1. YAZARLAR

  2. Ergun BABAHAN

  3. ‘‘Benim kız da kötü yola düştü ama…’’
Ergun BABAHAN

Ergun BABAHAN

Ergun BABAHAN
Yazarın Tüm Yazıları >

‘‘Benim kız da kötü yola düştü ama…’’

A+A-

 Havuz medyasının Süleyman Şah ricatıyla ilgili manşet ve yorumlarını okuyunca aklıma o meşhur fıkra geldi. Hani uzun yıllar görüşemeyip yolda karşılaşan iki eski arkadaşının fıkrası… Hal hatır sorup özlem giderdikten sonra, çoluk çocuğu sorunca biri anlatmaya başlamış:


“Sorma, üniversiteye girdi, mezun oldu, arkasından işe başladı. Patronu çok seviyor. Sağolsun ev aldı, araba aldı, mücevherler aldı. Gezdiriyor, çok iyi maaş veriyor. Keyfi çok yerinde, çok mutlu. Seninki nasıl?”

Arkadaşının kızının başarı öyküsünü dinleyen diğer babanın cevabı kısa olmuş: ‘‘Valla benimki de kötü yola düştü ama ben senin kadar güzel anlatamıyorum.’’

İTİBAR ÇADIRDAN BETER OLDU 

Havuz medyasının manşetleri, yorumları, fıkradaki gibi, kızının kötü yola düşmesini ballandırarak anlatan babaya benziyor. Bir hezimetten zafer çıkarmaya çalışıyorlar. ‘Göbeğini kaşıyan adam’ bile yemez bunu benden söylemesi...

“Bayrak inmez, ezan dinmez” diyen bir siyasi çizginin, daha üç-beş ay öncesine kadar Taraf’ın ‘‘Süleyman Şah boşaltılacak’’ manşetini en kesin dille yalanlayan bir siyasi kadronun, dün ‘terörist’ dediği insanlara bugün el açmak zorunda kalan bir anlayışın somut iflasıdır bu.

Türkiye’nin Suriye politikası, içteki son dönem uygulamaları gibi tüm dünyanın alay konusu haline gelmiş durumda. Ülkenin itibarı, rahmetli Necmettin Erbakan’ın Kaddafi’nin çadırında fırça yediği günden daha aşağı seviyeye çekilmiş durumda.

İslam coğrafyasının lideri iddiasıyla çıkılan yolda, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan, İran ile papaz olmuşsun. Yanlış politikalar ekonomini de etkilemiş ve bu pazarlara ihracatın bıçak gibi kesilmiş.

Avrupa ve Amerika kameralar önünde dayılanıp kapalı kapılar ardında her dediklerini yapar haldesin.

Kürt politikan çorbaya dönmüş durumda. İçerdekileri bastırıp teslim almak için bir ‘iç güvenlik yasası’ çıkarmak üzeresin ama dışarıda ‘IŞİD’den beter’ dediğin kolundan izin ve destekle operasyon yapabiliyorsun.

“Kuzey Suriye’ye izin vermeyiz” sözünün üzerinden bir ay geçmeden Kuzey Suriye yönetimini resmi muhatap kabul etmek, onunla ortak operasyona girmek gerçeğiyle yüz yüze kalıyorsun.

ÜLKE SAVAŞA GİRECEK DEĞİL

Elbette kime ait olduğu belli olmayan bir türbe için koca ülke savaşa girmeyecek. Ama her gün bu konuda atıp tutanların, Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir durumla karşı karşıya bırakanların verecekleri bir hesap olmalı. En azından utanıp susmalarını beklersiniz.

Bunlar, Mavi Marmara baskınını da “İsrail’e direndik, ölü sayısını artırmadılar” diye pazarlamaya başlarsa, şaşırmamak lazım. Memleketi ayakkabı kutularına doldurulan dolarlardan ibaret sananların ülkeyi getirdiği nokta budur.

Ulusal bir meselede bile toplumun bıçak gibi ortadan ikiye ayrılmasına neden olmuş bir iktidarın Türkiye’ye huzur, refah ve mutluluk getirmesi mümkün değildir. Bu ülke bu kadar parçalanmayı işgal günlerinde bile yaşamamıştı. AKP’ye nasip oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.