1. YAZARLAR

  2. Meryem ŞEKER

  3. Bilgi Sosyolojisi ve Bilgi Toplumu Teorileri Çerçevesinde Bilgi Kirliliği
Meryem ŞEKER

Meryem ŞEKER

Yazarın Tüm Yazıları >

Bilgi Sosyolojisi ve Bilgi Toplumu Teorileri Çerçevesinde Bilgi Kirliliği

A+A-

 

         Bilgi insan için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. İnsan yaşamı boyunca öğrenmeye meraklı bir varlıktır. Araştırmak ve sorgulamak isteyen insan her zaman daha rahat bir yaşam için bilginin bir gereklilik olduğunun farkında olmuştur.

            Bilgi, toplumlar için teknik anlamda yenilenmeyi ve ekonomik büyümeyi de sağlamaktadır. Bilgiye hızlı erişmek için ise bilgi teknolojisi ortaya çıkmış ve hayatın her alanına hizmet veren bir araç olmuştur. Sanayi sonrasında toplumda bilgi stratejik bir önem kazanmıştır. Hem bilginin üretimi hem de bilginin kullanımı toplumların yeniliklere ve politik kararlara ulaşması için önemli görülmüştür.[1] Günümüzde enformasyon teknolojisi ile birlikte geçmişte ezberlenip gelecek nesle aktarılan bilgiye erişmek çok kolay bir hal almıştır.. Ancak bilgi teknolojilerinin olumlu etkisinin yanı sıra olumsuz etkileri de her zaman yadsınamaz bir gerçeklik olarak kabul görmüştür.[2]

            Günümüz toplumunda bilgi teknolojisinin yaygın kullanımı “bilgi toplumu”  kuramının oluşmasını sağlamıştır. Bilgi toplumu, “bilginin kullanımının büyük ölçüde yaygınlaştığı, bilgi temelli iletişim teknolojilerinin var olduğu, bilgiye ulaşımın kolaylaştığı bir toplum” olarak tanımlanmaktadır.[3] Bu toplum, bilgiyi üretme noktasında sürekli değişen dinamik bir yapıya sahiptir. Bilgi toplumunu bilgi üretiminin, paylaşımının sektörünün yaygınlaştığı ve bununla birlikte eğitimde sürekliliğin ön plana çıktığı ekonomik, kültürel, siyasal açıdan hızla büyüyen ve gelişme kaydeden bir toplum olarak da görmek mümkündür. Bilginin üretimi ve kullanımı kadar bilginin doğruluğu da önemli bir meseledir.

            Bilgi toplumu sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel hayatın her alanında görülen değişimleri de kapsar. Bilgi toplumunda bilgi merkezi bir işleve sahiptir. Bilgi toplumunun bir özelliği bilgi teknolojileriyle iç içe olmasıdır. Kitle iletişim araçları bilginin kolay depolanmasını ve daha hızlı iletimini sağlamaktadır. Bu anlamda bilgi daha işlevsel bir güç kazanmaktadır.[4]

            20. yüzyılın ikinci yarısından sonra teknolojide başlayan hızlı değişim toplumsal değişmeyi de beraberinde getirmiştir. Toplumsal ilişkilerin de değişmesine neden olan teknolojik gelişmelerin ileri boyutlara varması teknolojinin toplumsal yapı araştırmalarında bağımsız bir değişken olarak ele alınmasını sağlamıştır.[5] Bu bağlamda bilgi teknolojisi toplumsal hayatın her alanında gerekli olan bilgiye üretme ve dönüştürme rolünü de üstlenmiştir.

            Teknolojik gelişmelerinde etkisinde hızla değişim geçiren bilgi, sosyologlar açısından toplum hayatının bütün yönlerini kapsayacak şekilde kullanılmıştır. Bilginin, toplumla olan münasebetini açıklamak için sosyolojide alt bir disiplin olarak bilgi sosyolojisi ortaya çıkmıştır. Bilgi sosyolojisi bilginin, toplumsal bir temelle arasındaki ilişki şeklinde tanımlanmaktadır. Nedensel olan bu ilişki, belirli bir toplum yapı ya da özel türden bilgiler üretmektedir. Bu bilgiler, diğer toplumsal yapılar için ya anlamsız ya da ilgisiz şeylerdir. Dolayısıyla bilgi sosyolojisine göre her toplum; bireylerini başka toplumların üyeleriyle aralarında farklar olacak ve farklı davranacak şekilde kodlamakta ve yönlendirmektedir.[6] Dolayısıyla bilgi verimli, örgütsel bir yapı kazanmak isteyen toplumlar için önemli bir kaynak olmaktadır. Toplumlar, stratejik güç elde etmek için bilginin üretimi ve kullanımına önem vermiştir. Bu anlamda bilginin değiştiren ve dönüştüren gücünden ilham alınarak bir bilgi sektörü oluşturulmuştur. Bilinmelidir ki, bilgi üretemeyen bir toplum hızlı bir değişim karşısında işlevini yitirecektir. Bu nedenle bilgi toplumları kendilerini diğer toplumlardan farklı kılacak olan bilgiye erişmek için bir bilgi sistemine ihtiyaç duymaktadır. Bilginin toplumsal yapıyla ilişkisinin analiz eden bilgi sosyolojisi [7] bilgi toplumunun vazgeçilmez bir kuramı mahiyetindedir.

            Sanayi toplumundan bilgi toplumuna doğru bir değişime öncülük eden günümüz dünyası bu değişime paralel olarak bilgi kirliliği denilen bir olgu ile karşı karşıyadır. Bilgi kirliliği bilgi toplumunun kaçınılmaz bir gerçekliğidir. Bilgi sosyolojisi bilgi toplumunun karşı karşıya kaldığı bu gerçekliğinin farkında olmalıdır. Bu durumda bilgi sosyolojisi değişik toplumsal yapılardaki bilginin rolünün değişirliğini incelerken[8] bilgi kirliliğinin de toplumsal yapıya olan olumsuz yansımalarını ortaya koymak durumundadır.

             Bilgi kirliliği birçok kaynaktan doğruluğu denetlenemeden, belirli hedefler doğrultusunda sunulan bilgilerdir.  Birbiri ile taban tabana zıt bilgiler, fikirler ve yorumlar içeren iletiler insanları yönlendirmekte, şüpheye ve kararsızlığa düşürmektedir. Bunun doğal sonucu olarak hem birey olarak insan hem de o bireyle birlikte bütün toplum olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Bilgi kirliliği insanların bilgiden yararlanmalarını engellemekte, onları yanlış yönlendirmektedir. Bilgi kirliliğinden korunmanın yolu var mıdır? Bireysel olarak bir dereceye kadar bilgi kirliliği ile mücadele etmek mümkün olsa da konunun toplumsal boyutu bireyi aşan unsurlar içermektedir. Bilgi kirliliğine karşı eğitim en büyük güç olarak karşımıza çıkmaktadır.[9]

            Toplumu sosyal, ekonomik ve psikolojik olarak doğrudan etkileyen bilgi kirliliği olgusu bireylerde de kalıcı tahribatlar oluşturma potansiyeline de sahiptir. Bilgi kirliliği bugün toplumlarının sahip olduğu değerlerin üzerinde ciddi anlamda tehdit oluşturan bir yapıya sahiptir. Bilgi toplumlarının vazgeçilmezi olan iletişim teknolojilerinde üretilen uydurma içerikler[10] doğru bilgiyi de hızla tüketmektedir. Bilgi kirliliğini doğuran sebepler elbette ki vardır. Bu sebepler arasında gösterilen siyasi, ekonomik ve diğer çıkar odaklı alanların yanı sıra enformasyon teknolojisini de göstermek mümkündür. Enformasyon teknolojileri yalan yanlış birçok bilginin kaynağı konumundadır. Ayrıca her zaman bilgiyi üreten ve dönüştüren enformasyon teknoloijisinin denetlenemeyen bir özelliğinin olması bilgi kirliliğini had safhalara taşınmasına da aracılık etmiştir. Kontrolsüz bu alan toplumsal ilişkileri de olumsuz bir şekilde etkilemektedir.[11]Toplumsal yapı bilgi kirliliği ile bir çözülme yaşamaktadır. Nitekim üretilen asılsız, yalan yanlış bilgi içerikleriyle baş etmek durumunda kalan bilgi toplumunun geliştirilen yeni becerilere ihtiyacı vardır. Bu problem durumla baş etmesi için yeni kuramsal değerler geliştirmek gerekmektedir. Bu noktada Bilgi Sosyolojisinin bir disiplin olarak her türlü toplumsal gerçekliği konu etmesi açısından bilgi kirliliği gerçekliğini de bu bağlamda tüm yönleriyle konu edinerek incelemesi gerekmektedir. Bilgi sistemini oluşturan bilgi türlerinin neler olduklarını birbirleriyle olan ilişkilerini ve her birinin bütünle olan etkileşimlerini uyum ve çatışmalarını inceleyen bilgi sosyolojisinin iki önemli konusu bilgi ile sosyal ortam arasındaki ilişki ve ‘bilgiler sistemi’dir. Birincisi bir bilgi-toplum arasında bağlantılar kurma sorunudur. Bilgiler sistemi ise bir toplumdaki bütün bilgiler, bazı eksenler ve özellikler doğrultusunda bir sistem oluşturmasıdır. Bilgiler sistemi, “bilgi şekilleri” ve “bilgi türlerinden oluşur. Bilgi türleri bilginin niteliğiyle; şekilleri ise bilginin niceliğiyle ilgilidir. Bir başka ifadeyle bir toplumdaki bilgi sistemi, kendine özgü perspektifleri olan bir seri bilgi türünden oluşur. Yine bilgi sisteminde niteliksel çizgide ortaya çıkan bilgi tarzları vardır ki bunlara ‘bilgi şekilleri’ adı verilir. [12] Bilginin toplumsal ilişkisini inceleyen bilgi sosyolojisi bilgi türlerini de incelerken bilgi toplumlarında kaçınılmaz olarak meydana gelen bilgi kirliliğini de ‘bilgi sitemleri’ bağlamında ele almak durumundadır. Bugün bilginin niteliğinin ortaya konulması bilgi toplumunun niteliğiyle ilişkisinin tespit edilmesi açısından önemli bir mesele olarak görülmelidir. Bilgi sosyolojisi bilgi kirliliğinin nedenlerini ‘bilgi şekilleri’ bağlamında ele alarak nitelikli bir bilgi toplumunun oluşmasına katkı sunabilmelidir.

 

 

[1] Erhan Akarçay, Çağdaş Sosyoloji Kuramları, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi, 2011, s.17.

[2] Akarçay, a.g.e. , s.18.

[3] Selcen Kültekin, Bilgi Toplumu ve Eğitim Programları,  (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir Üniversitesi,  SBE, 2006)

[4] Salih Ercan, Bilgi Toplumunda Yeni Önderlik Modelleri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kırıkkale Üniversitesi SBE, 2007,s.13.

[5] Güney Nair, Sosyolojik Açıdan Bilgi Toplumu ve Türkiye, İstanbul: Gündoğan Yayınları, 2008, s.16.

[6]Yılmaz Arı, Karl Mannheim’in Bilgi Sosyolojisi, International Social Sciences Studies Journal, 5(30), 2019.

[7] Yılmaz Arı, Karl Mannheim’in Bilgi Sosyolojisi, International Social Sciences Studies Journal, 5(30), 2019. 

[8] Güney Nair, Sosyolojik Açıdan Bilgi Toplumu ve Türkiye, İstanbul: Gündoğan Yayınları, 2008, s.66.

[9] İbrahim Güngör, İletişim ve Bilgi Kirliliği, Bilgi Yurdu Gençlik Dergisi, YIL: 3 SAYI: 18,2010.s.27.

[10] Ümit Lâçin Yalçınkaya, Post Hakikat Çağında Bilgi Kirliliği ve Haber Sitesi Editörlerinin Rolü: Türkiye Örneği, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Galatasaray Üniversitesi SBE, 2019. s.45.

[11] Hakan Yüksel, İnternet Gazeteciliğinde Bilgi Kirliliği Sorunu, Atatürk İletişim Dergisi Sayı 6 / Ocak 2014

[12]Mustafa Aydın, Bilgi Sosyolojisi ve Toplumumuzun Bilgi Sistemi, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt 6, Sayı 11, 2008, 195-222

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.