüm var. Yaşadığımız gezegende bu bülbüllerden rahatsız olan o kadar hak ve hakikat düşmanı var ki. Onlar, bu bülbülleri yaşatmamayı kendilerine şiar edinmişlerdir. Hâlbuki bu bülbüller toplumun faydasına olacak şeyleri dile getirirler, onlar topluma zarar verecek tüm söylemlerden, düşüncelerden uzak dururlar. Ancak bülbül düşmanı olanlar, onların bu toplumun zihnini, ufkunu, kalp gözlerini açacak çabalarından ürktükleri için buna tahammül etmezler. Harper Lee hani diyor ya, istediğiniz kadar saksağanı vur vurabilirsen, çünkü bilir saksağanın çok açgözlü, kurnaz, çöp toplayıcı, kuş yumurtalarını ve yumurtadan yeni çıkan civcivleri yiyen bir kuş olduğunu. Hani illa bir kuşu vuracaksan, o vurduğun kuş güzel öten, insanları eğlendiren bir kuş olmasındansa açgözlü, her bulduğunu yiyen bir kuş olsun.

Bülbüller ölmesin ki dünya güzelleşsin, bülbüller ölmesin ki iyilik yaşasın, doğruluk güçlü olsun. Bülbüller ölmesin ki saksağanlar her buldukları kuş yumurtalarını yemesin, yumurtadan daha yeni çıkmış civcivleri yemesin. Bülbüller ölmesin ki, hayat tüm umuduyla, tüm neşesiyle devam etsin, Bülbül ölürse ufkumuz daralır, hayallerimiz söner, umutlarımız tükenir, kalbimiz kurur. Bülbül ölürse biz de ölürüz…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.